Loaded Çeviri Türkçe
4,991 parallel translation
In Rudra Devraj's reign, everything's loaded.
Rudra Devraj döneminde, her şey dolu.
Just to be clear, that gun was not loaded.
Sadece temiz olması için... Bu silah dolu değildi.
Trucking company said the driver loaded up 42 head of cattle this morning at the, uh, Triangle Arch Ranch.
Nakliye şirketi sürücünün bu sabah aa, Triangle Arch çiftliğinden 42 baş sığır yüklediğini söyledi.
The second that you take your foot off... the fuse mechanism will strike the detonator... the spring-loaded firing pin... compressing a friction-sensitive pyrotechnic composition that I made myself.
Ayağını kaldırdığın an, mekanizma kendi yaptığım sürtünmeye duyarlı piroteknik bileşime baskı yapan yaylı pimli patlatıcıyı harekete geçirecek.
The finished report is already loaded onto this information pod.
Tamamlanmış rapor bu bilgi kozasının içine önceden yüklendildi.
Because at Mariana's quinceanera you got so loaded.
Çünkü Mariana'nın quinceanerasında çok sarhoş olmuştun.
♪ Locked'n'loaded, it's high noon ♪
Güzel bir yorgan. Sevdin mi? Senin olsun.
Skye's sending us the rest of her decrypted files on Centipede, but we have her audio. I've loaded it up.
Skye, "Çıyan" da kalan şifreli dosyalarını gönderiyor bize. Ama ses dosyası bizde. Yükledim.
Stacked on pallets, loaded into a truck and delivered in the dead of the night to the Estadio Capital where it's held at the box office until the next day and declared as receipts for the weekly football match.
Paletlere konulup bir kamyona yükleniyor ve gecenin bir vakti futbol maçının geliri olarak beyan ettirileceği yer olan Estadio Capital'deki bilet gişesine götürülüyor.
It's safer this way, Ray. Shit, man, I took fast boats loaded to the rails with coke into Miami, never got stopped once.
Ah be dostum, ben ağzına kadar kokainle dolu sürat tekneleriyle Miami'ye girdim, bir kere bile durduran olmadı.
They're all loaded!
Hepsi dolduruldu!
Then use hot-loaded hollow points. Hot loading, huh?
O halde mermi oyuklarını kullan.
A-And-and the DVD player's already loaded up with Jingle All the Way?
DVD oynatıcının içi de Jingle All the Way ile dolu.
This here is a fully loaded, standard issue Smith Wesson.
Mermi dolu, standart bir Smith Wesson.
He loaded it by himself and he unloaded by himself.
Malları kendi başına yükler ve yine kendi başına boşaltırdı.
My mom probably loaded it once.
Annem bir kere bile olsa elbet silahı doldurmuştur.
All bases loaded
Dört kale de tamam!
The bases are loaded now!
Şimdi dört kale de dolu!
With the bases loaded Mr. Go is coming out now
Dört kale de dolduğuna göre az sonra Bay Go devreye girecek.
They allowed 3 hits and now all the bases are loaded 4 runs in the 8th will seal the game!
3 sayıyı da kaybettiler, üstelik şimdiden tüm kaleler dolu. 8. devrede 4 sayıyla maça damgasını vuracak!
Bottom of the 9th with bases loaded and 2 outs for Doosan!
9. devre sonunda kalelerin hepsi dolu ve Doosan'ın 2 oyuncusu dışarıda.
Top of the 9th 1 out Bases loaded for Doosan
9. devre 1 out var. Doosan'ın bütün kaleleri dolu.
A miracle in the bottom of the 9th with no outs and bases loaded for Doosan
Şansa bak ki 9. devrede Doosan'ın tüm kaleleri dolu ve hiç outu yok!
This gun was loaded by your hands.
Bu silahı kendi ellerinle doldurdun.
These lines are under tension, they're spring-loaded, and that allows the redback to haul huge weights around her web.
Bu hatlar gerilim altındalar. Yay yüklüler... Bu Kızıl sırt'ın ağ çevresinde büyük ağırlıkları taşımasına imkan sağlıyor.
- It's not currently loaded.
Hayır. - Şu an dolu değil.
And as you can tell by our huge mansion, we're insanely loaded.
Bu devasa köşkten anlayacağınız gibi delicesine zenginiz.
Locked and loaded?
kitli ve dolu?
Louis and Thomas loaded passengers into lifeboats to safety.
Louis ve Thomas yüklü yolcu filikalar içine güvenlik.
All right, we got Jesus juice, guns loaded with Devil's Trap bullets.
Tamam kutsal suyumuz ve şeytan kapanı çizili mermilerimiz var.
Is that thing loaded?
O şeyin içi dolu mu?
I got everything loaded in.
Her şeyi koydum.
We don't get loaded up and moved, we could get washed out.
Her şeyi toparlayıp gitmezsek, sular altında kalabiliriz.
Tasers charged, rubber bullets loaded, sedatives ready.
Şok tabancası yüklü, plastik mermiler dolduruldu, sakinleştiriciler hazır.
Oh. It was loaded with blanks.
Mermiler kurusıkıydı.
Pre-loaded with over 500 e-books.
500'den fazla E-Kitap içinde yüklü durumda.
I supervised an Air Force crew as they loaded that same Jane Doe onto a C-17 in a metal transfer case, and I approved the death certificate as they draped an American flag over the casket.
Aynı kadını askeri uçağa yüklerken Hava Kuvvetlerini yönlendirdim. Ve tabutunun üzerine Amerikan Bayrağı örterken ölüm belgesini imzaladım.
Well, at least he's consistent. All right, team, get locked and loaded and head out.
Pekâlâ takım, ateşe hazırlanın ve yola koyulun.
It's loaded.
Dolu.
"who helped me plan the heist, drove the van, and kept watch as the bones were loaded."
"... soygunu planlamama yardım eden, kamyoneti kullanan ve kemikleri yüklerken etrafı kollayan kendisiydi. "
She got loaded on peach schnapps and talked all kinds of crap about me.
Bu zil zurna sarhoş olmuş sonra da benim hakkımda bir sürü atıp tutmuş.
I loaded the files this morning.
Dosyaları bu sabah yükledim.
It is not that loaded for her.
Onun için zor bir şey değil. Bu onun işi.
The microphone is always loaded!
Mikrofonu Şeytan doldurur!
A loaded gun that I was not about to let go off.
O boşaltılmayı bekleyen dolu bir silahtı.
A loaded gun that I was not about to let go off.
Dolu bir silahtı Onu serbest bırakamazdım.
A loaded gun that I was not about to let go off.
O bir dolu silah onu başıboş bırakamayız.
I turned her into a frigging trident too, and now she's out there locked and loaded in enemy hands.
Peki O ne yapıyor, düşman safına geçerek mızrağı bana doğru çeviriyor. Yani...
♪ Locked'n'loaded, it's high noon ♪
Asıl sana iyi şanslar. Kendi şansımı kendim yaratırım.
♪ Locked'n'loaded, it's high noon ♪
Hıhı.
NC leads Bases loaded
NC şuan önde.