Louis Çeviri Türkçe
9,123 parallel translation
Louis was blessed to escape your father's illness.
Louis babanızın hastalığına yakalanmadığı için şanslı.
Louis was always blessed.
Louis hep şanslıydı.
That King Louis has no intention of funding the rebellion.
Kral Louis'in hiç isyanı finanse etmek gibi niyeti olmadığını yani.
Which is why I would never approach His Majesty, King Louis, with empty promises or empty pockets.
Ki bu yüzden boş vaatler ve boş ceplerle Majesteleri Kral Louis ile asla görüşmek istemem.
Should King Louis support our cause,
Kral Louis davamıza destek olmalı.
She was a musical prodigy and goddaughter of King Louis'great-grandfather.
Kadın müzik dehasıymış ve Kral Louis'nin büyük dedesinin vaftiz kızıymış.
King Louis'great-grandfather, Louis XIV, did much the same decades ago.
Kral Louis'nin büyük dedesi 14. Louis de yıllar önce aynı şeyi yaptı.
He was called Louis the Well-Beloved.
Sevgili Louis diye anılırdı.
And perhaps Louis, having had his show, would be appeased and set them free.
Belki Louis aradığı gösteriyi bularak tatmin olur ve onları serbest bırakırdı.
They killed Louis.
Louis'i öldürdüler.
I hear Louis is going absolutely outta his mind... because his new picture is gonna bomb.
- Louis aklını kaçırmak üzereymiş çünkü yeni filmi elinde patlayacakmış.
Hi, Louis.
Selam Louis.
Louis and I are determined that The Scimitar should benefit all London and working with the government, that's what we intend to achieve.
Louis ve ben devlet ile çalışmanın Londra'ya fayda sağladınığını tespit ettik ki bütün arzumuzda bu yönde.
Louis, have you seen this? Shh.
Louis bunu gördün mü?
He could have... fallen under a bus, hr could've been knocked down by a train.
Otobüsün altında kalabilirdi, - tren çarpabilirdi. - Louis!
There can't be any question of a delay, Louis.
Gecikme söz konu bile olamaz, Louis.
Although Robert Louis Stevenson did it first with Dr. Jekyll and Mr. Hyde.
Gerçi ilk Robert Louis Stevenson, Doktor Jekyll ve Mr. Hyde ile yaptı ama.
Louis loves fashion and color.
Louis modaya ve renklere bayılır.
Louis, you don't know Catherine.
- Louis, Catherine'i tanımıyorsun.
Catherine, Louis.
Catherine, Louis.
Louis, Catherine.
Louis, Catherine.
I'm coming, Louis!
Geliyorum Louis!
She didn't know. Give her a kiss, Louis.
Öp onu Louis.
See, Catherine, like I said. That's Louis.
Görüyorsun ya Catherine aynen söylediğim gibi, Louis bu.
Cold cuts from Célestin's and chorizo for Louis...
Louis için Célestin'den soğuk meze ve acılı İspanyol sucuğu.
Louis, you had send me a note... Sent! Sorry, sent me a note, and flowers.
Louis, sen bana not ve çiçek gönderdin göndermiştin diyecektim pardon.
Louis?
Louis?
I mean, Louis.
Yani Louis.
Tell Louis the story.
Louis'e hikâyeyi anlat.
And Louis was a yes.
Louis uygundu.
Would you have named him Louis?
Sen de oğlunun ismi Louis olsun ister miydin?
Louis, wanna see my room?
Louis, odamı görmek ister misin?
Even Louis, Mom!
- Louis, bile hatırlıyor anne!
Louis, red?
- Louis, kırmızı mı?
Louis's always white, dear.
- Louis her zaman beyaz ister canım.
They want to confide this in you, Louis!
Bu konuda sana güvenmek istiyorlar Louis!
Cut the crap, Louis!
Zırvalamayı bırak Louis!
Encourage them, Louis.
Onlara destek ol Louis.
Look, just do what you have to do, Louis.
Bak, sadece yapman gereken şeyi yap Louis.
But Louis, really, why d'you want to go there?
Sahi Louis, neden oraya gitmek istiyorsun ki?
I mean... I'll come with you, Louis, if you want.
Yani istersen seninle gelirim Louis.
Alrighty, Louis!
Pekâlâ Louis!
Wine, Louis?
- Şarap alır mısın Louis?
Coffee, Mr. Louis?
Kahve içer misiniz Bay Louis?
This is for you, Louis.
Bunu senin için yapıyor Louis.
This isn't about Louis!
Bunun Louis ile alakası yok!
This, Louis.
Buna Louis.
And I don't know either why you came, Louis.
Hem neden geldiğini de bilmiyorum Louis.
We're strangers, Louis.
Birbirimize yabancıyız Louis.
Louis!
Louis!
Louis.
Louis.