Maxwell Çeviri Türkçe
950 parallel translation
Unless he's Maxwell's demon somehow represented in human form, such power is inconceivable.
Kendisi, Maxwell Şeytanı'nın insan formundaki hali değilse, böylesine bir güç akıl almaz!
Maxwell :
Aç mı?
Are you Mrs. Maxwell?
- Siz Bayan Maxwell misiniz?
Maxwell : Good evening.
- İyi akşamlar.
I had to send Desney to Mrs. Maxwell's room.
Desney'i Bayan Maxwell'in odasına göndermiştim.
It's a crazy idea, but we'll try anything. Maxwell :
- Çılgınca bir fikir ama herşeyi denemeliyiz.
Maxwell : Nick, you let us alone.
Nick, bizi rahat bırak.
- Oh, yes. - And Ernie Maxwell, the tomato juice man.
- Bir de domates suyu işindeki Ernie Maxwell.
I'll introduce you to Dr. Maxwell and your patient.
Sizi Dr. Maxwell ile ve hastanızla tanıştırayım.
Things so bad nobody can help, not even Dr. Maxwell.
Dr. Maxwell'in bile yardım edemeyeceği şeyler olur bazen.
The houngan has his prescription, and Dr. Maxwell and I have ours.
Houngan'ın kendi reçetesi var. Dr. Maxwell ile benim kendi reçetemiz.
For her own safety, Jeffries and Maxwell want Jessica sent away to Saint Thomas... to the asylum.
Jeffries ve Maxwell, onun iyiliği için Jessica'yı St. Thomas'a götürmek istiyor. Akıl hastanesine.
Dr. Maxwell has some unpleasant news for us.
Dr. Maxwell bazı tatsız haberler getirmiş.
I could see what was in your mind when Maxwell was talking.
Maxwell konuşurken aklından geçenleri okuyabiliyordum.
'Maxwell Frere, the ventriloquist, was charged with the attempted murder'of a man in the same line of business, Sylvester Kee, an American.
Maxwell Frere, vantrilok, meslektaşı amerikalı Sylvester Kee'ye cinayete teşebbüsten tutuklanmıştı.
'I knew Maxwell Frere by reputation'as an artiste of the highest standing in his and my profession.
Maxwell Frere'i benim ve kendi alanında, en yüksek poziyondaki ünüylü tanıdım.
Hey, Maxwell, not this one.
Bu değil!
Hey, Maxwell, we don't have to wake these two up.
Hey Maxwell, bu ikisini uyandırmak zorunda değiliz.
Maxwell, we must be a riot.
Maxwell, ayaklanmalıyız.
Maxwell, I don't think I feel like singing.
Maxwell, pek şarkı söyleme havasında değilim.
- Maxwell Frere's dressing room? - That door, monsieur.
- Maxwell Frere'in soyunma odası ne tarafta?
Maxwell, this fellow is as stupid as you are.
Maxwell, bu ufaklık en az senin kadar aptal.
Maxwell, let go of me!
Maxwell, bırak gideyim.
- Oh, look! - There's Maxwell Frere the ventriloquist.
- Bak, Maxwell Frere, vantrilok, orda!
Maxwell, this cheap bit of skirt's getting after me.
Hey Maxwell, bu küçük seksi şey beni tavlamaya çalışıyor.
Maxwell, I don't see no lady.
Maxwell, ben bayan göremiyorum.
As a matter of fact, I don't expect to get what I want from Maxwell Frere.
Esasen, Maxwell Frere'den istediğimi elde edebileceğimi sanmıyorum.
- Not for long, my boy, not for long.
Uzun süre için değil, Maxwell!
Can't stop me, Maxwell. You're finished.
Beni durduramazsın, Maxwell.
Now, Maxwell, don't get excited.
Bak Maxwell, heyecanlanma!
Maxwell, you can't kill me!
Maxwell. Beni öldüremezsin.
Put Maxwell in her slot and send her on after the cyclists.
Onun sırasına Maxwell'i koy, o da bisikletçilerden sonra çıksın.
They call me the Elsa Maxwell of the assistant directors.
Yönetmen yardımcılarının Elsa Maxwell'iyim.
- Hey, what happened to Maxwell?
- Maxwell'e ne oldu?
Maxwell.
Maxwell.
Maxwell!
Maxwell!
- Oh, it's a 1907 Maxwell.
- O bir 1907 Maxwell.
So don't tell me I can't foul up a 1907 Maxwell!
O nedenle 1907 Maxwell'i berbat edemeyeceğimi söylemeyin bana!
Build your Maxwell.
Sen Maxwell'ini yap.
Not according to Maxwell.
Maxwell'e göre öyle değil.
Tha s Maxwell Luderman over there, the industrialist.
Şuradaki Maxwell Luderman,... sanayici.
Sakini, get me Elsa Maxwell.
Sakini, bana Elsa Maxwell getir.
- Elsa Maxwell.
- Elsa Maxwell.
- Oh, Elsa Maxwell very lucky goat, boss.
- Oh, Elsa Maxwell şanslı keçi, patron.
Mr. Maxwell, I don't think you got the point of my last question.
Bay Maxwell, son sorumun maksadını anladığınızı zannetmiyorum.
Maxwell, how nice.
Maxwell, merhaba.
Mrs. Maxwell.
- Bayan Maxwell.
He and Maxwell.
O ve Maxwell.
Dr. Maxwell is right, Mother.
Dr. Maxwell haklı, Anne.
Will you kick his teeth in, Maxwell, or shall I?
Dişlerini sen mi dökersin Maxwell, yoksa ben mi yapayım?
Maxwell!
- Maxwell, bırak beni!