Mailed Çeviri Türkçe
1,068 parallel translation
If they blew him up, put his head in a blender, and mailed the rest of the pieces to Norway, he would still return from the grave.
onu havaya uçurup, kafasını mikserden geçirseler kalan diğer parçalarını da Norveç'e yollasalar yine de mezarından dönerdi.
- This was mailed to me.
- Affedersiniz, bana böyle bir mektup gönderildi.
I'm the one who mailed you Macon's chapters.
Macon'un bölümlerini yollayan kişi benim.
WHEN I GET BACK, I WANT THESE APPLICATIONS FILLED OUT AND READY TO BE MAILED.
Döndüğümde ben bu uygulamaları tamamlamanı istiyorum... Ve onları postalanacak şekilde hazırla.
Where do you want it mailed, Mr. Mansfield?
Nereye yollayalım Mr. Mansfield?
- I just mailed Frankie a kiss-off letter.
- Frankie'ye ayrılık mektubu gönderdim.
That girl the other night mailed me this.
Geçen geceki kız bana bunu postalamış.
So I was wrong this time. But, by God, I wasn't wrong when I mailed you my diary.
Bu sefer yanıldım ama günlüğümü sana yollamakla yanılmadım.
I should have mailed it to the Marx Brothers.
- Marx Kardeşler'e yollamalıydım!
Two different ad numbers mailed to the same post office address.
İki farklı ilan kodu için aynı adres yazılmış.
Two different ad numbers mailed to the same address.
İki farklı ilan kodu için aynı adres yazılmış.
I'm making you another one of these tapes, which, as you already know, I've mailed to you in one of the envelopes you gave me.
Sana kasetlerden bir tane daha hazırlıyorum hani, senin de bildiğin gibi, zarfın içinde yolladığım kasetlerden.
If something happens to you that thing will be mailed to the cops.
Size bir şey olursa O şey polisler gönderilecektir.
It was all in those briefing books I mailed you.
Piyangoyu mu kaçırdım? Hepsi size gönderdiğim açıklama kitapçıklarında vardı.
If I haven't returned to my desk by 22.00, this file will be e-mailed to Torchwood, which means, if you're watching this, then I'm...
Saat 10'a kadar masamın başına dönmezsem bu dosya e-mail olarak Torchwood'a gönderilecek. Bu demektir ki, şu an bunu izliyorsanız o zaman ben...
And then he gets kidnapped and mailed to Alaska.
Ve sonra o kaçırıldı ve Alaska'ya gönderildi.
When somebody over there stamped this and mailed it, you know what happened?
orada biri buna pul yapistirip yollarsa, ne oluyor biliyor musun?
Unless there was an earlier pickup at 2 : 00, the letter had to have been mailed... Long after Rita Greenhill was already deceased.
Toplanma saat ikide olduğuna göre... mektup Rita Greenhill öldükten çok sonra postaya verilmiş olmalı.
So I mailed your letter.
Ne olacak mektubunu postaladım...
Yes, because you never mailed my letter.
Evet, çünkü mektubumu hiç yollamadın.
It was such a much better letter than your stupid letter... that if she was gonna answer one letter it clearly would've been my letter... which proves to me that you never mailed my letter.
Senin aptal mektubundan çok daha iyi bir mektuptu. Eğer bir mektuba cevap yazacak olsaydı bu kesinlikle benimki olurdu. Bu da benim mektubu asla yollamadığını kanıtlıyor.
You know, you are really lucky Newman never mailed that letter.
Newman o mektubu postalayamadığı için çok şanslıyız.
If I puked in a fountain pen and mailed it to the monkey house, I'd get better scripts.
Bir dolmakalemin içine kusup maymunlar evine göndersem daha iyi metinler gelir be.
She chopped him up with an ax and mailed his pieces all over the country.
Kocasını baltayla doğradı ve parçalarını postayla ülkenin her yerine gönderdi.
Oh. I still haven't mailed your letter.
Oo, mektubunu hala postalamadım.
I never mailed it!
Postalamadım!
The odd thing about this envelope is he appeared on the show on January 13, yet somehow he mailed this to himself January 11, registered mail.
Yarışma 13 Ocaktaydı. Her nasılsa bunu kendi kendine 11 Ocakta postalamış. Taahhütlü.
That son of a bitch mailed it.
Orospu Çocuğu postalamış.
I mailed them that evening.
O akşam postaya verdim.
Cane mailed him several chapters... of his new book, oh, not two weeks ago.
Cane iki hafta önce ona son kitabından birkaç bölüm yollamış.
Any man that would leave you ought to be monkey stomped and have his brains mailed back to his mother.
Seni terkeden adam maymun yürüyüşlü biri olmalı ve beyni annesine postalanmalı.
I wrote a letter and mailed it to that address.
O adrese bir mektup yazıp, yolladım.
That's why I mailed it.
Ben de bu yüzden yolladım.
I mailed it here,
Mektubu tam buraya gönderdim.
These are letters he E-mailed to Lauren Mackalvey.
Bu yazıları Lauren Mackalvey'e email ile o yollamış.
She just E-mailed me a few minutes ago.
Biraz önce bana mail attı.
School pictures were mailed out this week to everyone in Amy's class except Amy.
Bu hafta, Amy'ninki hariç sınıftaki herkese okul resimleri postalanmış.
Once it's mailed, it's gone.
Postalandı mı gider.
Sure. You mailed it by accident.
Sanki yanlışlıkla postaladın.
Your wages of notice will be paid into your accounts within a week - and your references will be mailed to you as soon as I've written them.
Bir kaç hafta içinde ücretleriniz hesabınıza yatacak. Ve referanslarınızı yazar yazmaz adreslerinize postalayacağım.
It's being mailed to him in Panama.
Panama tarafından postalanacak.
The last time you e-mailed me, you were taking out your first appendix.
Son görüşmemizde ilk apandis ameliyatını yapıyordun.
I mailed it from where I sat.
Yerleştiğim yerden postayla yolladım.
She E-mailed a friend of hers at JPL.
JPL'deki bir arkadaşına mail çekmiş.
- Well, he mailed it to Hardy at Cambridge. - Yeah, Cambridge. Yeah.
Cambridge'de Hardy'ye mektup atmış.
We mailed it to various people.
Rastgele insanlara postaladık.
You've got mail.'l e-mailed Shummaker's files to my A0L account before I logged off.
Postanız var. Kapatmadan önce Shummaker dosyalarını AOL hesabıma e-mail'le yolladım.
If I wanted to find out about someone who e-mailed me, could I trace the letter?
Bana e-posta atan biri hakkında bir şeyler öğrenmek istesem postanın izini sürebilir miyim?
I mailed these bogus prize certificates to every scofflaw in Springfield.
Bu sahte ödül sertifikalarını Springfield'ta aranan bütün suçlulara yolladım.
I'm the one who contacted you, who e-mailed the pictures to your office.
Sizinle temas kuran, fotoğrafları size yollayan, bendim.
He mailed it on the day.
Ve aynı gün postaya verilmiş.