Malo Çeviri Türkçe
120 parallel translation
Volo, nolo, malo, cupio, juvio...
Volo, nolo, malo, cupio, juvio...
Volo, nolo, malo...
Volo, nolo, malo...
We had a good Breton skipper, Captain Malo, who knew his way around the seven seas as a blind man knows his own room.
İyi bir Breton kaptanımız vardı. Kaptan Malo. Yedi denizi kör bir adamın odasını bildiği gibi bilirdi.
Captain Malo, what is your opinion of these fellows?
Kaptan Malo, bu adamlarla ilgili ne düşünüyorsun?
You don't know these fellows, Malo. The type, I mean.
Sen bu adamları tanımazsın Malo, tipleri kastediyorum.
Do you have any further questions, Captain Malo?
Başka bir sorunuz var mı Kaptan Malo?
Captain Malo, I've come to a decision regarding those rogues.
Kaptan Malo, bu serserilerle ilgili bir kanaate vardım.
Captain Malo, as the ranking representative of the Army of France, I demand it.
Kaptan Malo, bunu Fransız ordusunun rütbeli temsilcisi olarak talep ediyorum.
- Yes. I'll speak to Captain Malo.
- Evet, Kaptan Malo ile konuşacağım.
Can you persuade Captain Malo to reach Marseille at night?
Kaptan Malo'yu Marsilya'ya geceleyin varması için ikna edebilir misiniz?
- Where's Captain Malo?
- Kaptan Malo nerede?
Captain Malo, I understand our course has been changed.
Kaptan Malo, anladığım kadarıyla rotamız değişmiş.
We've argued these matters before, Captain Malo.
Bu konuyu daha önce de tartışmıştık Kaptan Malo.
You'll regret this, Malo.
Buna pişman olacaksın Malo.
Where's Captain Malo?
Kaptan Malo nerede?
My great-grandmother was from Saint-Malo.
Büyük büyükannem Saint-Malo'luydu.
I'm Simon Bolbec, from Saint-Malo.
- Adım Simon Bolbec, Saint-Malo'dan.
Es horrible. Es muy malo.
Orası iğrençtir, çok kötüdür.
Muy Malo. This Man Is Using The Power Of The Spirits To Do Very Evil Things.
Bu adam, kötü şeyler yapmak için ruhların gücünü kullanıyor.
Sed libera nos a malo.
Bizi Şeytanın ellerine teslim etme.
I'm going to France, to the clinic at Saint-Malo.
Fransa'da Saint-Malo'daki bir kliniğe gidiyorum.
St. Malo's hidden behind them.
St. Malo da onların arkasında.
Let's go to St. Malo.
Hadi St. Malo'ya gidelim.
I was in St. Malo.
St. Malo'daydım.
I must go to St. Malo with my aunt.
Halamla St. Malo'ya gitmek zorundayım.
Leaving the harbor of St Malo.
St. Malo Limanı'ndan ayrılırken.
In the mist you can see St. Malo.
Bak, uzakta St. Malo'yu görebilirsin.
I've got things to do here and in St. Malo.
Burada ve St. Malo'da yapacak işlerim var.
- No, St Malo.
- Hayır, St. Malo'da.
On the island offshore from St. Malo a naval unit continued its resistance against the attack of a group of enemy destroyers.
St. Malo açığındaki adada bir deniz birliği düşman destroyerlerinin saldırısına direnmeyi sürdürdü.
The St. Malo police, headed by Chief Inspector Lesage, worked with the gendarmes to solve the case.
Öyle görünüyor ki komiser Lesage emrindeki Saint-Malo polisinin ve jandarmanın gayretleri meyvesini verdi. Bitti, René.
The child was born after they left Saint-Malo.
Gemi Saint-Malo'dan ayrıldıktan sonra çocuk doğdu.
Qué malo.
Çok kötü.
You know, my Papa, he used to think that to be gay was "muy malo". A big shame.
Biliyor musun, babam biz gaylerin büyük bir utanç olduğumuzu düşünüyordu.
Near St. Malo.
- St. Malo yakınlarında.
Esta malo. We're going to have nothing left to stand on.
* Bu kötü. * Üzerinde durulacak bir şey bırakmıyorlar.
Ex malo bonum.
- Ex Malo Bonum.
"'Ex malo bonum.'Out of bad comes good.
"Ex Malo Bonum. Kötülükten iyilik gelir."
This hanging... Huele malo.
Bu asılma...
Yo soy malo Y no puedo negar
Yo soy malo Y no puedo negar
Alain and Myriam bought a house in St. Malo.
Alain ve Myriam da St. Malo'da bir ev satın aldılar.
About St. Malo... that place gets to me!
St. Malo demişken orası beni çok cezbediyor.
In St. Malo?
St. Malo'ya mı?
All St. Malo needs is another pancake joint!
St. Malo ahalisinin yeni bir gözlemeciye daha ihtiyacı vardı zaten.
She's warming up to St. Malo.
St. Malo'ya ısınmaya başladı.
I guess you discussed St. Malo.
Sanırım St. Malo mevzusunu konuştunuz.
St. Malo may well be emerging from the nightmare of the last week.
Saint-Malo belki bir haftadan fazla süredir üstüne çöken kabustan uyanmakta.
Near St. Malo.
- Nerede oturuyorlar? - St. Malo yakınlarında.
Et ne nos inducas intemptationem, sed libera nos a malo...
- Araba kiralık.
Malo.
- Biraz.
- Muy malo!
Çok fena!