Macy Çeviri Türkçe
631 parallel translation
I can think of pleasanter pastimes than tangling with the Stephens-Macy crowd.
Stephens-Macy çetesi ile uğraşmaktan... -... iyi şeyler var.
Hello, Macy.
Selam Macy.
Or Mr. Macy.
Ya da Macy'ye.
By the way, Macy, what was the total ticket sale?
Macy, hasılat ne kadardı?
Stephens, Macy, Claire Porter, Maguire, Molly, Paul Clarke Lieutenant Abrams, Asta, Nicky, you, me.
Stephens, Macy, Claire Porter, Maguire, Molly, Paul Clarke Teğmen Abrams, Asta, Nicky, sen ve ben.
What connection did Whitey Barrow have with Stephens and Macy?
Whitey Barrow ile Stephens ve Macy arasında nasıl bir bağ vardı?
Are you going to see Macy?
Macy'yi görecek misin?
True enough, you've established a great motive for the lady but we've got one equally good against Stephens, Macy Rainbow Benny and...
Kabul, kadının gerekçesi olduğunu kanıtladın ama başkalarının da gerekçesi var. Stephens'in Macy'nin, Rainbow Benny'nin ve...
- Hold it a minute, will you, Macy?
- Macy bir dakika durur musun?
Sit there, Macy.
Şuraya otur Macy.
If I was you, Macy, I wouldn't talk too much.
Macy, yerinde olsam çok konuşmazdım.
- Good afternoon, Macy.
- İyi günler Macy.
Was Macy in the ticket office with you when Whitey Barrow was killed?
Whitey Barrow öldürüldüğünde Macy gişede miydi?
I thought it was Macy all along.
Başından beri Macy olduğunu düşünmüştüm.
Maybe you and your partner, Macy, were relieved when Barrow was found dead.
Belki siz ve ortağınız Macy, Barrow'un öldüğünü duyunca rahatladınız.
I lied once, for Macy, but I ain't lying now.
Macy için yalan söyledim, şimdi söylemiyorum.
Macy, you said you were not disturbed about Barrow's quitting.
Macy, Barrow'un işi bırakmasından rahatsız olmadığını söyledin.
No wonder the Stephens-Macy syndicate was riding high with a special deputy for the state Legislature as a silent partner.
Eyalet meclisi temsilcisi sessiz ortak olunca, Stephens-Macy şebekesinin yükselmesine şaşırmamak gerek.
Just think if Mr. Macy had seen the other one.
Bay Macy diğerini bir görseydi ne olurdu bir düşün.
I hope Mr. Macy agrees with you.
Şey, umarım Bay Macy'de sana katılır.
And you'll find toys of all kinds at Macy's.
Ve her çeşit oyuncağı Macy'de bulabilirsiniz.
Macy's ain't got any.
Şişt! Macy'de o yok.
Macy's ain't got any. Nobody's got any.
Sana kimsede olmadığını söyledim.
Macy's sending people to other stores?
Macy insanları başka mağazalara mı gönderiyor?
Whether Macy or somebody else sells the toy doesn't matter.
Oyuncağı benim ya da başka birinin satmasının pek önemi yok.
- I didn't know Macy's did.
Macy'nin de böyle düşündüğünü bilmezdim.
I wanna congratulate you and Macy's on this wonderful new stunt you're pulling.
Dinleyin. Sizi ve Macy'i göstermiş olduğunuz... bu yeni numaranızdan dolayı kutlamak istiyorum.
A big outfit like Macy's putting the spirit of Christmas ahead of the commercial.
Düşünün, Macy's gibi büyük bir mağaza... Noel ruhunu ticaretin önünde tutuyor.
I've never done much shopping here before, but I'll tell you one thing from now on, I'm gonna be a regular Macy customer.
Burada hiç bu kadar alışveriş yapmamıştım. Ama artık ben de Macy'inin gedikli bir müşterisi olacağım.
The point is, will Mr. Macy think so?
Önemli olan, Bay Macy ne düşünecek?
Here at Macy's.
Burada, Macy'den.
Macy wants to see you immediately.
Bay Macy acele sizi görmek istiyor.
Mr. Macy's waiting.
Bay Macy's bekliyor.
Imagine, Macy's Santa Claus sending customers to Gimbels.
Macy'deki Noel Babanın müşterileri Gimbels'a gönderdiğini bir düşünün.
The mayor's wife. Over 500 thankful parents expressing gratitude to Macy's.
Valinin karısı, belediye başkanının karısı... 500'den fazla minnettar ebeveyn...
In your Christmas envelopes, you'll find an expression of my gratitude. - Thank you, Mr. Macy.
Ve Noel zarflarınızın içinde... minnetarlığımın daha pratik bir ifadesini bulacaksınız.
- Tell Santa I won't forget him either.
Sağ olun, Bay Macy. Santa'ya O'nu da unutmadığımı söyleyin.
Yes, Mr. Macy.
Peki, Bay Macy.
You heard Mr. Macy.
Bay Macy'i duydun.
No, I've got to tell Mr. Macy.
Oh, olamaz. Bay Macy'e anlatmalıyım.
Mr. Macy will have us examined and fired.
Bay Macy de bizi muayene ettirip, kovar.
It was just because I felt we owed it to him but Mr. Macy suggested that we find something else for him and keep you on by all means.
Tek nedeni O'na karşı kendimizi borçlu hissetmemizdi... lakin Bay Macy bize diğer Noel Baba için başka bir iş bulmamızı.. her ne olursa olsun seni elimizde tutmamızı önerdi.
Every shopper in New York City thinks of Macy as a benevolent soul. Thinking only of the welfare of the public.
New York City'de alışveriş yapan herkes... birden bire Macy'i sadece halkın refahını düşünen... bir hayırseverlik timsali olarak görüyor.
If we haven't got what the customer wants, send him back to Macy's.
Bundan böyle, müşterinin istediği şey bizde yoksa... O'nu Macy'e gönderin.
All right, Mr. Macy.
Peki, Bay Macy.
Thank you, Mr. Macy.
Sağ olun, Bay Macy.
Either you stop analyzing Alfred, or I go straight to Mr. Macy and tell him what a fraud you are.
Derhal bu ofisi terkedin. Bak, ya sen Alfred'i analiz etmeyi bırakırsın... ya da ben dosdoğru Bay Macy'e gider... ne kadar adi bir düzenbaz olduğunu anlatırım.
Before he tells Mr. M...
Bay Macy'e söyle...
Before Mr. Macy finds out.
Bay Macy anlamadan önce.
But I've made an appointment with Mr. Macy at 4 : 00.
Oh, saat 4 : 00'te Bay Macy ile bir randevum var.
So is Mr. Macy.
Herkes Bay Macy'e hayran.