May i ask you something Çeviri Türkçe
180 parallel translation
- Leon, may I ask you something?
- Leon, sana bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something, sir?
- Sizden bir şey isteyebilir miyim efendim?
May I ask you something.
Bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Sana bir şey sorabilir miyim? - Elbette.
May I ask you something?
Bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
Dear friend, may I ask you something?
Sevgili dostum, sana bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something, please?
- Bir şey sorabilir miyim, lütfen?
May I ask you something, Oharu?
Size bir şey sorabilir miyim, Bayan Haru?
May I ask you something else?
Bir şey daha sorabilir miyim?
May I ask you something, as one professional to another?
Bir profesyonelden ötekine, bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something, as one professional to another?
Size birşey sorabilir miyim, başka bir profesyonel olarak?
Mr Valgoi, excuse me. May I ask you something?
Bay Valgoi, affedersiniz, size bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
Doris, may I ask you something?
Doris, sana bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something, Mr. Webber?
Bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
Sana birşey sorabilir miyim?
Dr Aziz, may I ask you something rather personal?
Dr. Aziz, size özel bir soru sorabilir miyim?
Baroness, may I ask you something?
Barones, size bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Bir şey isteyebilir miyim?
May I ask you something?
- Elbette.
- May I ask you something?
- Sana bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something, Officer?
- Bir şey sorabilirmiyim memure hanım?
Now that you're here, Father, may I ask you something?
Burada olduğunuza göre peder, size bir şey sorabilir miyim?
Data, may I ask you something?
Data, sana bir şey sorabilir miyim?
Lt Nara. May I ask you something?
Yüzbaşı Nara, size bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something, Odo?
Bir şey sorabilir miyim Odo?
- May I ask you something?
- Size birşey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Birşey sorabilir miyim?
Mr. Hopkins, may I ask you something?
Bay Hopkins, bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
Sana bir şey sorabilir miyim?
"May I ask you something? Am I in the way or what?"
Ben sana engel mi oluyorum?
- May I ask you something?
- Bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
Belki birşeyler sorabilirim?
- May I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
May i ask you something, michael?
Sana bir şey sorabilir miyim, Michael?
- May I ask you something?
Senin saçmalıklarını çekemeyeceğim. Bir soru soracağım.
May I ask you something...
Sana bir şey sorabilir miyim?
Mr. Gracey, may I ask you something?
Bay Gracey, size bir şey sorabilir miyim?
Herr Kunz, May I ask you something?
Herr Kunz, bir şey sorabilir miyim?
- Georgia... I don't mean to pick on you so early, but may I ask you something personal?
- Georgia sabah sabah seninle uğraşmak istemezdim ama özel birşey sorabilir miyim?
Then may I be direct and ask you about something that's been concerning me?
O halde beni rahatsız eden bir şeyi sorabilir miyim?
No, I'm just sayin'- - You know, new pussy may hold the promise of something better, but it sure as shit ain't love. Great.
Bilirsin yeni amcık daha iyi şeyler vaat edebilir ama eminim ki aşk gibi olmayacak.
May I please ask you something, madame?
Size bir şey sorabilir miyim, Madam?
Lucy, may I ask you something?
Lucy sana bir şey sorabilir miyim?
May I ask you for something please?
Sana soracağım bir şeyler var.
May I be so bold as to ask you something?
Sana bir şey sormamın sakıncası var mı?
- May I ask you a question, talk to you about something?
- Sana bir soru sorabilir miyim?
Hanson... may I ask you is there something on the menu... that you haven't personally prepared?
Hanson, menüde özellikle senin hazırlamadığın bir yemek var mı?
Mr. President, I have to ask you something now because we may not have time later.
Sayın Başkan, Size şu an birşey sormam gerekiyor çünkü daha sonra zaman bulamayabiliriz.