Loudmouth Çeviri Türkçe
152 parallel translation
Once he knows, I'm going to destroy that loudmouth.
O zaman kafasını kıracağım.
A loudmouth?
Gevezelik edersin ha?
You can't owe money to a guy like him a little loudmouth who bones you when he isn't even trying to.
Öyle bir adama borçlu kalamazsın Sana hallenmemişken bile seni beceren düşük çenelinin teki.
And don't forget to trample the women, loudmouth.
Koşarken kadını ezmeyi de unutma, kalık ağızlı.
Loudmouth.
Ağız kalabalığı etmeye.
You shouldn't have drunk all that beer with that loudmouth.
O palavracıyla, o kadar bira içmemeliydin.
It's not his fault he can't get to bed at night because he got a bunch of crazy, loudmouth, good-for-nothing people, running their mouths in what's supposed to be his bedroom after 10 : 00 at night.
Gece 10'dan sonra yatağında olması gereken bir çocuğun bir sürü manyak ve işe yaramazın gevezelikleri yüzünden gecenin köründe uyumak zorunda kalması kendi suçu değil.
And I'll say it again, loudmouth.
Bak yine söylüyorum, büyük ağız.
Pint-sized loudmouth.
Bacaksız geveze.
Because your son, Sylvester is an irresponsible, unreliable, big loudmouth, no-good bum who, if he isn't a crook, it's only because he hasn't got the brains or ambition even to become a crook.
Çünkü oğlun sorumsuz, küstah, eğlence düşkünü ve kötü niyetli biri. Beyinsiz olduğundan yola gelmesi mümkün değil.
Hey, Loudmouth!
Hey Çalçene!
Come on, Loudmouth, get it up.
Haydi Çalçene, pamuk eller cebe.
Loudmouth here tell you how you can become a star?
Bu kadar ses içinde, sana nasıl yıldız olunacağı hakkında bilgi vereyim mi?
That John, he's such a loudmouth.
Bu John, ağzı kalabalık biri.
All right, loudmouth, do one.
Pekala, çalçene, bir tane yap.
- Sit down, you big loudmouth.
- Otur yerine, gürültülü çene.
You gonna let that loudmouth talk like that to you?
Şu boşboğazın seninle böyle konuşmasına izin mi vereceksin?
- That guy's a loudmouth.
- Bu herif boşboğazın teki.
Joey was a loudmouth, but there was nothing bad between us!
Joey çok konuşurdu, ama aramızda bir sorun yoktu!
Whenever people say, "That Damone, he's a loudmouth," and they say that a lot, I always say, "Hey, you just don't know Damone."
Ne zaman birileri "Şu Damone, boş konuşan biri" dediği zaman ki çok diyorlar, her zaman, "Hey, Damone'u tanımıyorsunuz." dedim.
Loudmouth!
Boşboğaz!
All it takes is one loudmouth to spill this to Holland and the whole project goes to hell, do you know that?
İşte bu yüzden, ağzı gevşek biri işi Holland'a açacak tüm proje de cehennemin dibini boylayacak, biliyor musun?
Mr. Loudmouth?
Bay geveze ağız?
Mr. Big Loudmouth.
Bay, büyük geveze ağız.
If it isn't old loudmouth!
Bu yaşlı geveze ağız değil mi?
But, on the other hand, I want... to be loved and accepted by all facets of society... and not be this loudmouth, lunatic poet-musician.
Yine de, toplumun... tüm tabakaları beni sevsin ve kabullensin isterim. Boşboğaz ve deli bir şarkı sözü yazarı ve şarkıcı olarak tanınmak istemem.
The loudmouth!
Loudmouth!
There " s some loudmouth downstairs yelling for you.
Aşağıdan birisi sana sesleniyor.
You name anybody you've ever seen do that, loudmouth.
Sen hiç öyle birini gördün mü, geveze?
Are all men from the future loudmouth braggarts?
Gelecekten gelen bütün adamlar, koca ağızlı palavracı mıdır? !
And you're a loudmouth, punk slag... who's about to die.
Ve sen de ölmek üzere olan, koca ağızlı serserinin tekisin.
- So make'em, loudmouth! - I just spoke to Bill Capa.
- Biraz önce Bill Capa ile konuştum.
Come on, let's go get a couple bowls of loudmouth soup.
Hadi, iki kase çorba alalım.
So I said, " All right, well, maybe that little loudmouth spic got it all wrong.
Sonra da dedim ki, " Pekâlâ, belki de bu palavracı yanlış anlaşıldı.
No,'Loudmouth Lisa! ''Stupid Lisa Garbage Face! '
Hayır, "Geveze Lisa" "Teneke Suratlı Aptal Lisa"
Gary's loudmouth.
Gary'nin Loudmouth'u.
Yeah, the loudmouth.
- Evet, Loudmouth.
You're a big, fat loudmouth... - and you can walk when you have to.
Sen susmak bilmeyen birisin ve de sadece işin olduğunda yürürsün.
I'm a loudmouth, not eccentric.
Ben boşboğazlıyım ama antika değilim.
But ever since I shanked that loudmouth pussy in the yard, it's like my Dun and Broadstreet around this bitch done shot way the fuck up.
Ama o boşboğazı bahçede şişlediğimden beri, burası benim Dun ve Broadstreet'im oldu. Hayat pahalandı demek istiyorum.
- Costa, you're a loudmouth!
- Sen ve koca çenen.
- Showed that loudmouth.
- Ona gününü gösterdim.
Loudmouth asshole.
Geveze serseri.
Loudmouth showboat motherfucker!
Kibirli boşboğaz!
I'm a loudmouth, too.
Çenem de düşük...
Excuse me, but who exactly are you to be giving me orders! ? Loudmouth!
Afedersin ama, kim olduğunu ve bana nasıl emirler verebildiğini açıklar mısın!
You little ignorant loudmouth, you just don't get it.
Dünyadan haberin yok koca ağız.
You're victims of an overactive imagination of a pop-culture loudmouth.
Popüler kültür patlamasının kurbanı olmuşsunuz.
Well, come on, loudmouth.
Hadi kalabalık ağız.
Also, sir, your Loudmouth Leopard is a rip-off ofJackie Gleason.
Ayrıca efendim, sizin Geveze Leopar'ınız Jackie Gleason'ı kazıklıyor.
- Plenty of loudmouth witnesses.
- Bir sürü geveze tanık.