Main Çeviri Türkçe
12,568 parallel translation
He was using this as his main phone.
Herif bunu asıl telefonu olarak kullanıyordu.
He's in the main hold, sir, but you've deadlocked it.
Ana bagaj yerinde efendim ama ölükilitlemişsiniz.
People please stay off the main road.
Lütfen anayoldan uzak durun.
Our journey is longer traveling off the main trails.
Ana yola çıkmadığımız için yolculuğumuz uzun.
Ride the main trail north. It leads to Castle Ventris.
Ventris Kalesine çıkacak.
Ride the main trail north.
Ana yolu kuzeye takip edin.
This brook winds north and leads to the main trail of the court.
Bu dere kuzeye kıvrılıp kalenin ana yoluna çıkıyor.
We need someone by the main gate as Miranda exits.
Miranda çıktığında ana kapıda olacak birisine ihtiyacımız var.
There's no access to the main street on this side of the building, so you'll have a head start, but only if you go right now.
Binanın bu tarafında ana caddeye erişim yok bu yüzden avantajın olacak ama hemen gitmen koşuluyla.
They'll log into the decoy server we've set up, thinking they're on the main network.
Hazırladığımız sahte sunucuya giriş yapacaklar ana ağda olduklarını düşünecekler.
My main man, a hundred grand. Here he is, y'all!
Esas adamım işte geliyor!
You know, I didn't quite know how I was gonna handle it, but my main thing was I was gonna treat him as I always treated him.
Ve açıkçası bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum... ama en önemlisi ona her zaman davrandığım gibi davranacaktım.
- Sending to main monitor.
- Ana ekrana bağlıyorum.
Uh, main suspects were members of the Fifth Dynasty, a white supremacist motorcycle gang.
Uh. ana şüpheliler Fifth Dynasty üyeleriydi ırkçı beyazların kurduğu motosiklet çetesi.
As for this party's main character, our Albatross Entertainment's reliable supporter. Soon he will be promote to Vice President for Sinjin Group. Manager of Planning Department, Jo Tae Ho.
Ve bugünkü partinin başrolü, Albatross Medya'nın sağlam destekçisi yakında Sinjin Grup'un başkan yardımcısı olacak olan Planlama Dairesi Müdürü Jo Tae Ho.
Our company and other local police also declared that case. But the main desk didn't post it.
Bizim şirket de diğer şirketler de o gün olayı haber yaptı ama ana büro bunu yayınlamadı.
Look, I went into the main cabin to use the bathroom, and prince has two guys guarding the stairs to the lower deck.
Bak, ben tuvaleti kullanarak ana kabine gideceğim, Prince'in merdivenlerde alt güverteyi koruyan iki adamı var.
I can bypass the main systems and reboot the grav-shields!
Ana sistemi by-pass edip yerçekimi kalkanlarını onarabilirim!
You can't add security to a water main.
Kimse su şebekesine güvenlik önlemi koyamaz.
Here, this is our main menu.
Mönümüzde bu var.
Why? The minute our infected server gets back on the main network, we're set.
Virüslü sunucumuz ana ağa bağlandığı an hazır olacağız.
It's in the bottom of the chest, in the main room of the tower.
Kulenin ana odasında, sandığın en dibinde.
So, Captain, the house the Webers rent is way off the main streets, backing up to Parkland.
Başkomiserim, Weber'ların kiraladığı ev ana yollara çok uzak, parklar bölgesinin arkasında.
I think I'm the main course.
Sanırım ana yemek benim.
All right, now, stay off the main streets, and remember to cut through bleecker. All right?
Anayoldan uzak dur ve Bleecker Caddesindeki kestirme yolu kullan, tamam mı?
Someone unplugged the main power line and plugged in a George Foreman Grill.
Windows düzgün kapatılmadı. Biri elektrik hattının fişini George Foreman ızgarasına takmış.
Our main story, ominous and anomalous accusations against Hank Hippopopalous.
Asıl haberimiz, Hank Hippopopalous'a yöneltilen kaygı verici ve uygunsuz iddialar.
But back to our main story, what is Diane's problem?
Asıl haberimiz ise, Diane'in sorunu nedir?
But with an even larger main course of "sadly, I cannot."
Ama yanında daha büyük bir "maalesef" yemeği olsun.
I don't remember having any sort of main attraction like that
Böyle bir gösterimiz var mıydı?
You're gonna need a chief of staff. Someone to coordinate with the main campaign.
Asıl kampanya ile koordine olmak için.
Frankly my main concern is what went down here.
Açıkçası benim asıl endişem burada ne gibi bir sorun meydana geldiği.
The main courthouse in Baghdad has suffered a horrific attack.
Bağdat ana Adliye korkunç krizi geçirdi.
Have him take the drone up another 2,000 feet, but stay on the other side of the main road.
İnsansız uçağı 600 metre daha yükseltsin ama ana yolun diğer tarafında kalsın.
So, one of the main differences between ape and human brains is the white matter and connectivity in the brain cells.
Maymun ve insan beyni arasındaki temel farklardan biri beyaz madde ve beyin hücrelerindeki bağlılık.
Let's go back to the main subject. So the planet Vegeta was destroyed along with the Space Sayains...
Yani diyeceğim o ki Saiyajin'ler Vegeta Gezegeni ile birlikte tamamıyla yok olup gittiler mi?
The main course is grilled the Watallen-San, and the 60th favorite, chicken dish.
Ana yemek olarak kızartılmış somon balığı var. Yanında da 65. Bulutsu'dan özel soslu tavuk var.
The main exhibit hall.
- Ana sergi salonu.
Here lies the main thoroughfare.
Burası ana geçit.
You were the main reason behind me running for mayor!
Başkanlık seçimine katılmamın asıl sebebi sendin.
This water main here?
- Şuradaki su hattı mı?
The water main runs right under the subterranean access road that the biohazard trucks must use to make pickups.
Su hattı, atık kamyonunun yükünü almak için kullanmak zorunda olduğu yeraltı erişim yolunun altından sağa dönüyor.
Okay, you better be in position, because as soon as the HP solution hits the water main with the yeast, it'll create massive amounts of O2.
Tamam, yerinizi almış olsanız iyi olur çünkü HP çözeltisi mayayla karışıp su hattını patlattığında, ortaya devasa boyutta bir oksijen çıkacak.
Any second now, the water main's gonna blow.
Su hattı her an patlayabilir.
The main thing is to keep the horses together.
Önemli olan şey atları bir arada tutmak.
The pain in your back is actually being caused by the vertical splitting of your aorta, the main artery in your heart.
Sırtınızdaki acı, kalbinizdeki aort damarının dikey bölünmesinden kaynaklanıyor. - Ölecek miyim?
It's the main route between the city and the airport and, starting tomorrow, hundreds of dignitaries will be arriving for the NATO / Russia summit.
Burası, havaalanı ile şehir arasındaki anayol ve yarından itibaren,... yüzlerce yüksek mevkili şahıs, NATO-Rusya Zirvesi için geliyor olacak.
The main idea is we're just supposed to take away their freedom.
Burada temel amaç sadece özgürlüklerini ellerinden almak.
We have 24 reproductive health centers in Tunisia and it is our main mission... Contraception.
Tunus'ta 24 tane üreme sağlığı merkezimiz var ve temel görevimiz, doğum kontrolü.
Tonight's main story is attacks on the AutoMaidan Activists. ATTACKS ON AUTOMAIDAN
Bu gecenin ana haberi, OtoMeydan'a yapılan saldırılar.
The water main.
Su şebekesinden.
maine 92
maintain 26
maintenance 106
mainly 144
main title theme 30
main street 28
maintain course 18
main translator 48
main translators 23
maintain 26
maintenance 106
mainly 144
main title theme 30
main street 28
maintain course 18
main translator 48
main translators 23