Minds Çeviri Türkçe
6,304 parallel translation
We live in a world where that is the first thought that crosses our minds.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki aklımızdan ilk önce bu geçiyor.
We got to win over their hearts and minds.
Kalplerini kazanmalı ve akıllarına girmeliyiz.
Really, did you start reading minds?
- Akıl okumaya mı başladın?
Well, I go into businesses every day, and it's been my experience these machines can be a metaphor for whatever's on people's minds.
İşletme yerlerine her gün gidiyorum ve edindiğim tecrübelerime göre İnsanların kafasındaki düşüncelerde bu makineler bir metafor haline bürünebilir.
Where I've come from, too many great minds have been forced to abandon their work.
Benim geldiğim yerde bir çok harika bilim adamı çalışmalarını terketmek zorunda kaldı.
There hasn't been a greater collection of scientific minds since classical Athens.
Antik Atinalı'lardan beri bilimsel zihinleri toplayan bir koleksiyoncu yok.
'Cause you minds ain't ready and your hearts not open.
Çünkü aklınız hazır değil, ve kalbiniz temiz değil.
How many times I got to keep telling y'all the same thing over and over till you get it through your blasphemous ass minds, huh?
Bunu o kafir akıllarınızın anlaması için kaç kez daha söylemeliyim, söyle bana.
Minds if you kill the same.
Yalan söylemeye kalkarsan da ölürsün.
Well, I think there are far more important things to worry about than whether or not Carson minds serving cocktails!
Carson'ın kokteyl servis edip etmeyeceğine aldırmaktan daha fazla endişelenecek şeyler de var.
It's a big decision and my wife and I, we haven't made up our minds yet.
Bu buyuk bir karar benim icin ozelliklede ben ve karim.., Henuz bir karara varamadik
- I know he minds his own business.
- Kendi işine baktığını biliyorum.
So we'll wake up at 8 : 00, do one last run through our answers, get max caffed, and show up ten minutes early to show that we have minds for business even if we also have bods for sin.
Sabah saat 8 : 00 de kalkacağız cevaplarımızın üzerinden son bir kez geçeceğiz büyük boy kahve alacağız etrafımızda her ne kadar dikkat dağıtıcı herifler olsa da işlerimizle ilgili olduğumuzu onlara göstermek için buraya on dakika erken geleceğiz.
Too many great minds have been forced to abandon their work.
Bir çok harika insan çalışmalarını bırakmak zorunda kaldı.
The question on all of our minds is, how did you not give up?
Hepimizin aklındaki soru ise nasıl oldu da vazgeçmediniz?
I tried to change their minds, but they wouldn't stop.
Onların fikirlerini değiştirmeye çalıştım ama durmadılar.
A-are... are you out of your minds?
Siz kafayı mı yediniz?
I know he minds his own business.
- Kendi işine baktığını biliyorum.
To get you ready for college with open minds, open hearts, and open souls.
Sizleri üniversiteye zihniniz, kalbiniz ve ruhunuz açık bir şekilde hazırlamak için.
Great minds, I suppose.
- Cin gibiyiz, sanırım.
Back from his busy life of corrupting the hearts and minds of female analysts abroad to doing so domestically.
Yani yurt dışındaki kadın analistlerin kafasını ve kalbini karıştırmayı bırakıp önemli işler yapmak için geri döndü.
That they have minds of their own. That they're their own people.
Artık kendi başlarına olmasını, birer birey olduklarını- -
Only simple minds would fail to see our connection.
Ancak bir acemi aramızdaki bağlantıyı görmeyi başaramaz.
We should get out of town before they change their minds.
Fikirlerini degistirmeden önce gitmeliyiz.
We just need to make up our minds, that's all.
Sadece kararımızı vermeliyiz.
What if we're not the only minds she was hoping to poison tonight?
Ya bu gece kafasını bulandırmak istediği tek kişiler biz değilsek?
I mean no offense... but the Great Khan should know the minds of his people before he walks among them tomorrow.
Niyetim kırıcı olmak değildi ama Ulu Han, yarın halkın arasında dolaşırken halkın kafasında ne olduğunu bilmeli.
I will meet minds with metal, My Lady.
Düşünceleri metal ile savunurum, Leydim.
But that central array up there, reads and rewrites minds.
Bilmiyorum ancak yukarıdaki şu merkezi düzenek zihin okuyup manipüle edebiliyor.
Since your minds are so stubborn, I'll just have to erase them completely.
Madem zihinleriniz bu kadar inatçı, ben de onları tamamen silerim.
A-BOMB : He's not kidding! He's going to zap our minds!
Şakası yok bunun, hafızamızı silecek.
- He minds his own business.
- Kendi işine baktığını biliyorum.
We know this being Or beings, what we're calling "the spores," Can somehow access our minds via proximity contact.
Bir şekilde, zihnimizdeki yakınlarımız üzerinden bizimle temasa geçebilen bu canlıya veya canlılara Parazit adını verdik.
Yeah. He can, uh... Get into people's minds
Evet, o şey insanların zihnine girip onlara istemediği şeyler yaptırabiliyor.
He minds.
İtiraz ediyor.
Plus, this is where our minds are conditioned to focus on work.
Ayrıca akıllarımızın işe odaklanmayı şart edindiği yer de burası.
Have you both lost your minds?
Siz aklınızı mı kaçırdınız?
Let's get our minds off how uncomfortable we are.
Ne kadar rahatsız durumda olduğumuzu unutmaya çalışalım.
Brilliant minds working at half-capacity.
Kapasitesinin yarısında çalışan harika beyinler.
We got to pull the team back, get four minds working together at once, and then, maybe within an hour, we'll be able...
Takımı geri çekmeli dört kişi birlikte çalışmalıyız, belki o zaman bir saat içerisinde başarabiliriz.
Imagine you could upload dying minds to that.
Ölen zihinleri oraya yükleyebildiğini bir düşün.
In this case, it's the storage of recently deceased minds.
Bu durumda ahiren ölenlerin zihinlerinin deposu oluyor.
Dead bodies don't have minds, of course, but she's been upgrading dying minds to a hard drive for a long time.
Elbette ölülerin akılları yok. Ama çok uzun süredir ölen zihinleri hard diske yükseltiyordu.
You guys are out of your freaking minds.
Siz aklınızı kaçırmışsınız.
It's like they've got minds of their own.
Keni fikirleri olacak tabii.
'Everything since has been erased from your minds.
O andan itibaren olan her şey zihninizden silindi.
But minds can be easily persuaded of anything.
Akıl herhangi bir şey ile çok kolay ikna edilebilir.
Yes, but being 90 % kid myself, I have an ability to get into the minds of children.
Evet ama % 90'ım çocuk olduğundan onların akıllarına girme yeteneğim var.
Inquiring minds want to know.
- Öğrenmeye meraklı aklım bilmek istiyor.
Inquiring minds in London?
- Londra'daki aklın mı?
Yeah, exactly what the senate wants to take people's minds off their own problems, a grand old wedding.
Senatonun istediği şey de tam olarak insanların kendi dertlerinden uzaklaşıp bizim düğünümüze odaklanmaları.