Mirage Çeviri Türkçe
392 parallel translation
If that's only a mirage coming, I'm gonna look like you in a few days.
Gelen bir serapsa, birkaç gün sonra sana benzemeye başlayacağım.
But before I could really grab it and throw it down on paper... the drinks would wear off and everything would be gone... like a mirage.
Ama onu tam anlamıyla kavrayana ve kağıda dökene kadar içkilerin etkisi geçer ve her şey bir serapmış gibi ortadan kayboluverirdi.
It's only a mirage brought on by your terrible thirst.
O sadece korkunç açlığının neden olduğu bir serap.
They do not suffer from the thirst of passion or stagger blindly towards some mirage of lost love.
Onlar tutkunun susuzluğunu çekmez ya da kayıp aşklarının serabının ardından körlemesine gitmez.
It's a mirage.
Bu bir serap.
- A mirage?
- Serap mı?
I'm pretending it's a mirage.
Serapmışçasına bakıyorum.
Do you want to die chasing a mirage?
Bir serabın peşinden koşarken ölmek mi istiyorsun?
Then pray it isn't a mirage.
O zaman bunun bir serap olmaması için dua et.
This is no mirage.
Serap yok.
Maybe it's all a mirage.
Belki de hepsi seraptır.
- It must be a mirage.
- Bu bir serap olmalı.
A mirage.
Bir serap.
A mirage, Tatiana Nikolayevna.
Bir serap, Tatiana Nikolayevna.
She's a mirage.
O bir serap.
- His survival was a mirage.
Hayatta kalması bir seraptı.
I saw blake, but it was... it was a mirage, an illusion.
Blake'i gördüm... Ama o...
We're going to pay that mirage a little visit.
Biz bu serap'ı ziyarete gidiyoruz.
A tricky projection akin to the common desert mirage.
Çöllerde görünen seraplara benzer bir projeksiyon.
If that ship was a mirage, where`s the real one?
Eğer o gemi bir serapsa, gerçek gemi nerede?
That tricky mirage projector must be behind this plate.
Serap projektörü bu plakanın altında olmalı.
A squadron of Mirage IVs, like the yids used to thrash the wogs.
Mirage IV filosu. Yahudiler'in Ortadoğulular üzerinde kullandıkları türden.
I can't imagine a mirage ever disturbing those mathematically perfect brain waves of yours.
Bir serabın harika beyin dalgalarınızı bozmasını hayal bile edemiyorum.
I'm a stand-in. A mirage.
Vekalet ettiğim şey....... bir serap.
Much like the well-known oasis in a desert mirage.
Aynı çölde serap görmek gibi.
It was a mirage.
Bir seraptı.
- Captain, it was a mirage.
- Bir seraptı.
Mirage.
Serap.
I saw her on the beach yesterday, and you told me it was a mirage.
Dün kumsalda gördüm onu sen de bana seraptır dedin.
Like a mirage.
Bir serap gibi.
It could be a mirage.
Bir hayal olabilir.
Just a mirage, so they say
Sadece bir serap diyorlar
- Oh, it's a mirage.
- Hayal görmüşsündür.
Or a mirage.
Ya da bir serap.
Um, Mirage.
Miraj.
- Mirage-2-0817.
- Miraj 2 0817.
It is only a mirage.
Aslında sadece bir mucize.
If everything don't work out for you like magic, then it's all a mirage.
Senin için her şey sihirli bir biçimde hallolmazsa, o bir serap.
The mirage, the dream has become reality.
Bu bir serap olmalı. Rüyalar gerçekleşiyor.
And I saw, it wasn't a mirage,
Ve gördüm - bir serap değildi -
But the mirage of a dead heart.
♪ Sadece bir serap, ♪ ♪ Yürekte bekleyen. ♪
Retreating before us, like some mirage,
Karşımızda serap gibi duran
Talking with him is like drawing water from a mirage
Bunlarla konuşmak, çölde su aramak gibi bir şey.
Your Majesty, their speech is like a mirage, that made thirsty, takes for water.
Ey Melik, bu adamların sözleri illüzyon dolu,... içtikçe daha çok susatan su gibi adeta.
We did this to punish them the French, who sold Mirage aircraft and a nuclear reactor fascia and fish Israelis, is, but, and to avenge the killing of Palestinians nevinovaþi world whole imperialist State and the thirst for blood, Israel!
Bunu, faşist İsrail'e Mirage savaş uçağı ve Nükleer reaktör satan Fransızları cezalandırmak için yaptık. Ve kana susamış emperyalist İsrail devletinin tüm dünyada öldürdüğü masum Filistinlilerin öcünü almak için.
Then I flew a Mirage.
Sonrada bir Mirage ilede uçtum.
Far away, you'd see a white boat, with sails but it would be a mirage.
Çok uzaklarda küçük beyaz bir yelkenli görüyoruz... Bir yanılsamadır o...
And if I'm not here, well, then they just go with the French Mirages or they just go with the Eagles.
Ve ben burada değilsem, Fransız Mirage'larını veya Eagle satın alacaklar.
Yeah, that's a Mirage 2000, general.
Evet, bu bir Mirage 2000, general.
The Mirage, an interceptor-attack aircraft that combines power with smart looks.
Mirage, yol kesen saldırı uçağı güç ve şık tasarımı birleştiriyor.
- Mirage-2!
- Miraj 2!