Mamá Çeviri Türkçe
23,287 parallel translation
Well, the point is, I think it's time I found a baby mama for her and a hot mama for me.
Sanırım ona bir anne bana da bir kadın bulma vaktim geldi.
That's not Mama. That's just a friend.
Sadece bir arkadaş.
Mama, you're gonna have four kids in college soon.
Anne, üniversiteye gitmesi yakın olan 4 çocuğun daha var.
You live with your mama?
- Annenle mi kalıyorsun?
Mama just glad you're home.
Annen eve gelmene sevindi.
And my mama... She do drugs, right?
Annem de uyuşturucu kullanıyor, değil mi?
- Hey, Mama. - Uh-uh.
- Merhaba anne...
- Hey, Mama.
- Selam tatlım.
Well, I'm yo'mama, ain't I?
- Annen değil miyim sonuçta?
Listen, Mama locked herself out the door, yeah? Can you come let her in?
Anneciğin kapıda kaldı, beni içeri alır mısın?
Mama, I thought you...
Anne, hani...
Wait, Mama...
Dur anne, anne!
I'm your mama.
Annenim ben.
Your little play-play mama ain't put something in your hand?
Merhametli anneciğin eline para sıkıştırmıyor mu?
- Mama, come on... - Give me the damn money!
- Anne, hadi ama.
- Mama, come on... - Give me the damn money!
- Ver şu parayı Chiron.
Now I ain't with that gay shit, but if you fuck with me, I'll give your ass more than you can handle, have you running to your crackhead-ass mama.
İbne şeyleriyle ilgilenmiyorum ama bana bulaşırsan götünü dayanabileceğinden çok sikerim ki keş annene koşarsın.
Chiron, this your mama.
Chiron, ben annen.
It seems to me you come see your mama from time to time.
Ara sıra anneni görmeye geliyorsun gördüğüm kadarıyla.
Maybe not even a counselor, maybe somebody like your mama?
Belki bir danışman olmasa da annen gibi biriyle?
- That's good, Mama.
- Güzelmiş anne.
I hear you, Mama.
Anladım anne.
Come here, Mama.
Gel buraya anne.
Them Pinkertons came by Mama's.
Pinkertonlar annemin evine geldi.
Hey, Mama, do I have to take Shakespeare?
Annecim, Shakespeare'in dersini almak zorunda mıyım?
I mean, you're right, it probably would make my mama cry.
Yani, haklısın. Muhtemelen anneciğimi ağlatırdı.
Mama.
Anne.
Mama, it's OK.
Anne. Sorum yok.
Mama?
Anne?
Mama, are you here?
Anne, burada mısın?
Mama's boy.
Ana kuzusu.
Mama, it's OK.
Anne, sorun yok.
It's OK, Mama.
Sorun yok Anne.
OK, mama's boy.
Pekâlâ, ana kuzusu.
- Go, Mama, go!
- Yürü, yürü!
We got to go to my mama's first.
İlk önce anneme gidiyoruz.
You gonna be a dealer's baby mama?
Uyuşturucu tacirinin bebeğinin annesi mi olacaksın?
Ghost ain't dead, and my mama helps me.
- Ghost daha ölmedi ve annem de yardım ediyor.
Just for the weekend, to see Mama.
Annemi görmek için hafta sonluğuna geldim.
- Mama?
- Anne.
I know where your mama is.
Annenin nerede olduğunu biliyorum.
Mama...
Anne.
Mama, what you doing out here?
Burada ne arıyorsun anne?
Mama, I'm not passing that way.
Anne o taraftan geçmiyorum.
I'll work fast, Mama.
Hızlı çalışırım anne.
I'm gonna keep this family together, just like my Mama Kizzy wanted, just like her daddy, Kunta Kinte before her.
Bu aileyi bir araya getireceğim. Tıpkı annem Kizzy'in ve öncesinde babası Kunta Kinte'nin istediği gibi.
That's my mama's song.
- Bu annemin şarkısı.
Like mama's daddy used to preach.
Annemin babası vaizmiş ya.
Think I don't want to take my hammer and cave in a man's head who spits at my brothers or... or insults Mama?
Çekicimi alıp kardeşlerime tüküren annemi aşağılayan adamın kafasını yarmak istemediğimi mi sanıyorsun?
I know what Mama Kizzy would say.
Kizzy annenin ne diyeceğini biliyorum.
Chicken George said Kunta Kinte made these for Mama Kizzy. Your granddaddy from Africa.
Horoz George bunları Afrikalı büyükbaban Kunta Kinte'nin Kizzy anne için yaptığını söyledi.