Look at me when i'm talking to you Çeviri Türkçe
126 parallel translation
Would you please have the courtesy to look at me when I'm talking to you?
Ben konuşurken yüzüme bakma inceliğini gösterir misin, lütfen?
Wait a minute, will you please look at me when I'm talking to...
Çalışanlar her yerde sorun çıkartıyor bu günlerde... Uyumanın zamanı değil.
Look at me in the eyes when I'm talking to you.
Seninle konuşurken gözlerimin içine bak.
Look at me when I'm talking to you.
Ben konuşurken yüzüme bak!
- Look at me when I'm talking to you.
- Konuşurken bana bak.
Look at me when I'm talking to you, Dr. Mesmer.
Sizinle konuşurken, yüzüme bakın Dr. Mesmer.
Will you look at me when I'm talking to you?
Seninle konuşurken yüzüme bakar mısın?
Look at me when I'm talking to you.
Seninle konuşurken bana bak.
Come on, look at me when I'm talking to you.
Hadi ama, seninle konuşurken bana bak.
Look at me when I'm talking to you, bitch!
Seninle konuşurken bana bak, kaltak!
Eddie, look at me when I'm talking to you.
Eddie, seninle konuşuyorum, yüzüme bak.
You look at me when I'm talking to you!
Konuşurken yüzüme bak!
Look me in the eyes when I'm talking to you! Look at me, filthy bitch.
Seninle konuşurken gözlerimin içine bak.
Why won't you look at me when I'm talking to you?
Garrett neden ben konuşurken yüzüme bakmıyorsun?
Look at me when I'm talking to you!
Ben konuşurken yüzüme bak!
Fucking look at me when I'm talking to you.
Ciddiyim. Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I'm talking to you!
Seninle konuşurken yüzüme bak!
look at me when I'm talking to you, Jon, because I mean this. This is coming from the heart.
Seninle konuşurken bana bak, Jon, bunu söylüyorum çünkü bu kalbimden geliyor.
Look at me when I'm talking to you!
Seninle konuşurken bana bak!
Look at me when I'm talking to you, goddamn it!
Ben konuşurken bana bakın, kahretsin!
Look at me when I ´ m talking to you.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me, when I'm talking to you!
Seninle konuşurken yüzüme bak!
Could you at least look at me when I'm talking to you?
Seninle konuşurken en azından yüzüme bakamaz mısın?
Look at me when I'm talking to you, Parr.
Seninle konuşurken bana bak Parr!
Iggy, look at me when I'm talking to you!
Iggy, seninle konuşurken bana bak!
Look at me when I'm talking to you.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I'm talking to you.
Konuşurken bana bak.
No, you look at me when I'm talking to you.
Hayır, senle konuşurken bana bak.
Hello? Can you look at me when I'm talking to you?
Ben konuşuren bana bakabilir misin?
Look at me when I'm talking to you- - pay attention!
Senle konuşurken yüzüme bak... Dikkatini ver!
Look at me when I'm talking to you, Mr. Allen.
Sizinle konuşurken yüzüme bakın, Bay Allen.
Look at me when I'm talking to you!
Senle konuşurken yüzüme bak!
Look at me when I'm talking to you, boy.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I'm talking to you, fool!
Seninle konuşurken bana bak, aptal!
Look at me when I'm talking to you!
Senle konuşurken suratıma bak.
Look at me shit head when I'm talking to you!
Seninle konuşurken bana bak bok kafalı!
Cabrón, look at me when I'm talking to you.
Piç kurusu, seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I'm talking to you.
Senle konuşurken yüzüme bak!
And it's about to double if you don't look at me when I'm talking to you.
Konuşurken bana bakmazsan ikiye katlanacak.
Look at me when I'm talking to you.
Bana bak, sana söylüyorum.
Son, you need to look at me when I'm talking to you.
Evlat, seninle konuşurken yüzüme bakacaksın.
Would you look at me when I'm talking to you?
Seninle konuşurken yüzüme bakacak mısın?
Look at me when I'm talking to you, Michael.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
- So look at me when I'm talking to you.
- Konuşurken bana bak.
- Look at me when I'm talking to you!
- Seninle konuşurken bana doğru dön.
Hey! Look at me when I'm talking to you, old man.
Seninle konuşurken yüzüme bak, ihtiyar!
Jon Burroughs, { \ you } look at me when I'm talking to you!
Jonathan Burroughs, seninle konuşurken yüzüme bak.
Now look at me when I'm talking to you.
Ben konuşurken yüzüme bak.
Please look at me when I'm talking to you.
Lütfen, ben konuşurken yüzüme bakın.
Look at me when I'm fuckign talking to you!
Ben konuşurken yüzüme bak!
Look at me when I'm talking to you!
Ben'le ilişkiniz bitti. Seninle konuşurken bana bak.