English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Mesa

Mesa Çeviri Türkçe

441 parallel translation
Well, this place is called Black Mesa.
Buranın adı Black Mesa.
Black Mesa.
Black Mesa.
Listen, honey, let's take a little walk around the mesa.
Bak tatlım, güneş batıyor.
And here is Three Tree Mesa.
İşte burada kil evi var.
I shouldn't fret too much about that... not while old man Langford's daughter... is as sweet and pretty... as the sunrise on the mesa, I wouldn't.
Bu kadar endişelenme artık ne de olsa yaşlı Langford'un kızı o kadar güzel ve tatlı ki yeni doğan güneş gibi. İnan bana.
Blue Mesa.
Mavi Tepe.
Allen, you join them at the same place with the steers from the mesa.
Allen, sende aynı yerde onlara katılacaksın.
Tucson?
Tucson? Mesa?
Mesa? You ain't selling cattle nor seed corn, nothing like that?
Sığır ya da mısır tohumu satmıyorsun yani öyle mi?
1916, we had eight foot of snow on the Alta Verde Mesa.
1916 yılında Alta Verde Mesa'ya 2,5 metre kar yağmıştı.
Sentinel Mesa.
- Nereye gidiyorsun?
My brother Harry's working out there.
- Sentinel Mesa'ya.
If it ain't too late. Sentinel Mesa?
Çok geç olmadıysa.
It's somewhere's west of here.
Sentinel Mesa mı?
Brother Harry's in Sentinel Mesa.
Kardeşim Harry Sentinel Mesa'da.
It's only 10 miles to Sentinel Mesa.
Sentinel Mesa'ya yalnızca 15 km. kaldı.
You're looking at the only garage in Sentinel Mesa, mister.
Sentinel Mesa'daki tek tamirhaneye bakıyorsun, bayım.
I'd have swore he wrote he was working in Sentinel Mesa.
Sentinel Mesa'da çalıştığını bize yazmıştı, yemin ederim.
It wasn't Sentinel Mesa at all.
Hiç de Sentinel Mesa değildi.
Mesa and Mountain.
Mesa ile Dağ arasında.
Scalp-hunters raided a village up near Mesa.
Mesa yakınındaki bir köye Kafa derisi avcıları baskın düzenledi.
AHEAD OF ME STRETCH A THOUSAND M ILES OF EMPTY MESA- -
Arizona'da muazzam gece.
Then farther up, I come on a place where somebody had cut a hole in that barbed wire fence at the edge of the mesa.
Takip edince birinin... tepenin ucundaki dikenli telde delik açtığını gördüm.
" roamed the mesa in search...
"... dere tepe dolaşarak...
I've got 20 head to one of any other brand on the Mesa Verde.
Mesa Verde'de farklı damgalı 20 baş hayvanım var. Ama ben yakınmıyorum.
You people plan to homestead and farm the Mesa Verde.
Mesa Verde'ye yerleşip tarım yapmayı amaçlıyorsunuz.
But the next year, the last rain was in February, and by June, even the jack rabbits had sense enough to get off the Mesa.
Sonraki sene son yağmur Şubatta yağdı. Haziranda ise tavşanlar bile Mesa'den kaçmak için can atıyordu.
But you just can't make them go on the Mesa Verde.
Mesa Verde'de bu çiftlikleri öylesine işletemezsiniz.
And position the two best marksmen we've got left on top of the mesa.
Elimizde kalan en iyi iki nişancıyı şu yüksek yere yerleştir.
Masa, dear, wait a minute.
Mesa, bir dakika.
- Mesa Verde.
- Mesa Verde!
Mesa Verde, Mesa Verde.
Mesa Verde.
In Mesa Verde.
Mesa Verde'de.
Mesa Verde?
Orası bir şehir.
I just thought that maybe... we could go... to Mesa Verde.
Sadece düşündüm ki Mesa Verde'ye gidebiliriz.
Isn't there anything else you remember about Mesa Verde?
Senin Mesa Verde hakkında hatırladığın başka hiçbir şey yok mu?
Listen, Mesa Verde, that's only the beginning.
Dinle, Mesa Verde sadece bir başlangıç.
Hey, God, you sure this is Mesa Verde?
Tanrım, buranın Mesa Verde olduğuna emin misin?
Been waiting for you in your Mesa Verde ever since.
O zamandan beri de seni... - Tam bizim istediğimiz gibi de ne demek? -...
It's changed.
- Burası benim Mesa Verde'm değil.
You've hardly joined us here in Mesa Verde and already you're front-page news.
Sonunda Mesa Verde'ye gelip bize katıldın demek. Şimdiden manşetlere çıkmışsın.
Are they going through Mesa or toward the valley?
Mesa yamı yoksa vadiye doğru mu gittiler?
Mesa.
Mesa'ya
Mesa.
Mesa
Look, we can cut across and get there before Calder does. Come on.
Kestirme yoldan gidersek, Calder dan önce Mesa'ya ulaşırız
I'll meet you at Potter's Mesa.
Sizi Potter's Mesa'da karşılarım.
Well, just to Sentinel Mesa.
Sadece, Sentinel Mesa'ya kadar.
All right, Sentinel Mesa. I got my bag right here.
Pekala, Sentinel Mesa'ya kadar.
Sentinel Mesa.
- Nerede?
Huh?
- Sentinel Mesa'da.
My Mesa Verde?
Mesa Verde'de bekliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]