Mes amis Çeviri Türkçe
74 parallel translation
Mes amis, you should have such a meal.
Dostlarım, bunu bir denemelisiniz.
Mes amis...
Arkadaşlarım...
You see, mes amis, it is not as though there were any lack of suspects among you.
İçinizden şüpheli bulmakta zorlanmadığımı söylemeliyim.
Mes amis, it was red ink, which formed an inevitable link with this handkerchief which we found together with the gun wrapped up in the stole.
Kırmızı mürekkepti... Silahla şalın yanında bulduğumuz bu mendille kaçınılmaz bir bağı vardı.
Voila, mes amis. That is all.
Hepsi bu.
No, mes amis, the lonely hiker was none other than Madame Christine Redfern.
Hayır dostlarım. O yalnız yürüyüşçü Madam Christine Redfern'den... başkası değildi.
A rendezvous, mes amis.
Bir randevumuz var.
Bad luck, I'm afraid, mes amis.
Korkarım kötü şans dostum.
But, mes amis, there is more to it than that.
Ama görünenden fazlası vardı, dostlarım.
Because, mes amis, I was in the company of a man with normal eyesight wearing powerful glasses.
Çünkü dostlarım,... ben kuvvetli gözlük takan, görüşü normal bir adam karşısında duruyordum.
And there, mes amis, it was the letter, up to having being found by Poirot.
Dostlarım, Poirot onları bulana kadar orada kaldılar.
- Come on, mes amis.
- Hadi, mes amis.
Mes amis, j'ai faim?
Mes amis, j'ai faim.
We must be very careful, because unless I am very much mistaken, mes amis, the end is coated with poison.
Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, ( arkadaşlarım, ) ucuna zehir sürülmüş.
Very well, I am going to execute. But when it took care, mes amis, because while doing it, with or without your help,
Ama dikkatli olun çünkü yardımınız olsun ya da olmasın, ölümündeki gizemi açığa çıkaracağım.
We're talking murder, mes amis.
Evet cinayetten bahsediyorum, mes amis.
When the clock strikes midnight, when good ol'Comus greets Rex, when the police on their horses come to sweep us out of the Quarter, it, mes amis, is histoire.
Saat onikiyi vurunca, halk kralını selamladığında, atlı polisler bizi kovalamaya başladığında..
Lent starts tomorrow, mes amis, and me, I want somethin'tasty to give up.
Büyük Perhiz yarın başlıyor, mes amis, ve ben, caymak için lezzetli bir şeyler istiyorum.
Mes amis, I know well the law and how it must be used in your advantage.
Dostlarım, yasaları ve nasıl avantajımıza kullanılacaklarını iyi bilirim.
I suggest, mes amis, in a liver capsule, that was placed in this box that was always by the side of Emily Arundel.
Benim kanımca, dostlarım Emily'nin sürekli yanında taşıdığı bu kutuya konulan bir karaciğer hapı.
Au revoir, mes amis.
Hoşçakal, dostum.
Au revoir, mes amis.
Güle güle, dostlarım.
Mes amis, we hate america, too.
Selamlar, Bizde Amerika'dan nefret ediyoruz.
"Bonne chance, mes amis" No one says
Kimse diyemez İyi şanslar, dostlarım
For, mes amis, this murderer is not one person, but two persons, working together, sharing the same passion, the same... sickness.
Çünkü dostlarım, katil bir değil, iki kişiydi. Birlikte çalışıp, aynı tutkuyu ve aynı hastalığı paylaşıyorlardı.
How do you mean? The answer, mes amis?
- Ne demek istiyorsunuz?
But today, mes amis, Poirot shall produce a murderer of whose viciousness he stands in awe.
Ama bugün, Poirot öyle bir katili ortaya çıkaracak ki canavarlığına kendisi bile sasırdı.
Mes amis, you cannot quit now.
Canlarım, şimdi vazgeçemezsiniz.
Not to worry, mes amis.
Hiç dert etmeyin canlarım.
No, mes amis.
Hayır dostlarım!
- Bonjour, bonjour, mes amis.
- Merhaba. Merhaba dostlarım.
And there, mes amis, you have an account of this whole affair.
Evet dostlarım, işte olayların tüm dökümü bu.
Ah, Bonjour mes amis.
Ah, Bonjour beyler.
This case, mes amis, it is full of the red... fish.
Bu dava dostlarım. Kırmızı balıklarla dolu.
Le colonel, mes amis, he is not a policeman but is retained by the Foreign Office.
Albay, polis değil dostlarım. Dışişleri Bakanlığı için çalışıyor.
But, mes amis, this article, it was a work of fiction.
Ama dostlarım, o makale de bir hayal ürünüydü.
Welcome, welcome mes amis!
hoşgeldiniz, hoş geldiniz mes amis!
Mes amis, there are moments for a detective when a light, it goes on.
Dostlarım, bazen dedektiflerin kafasında ışığın yandığı anlar olur.
Mes amis, perhaps the inquest, it will reveal to us, hah?
Ne olduğu da araştırma sonucu anlaşılacaktır.
Mes amis, Mademoiselle Wills noticed the butler Ellis more than anybody else at the table that evening.
O gece masada bulunanlar arasında uşak Ellis'e en çok o dikkat etmişti.
Voyez, mes amis. There are only two situations in the law when a divorce cannot be permitted.
Evet, bu ülkede boşanmaya sadece iki durumda izin verilmiyor.
There is a reason for everything, mes amis.
Hayatta her şeyin bir nedeni vardır, ey ahali.
Because this is where she lies, mes amis.
Çünkü o burada gömülü, dostlarım.
Oome, mes amis. Let us do so.
Gelin dostlarım, biz de öyle yapalım.
A bientà ´ t, mes amis.
A bient ´ t, mes amis.
Picture to yourself the scene, mes amis.
Şimdi şu sahneyi hayal edin dostlarım. Karanlık mağara, Madam Arlena yavaş yavaş kendine geliyor.
Mes cheres amis. tonight the City of Light must bid farewell to the Eye of the Dawn.
Sevgili arkadaşlar, bu gece Şehir Işıkları Şafağın Gözleri'ne veda etmek zorunda.
Mes chers amis...
... sevgili dostlarım...
Mes amis, a Sentinel!
Tanrim, bir Sentinel!
Bonsoir, mes amis.
Merhaba, dostlarım.
Please, mes amis.
Sessiz olun millet.