Maas Çeviri Türkçe
8,533 parallel translation
I am not gonna live in a one-room apartment while my wife gets half my salary!
Eşim maaşımın yarısını alırken tek odalı bir dairede yaşayacak değilim!
I guess the pay is much better.
Sanırım maaşı daha iyidir.
So everyone can get paid at the end of the month.
Böylece herkes ayın sonunda maaşını alır.
Well, that happiness has not found its way into my paycheck.
O mutluluk benim maaşıma yansımadı.
That's my first paycheck.
- Bu benim ilk maaşım.
-.. keep your salary.
- Maaşını al.
... because then my salary would've been more than his...
Çünkü maaşım onunkinden fazla olacaktı.
I miss the days I got my monthly pay.
Her ay maaşımı aldığım o günleri özledim.
The pay is 15 shillings per week, flat.
Maaş, haftalık net 15 şilindir.
We need to talk about our last week's pay.
Geçen haftanın maaşı hakkında konuşmalıyız.
He does all the work, and I get 10 % just for showing up.
Her işi o yapıyor. Ben de yattığım yerden % 10 alıyorum maaşından.
Also, we want to give you a raise, and anything you want to take from our house.
Ayrıca maaşına zam yapıyoruz. Hatta evden canın ne istiyorsa al götür yanında.
You realize I tell when people are lying for a living?
İnsanların yalanlarını yakalamak için maaş aldığımın farkındasın değil mi?
And you're not just another shill taking a paycheck from an evil system of oppression,'cause you're fighting it from the inside with drama class.
Ve sen de bunlardan biri değilsin çünkü baskının getirdiği sistemden aylık maaş alarak, içeriden drama dersleri vererek savaşıyorsun.
If you make any more mistakes, we're gonna take the full retail price out of your pay.
Daha fazla hata yaparsan, satış fiyatının tamamını maaşından keseceğiz.
I want to pick up my paycheck.
Maaşımı çekeceğim.
And any one of you ungrateful, selfish sons of bitches would have thrown me under the bus and run me over to get the same.
Ve siz vefasız piçlerin her biri benimle aynı maaşı almak için beni otobüsün altına atardı.
Everyone gets work and a good salary.
Herkese bir iş ve karşılığında iyi bir maaş verilecektir.
Baby, I can give you a huge salary, but I can't give you half of my company. Your?
Bebeğim, sana yüklü bir maaş verebilirim, fakat şirketimin yarısını veremem.
In exchange for the salary and control over Jamal Lyon's career, you are signing away your rights to ever disclose you were the initial investor in Empire Enterprises.
Maaş ve Jamal Lyon'un kariyeri üzerindeki haklar karşılığında, Empire Şirketleri'nin asıl yatırımcısının siz olduğunu açıklama hakkınızdan vazgeçiyorsunuz.
On a policeman's salary, it is kind of tough to keep up my collection.
Polis maaşı alırken koleksiyonuma ayak uydurmak zor geliyor.
But, I really can't take a pay cut right now...
Ama şu an maaş kesintisine gerçekten katlanamam...
What was Frankie's salary?
- Frankie'nin maaşı ne kadardı?
Should have your wages docked.
Maaşından kesilmeli.
We'll have to pay them even more.
- Daha çok maaş öderiz.
- My paycheck.
- Maaş çekimi.
We depend entirely on my salary these days, and in six months, all we'll have left is my pension!
Bugünlerde sadece benim maaşımla yaşıyoruz ve altı ay sonra, elimize sadece emekli maaşım geçecek!
That's if I even make it to the pension I've worked over 30 years to earn since my daughter keeps putting that in jeopardy by stealing from the US Postal Service!
Tabii eğer, emekli maaşını hak etmek için 30 seneden uzun süredir çalıştığım işte kalabilirsem çünkü kızım, Posta Hizmetleri'nden çalarak işimi tehlikeye atıyor.
I'm excited that you found this new job where you're making decent money.
Makul bir maaş aldığın bu yeni işi bulmana heyecanlandım. Makul mü?
Yeah, man, we know our rights. My taxes pay your salary, buddy!
Maaşınızı vergilerim ödüyor, dostum.
I mean, you can stay here with the kids or you can go live off the salary of a high school basketball coach.
Burada çocuklarla yaşayabilirsin ya da gidip lise basketbol hocası maaşıyla geçinirsin.
More than both of our salaries combined.
İkimizin maaşının toplamından da fazla.
Well, my old salary anyway.
Eski maaşımdan.
C.I.'s get some kind of service fee.
Bizim gibiler bile bir tür maaş falan alıyordur.
Uh, compensation, would 220 a year work for you?
Maaş da yıllık 220 bin uyar mı size?
You should have social security cheques plus that pension we talked about.
Hem sosyal güvenlik çekleri, hem de emekli maaşınız olmalı.
- Well, the cheques go to Sandpiper. And then they take out my fees and my expenses.
O çekler ve maaş Sandpiper'a gidiyor ve onlar da buraya olan ödemem ile masrafları çıkarıyorlar.
So your pension and social security goes straight to the Sandpiper people?
Yani maaşınız ve sosyal güvenlik paranız direkt Sandpiper'dakilere mi gidiyor?
Should be a very nice payday for you when it comes.
Zamanı geldiğinde güzel bir maaş günü olacaktır.
You'd be paid for your speeches and there'd be a generous stipend.
Konuşmaların için ücret alacaksın ve gayet cömert bir maaşın olacak.
You work for me. I'm the tech billionaire that bought this dump and cuts your paycheck.
Bu çöplüğü satın alıp, maaşını ödeyen teknoloji milyarderi benim.
If you can call that a paycheck.
Eğer ona maaş diyebilirsen.
No back pay? Nothing?
Eskiden kalan maaşın falan, hiçbir şey mi yok?
The day Hanna moves out... I'm just not as fond of my own company as I used to be.
Hanna buradan taşındığı gün eskiden gelen vakıf maaşım gelmeyecek.
Mechanisms of war that I will design and you will pay me to construct.
Benim tasarlayacağım, sizin tasarımı için bana maaş vereceğiniz savaş mekanizmaları.
My God, the officers of the condottieri are well paid.
Condottieri subaylarının maaşı çok iyiymiş. Askerleri zırhlandıramazsak, karınlarını doyuramazsak Roma onları bizden alır. Öyle.
10 times a cop's annual salary.
Bir polisin on yıllık maaşı.
All right. Half my salary.
Tamam, maaşımın yarısı.
I need to convince Brick to give me a raise.
Brick'i maaşıma zam yapmaya ikna etmem gerekiyor.
Free room and board, plus stipend.
Bedava oda ve yemek, artı maaş da var.
- Yeah, no stipend.
Evet ama maaş yok.