Mcnamara Çeviri Türkçe
707 parallel translation
Hey, McNamara.
Hey, McNamara.
Ain't that McNamara's truck ahead of us?
Bu McNamara'nın kamyonu değil mi?
I bet your friend Harry McNamara thought that too.
Eminim dostun Harry McNamara da öyle düşünüyordu.
- alexander McNamara.
- Alexander McNamara
I'm Cherry MaIotte. I suppose you're Mr McNamara.
Ismim, Cherry Malotte Ve siz Bay McNamara misziniz
Putting me in jail, Mr McNamara?
Beni hapis mi edeceksiniz
You met McNamara?
McNamara ile tanistiniz mi
McNamara. gold Commissioner.
McNamara, altin müfettisi.
- How do you do, Mr McNamara?
- Memnun oldum.
- Mr McNamara, this is Mr GIennister.
- Bay McNamara, iste bay Glennister.
McNamara, we wanna talk to you.
McNamara sizinle konusmak istiyoruz.
Oextry's got an idea that McNamara and StiIIman are crooked, hiding behind a law and order front.
Dextry, McNamara ile Stillman'in yasalara siginarak sahtekarlik yaptiklarini tahmin ediyor.
You heard what McNamara said.
McNamara'nin dedigi duydun.
Mr FarreII, Mr McNamara.
Bay Farrell, bay McNamara,
Here's McNamara.
McNamara geliyor.
Good evening, Mr McNamara.
Iyi aksamlar, bay McNamara
What you're thinking, McNamara, is yesterday's news.
Sizin düsündügünüz geçmiste kaldi.
That's a bad habit you got, McNamara, jumpin'claims.
Altin kaynagini çalmak kötü bir aliskanlik McNamara.
Mr McNamara?
Bay McNamara
But I have to keep McNamara here.
Ama McNamara'yi durdurmaliyim.
like to have been there when you tie in with... I'd... McNamara.
Bunun sonunda McNamara ile kozunuzu nasiI paylastiginizi görmek isterdim.
Where's McNamara? - Over at the Northern, with that MaIotte woman.
McNamara nerede - "Kuzey" de, bayan Malotte ile.
Where's McNamara, helen?
Helen, McNamara nerede
Nothing's ever so worthwhile as it seems beforehand, Mr McNamara.
Sonuçta hiç bir sey önceden düsünüldügü gibi olmuyor.
Your visit here has served its purpose, Mr McNamara.
Beni ziyaretiniz amacina ulasti.
McNamara, he's my footman.
Uşağım McNamara.
Here's to you, McNamara.
Sağlığına! McNamara.
My footman, McNamara.
Uşağım, McNamara.
- Dr McNamara.
- Dr McNamara.
Mr. Blue, I have here a deposition from one Susan McNamara.
Bay Blue, burada Susan McNamara'dan... alınmış bir ifade var.
That would be Heather McNamara.
O, Heather McNamara.
Triangulation of crossfire, that's the key.
McNamara'ya o kahrolasıca danışmanları Vietnam'dan çekeceğini söylemiş!
No one can buy me. - I don't even need this parole.
McNamara'nın bu işe burnunu sokmasına izin vermeyiz!
Fascism is coming back. Nobody wants to buy you. No one's promising you parole.
McNamara'yı kontrol edersek, Kennedy'yi de kontrol ederiz.
You control McNamara, you control Kennedy. I think it started like that. In the wind.
Ulusal Arşive gidip ClA ve FBl'nın bildiklerini öğrenebilsin.
Actually, I haven't read Tank McNamara yet.
Açıkçası, Tank McNamara'yı daha okumadım.
- Billy, McNamara's up.
- İyi ki gelmişiz.
- McNamara.
- McNamara.
Mr. McNamara, stop thrashing around.
Bay MacNamara, saldırmayı kesin.
Captain O'Riley Fitzpatrick... McNamara Callaghan!
Yüzbaşı O'Riley Fitzpatrick McNamara Callaghan.
"At the summer White House in Hyannis Port, Massachusetts, Defense Secretary McNamara and Secretary of State Dean Rusk confer with President Kennedy on the increasingly ominous words and actions from Moscow."
Hyannis Limanı Massachusetts'teki Yazlık Beyaz Saray'da Savunma Bakanı McNamara ve Dışişleri bakanı Dean Rusk, başkan Kennedy ile Moskova'nın artan kaygı verici sözleri ve hareketleri üzerine görüşmeler yaptı. "
- McNamara. Hello.
- McNamara.
Rusk is State, moron It's Robert McNamara
Rusk iç işleri bakanı, seni salak. Cevap, Robert McNamara.
Mr. O'Donnell, please for Secretary McNamara
Bay O'Donnell, lütfen Bakan McNamara arıyor
And McNamara is gonna set up shop in the flag plot at the Pentagon
Ayrıca McNamara birşeyler uydurarak Pentagonda bir tezgah kuracak.
Mr. McNamara?
Bay McNamara?
Nice recovery, Mr. McNamara.
İyi buluş Bay McNamara.
McNamara, move this boat out or you're disqualified.
McNamara, bu kanoyu çıkartmazsanız diskalifiye olursunuz.
He told McNamara he would pull out the goddamn advisors!
Kongredeki ticari temsilcisi gibi davrandı.
We just don't let McNamara stick his nose in this thing!
Şu sırada 40 küsur yaşındayım.
- McNamara, you there?
- McNamara, orada mısın?