Miranda Çeviri Türkçe
3,091 parallel translation
Because, Miranda Cosgrove took out a restraining order against me.
Çünkü, Miranda Cosgrove'un bana ihtiyacı var.
It's, uh, Miranda Bailey. How are you?
Ben Miranda Bailey.
Miranda Pennebaker.
Miranda Pennebaker.
Miranda, I have seen you sell everything from stolen jewels to that old Navy gunboat.
Miranda, çalıntı mücevherlerden eski silahlı küçük donanma teknelerine kadar her şeyi sattığını gördüm.
Or a Hail Miranda.
Ya da Miranda'yı denemenin zamanı geldi.
Miranda, are you out of your mind? !
Miranda, aklını mı kaçırdın sen?
- Let her drive you, Miranda.
Bırak o kullansın, Miranda.
( Door opens ) Miranda?
Miranda?
Why didn't you go to lunch with Miranda?
Neden Miranda'yla öğle yemeğine gitmedin?
I met Miranda seven weeks ago.
Miranda ile yedi hafta önce tanıştık.
This is Miranda Spedding and Shaun Whalen, friends of Colin Gibson's. Ooh.
Bu Miranda Spedding ve Shaun Whalen, Colin Gibson'ın arkadaşları.
Uh, Miranda and Shaun have something of Colin's.
Miranda ve Shaun'da Colin'in bir şeyleri var.
Okay, that's a song from Colin's mix tape to Miranda.
Tamam, bu da Colin'in Miranda'ya yaptığı bir şarkı kaydı var.
Colin made a mix tape for Miranda, right?
Colin Miranda'ya şarkı kaydı yaptı, değil mi?
You think Miranda knew how he felt?
Sence Miranda, onun hislerini biliyor muydu?
So all three boys confessed, but the girl, Miranda, she didn't know anything about it.
Bu üç çocuk itiraf etti fakat kız, Miranda...,... hiçbir şey bilmiyordu.
Hey, Miranda...
Selam, Miranda...
This the one where Carmen Miranda come out with all that fruit and shit on her head?
Carmen Miranda tam burada başının üzerinde o meyve ve b.kla gelmiyor mu?
"Miranda Swedlow"?
"Miranda Swedlow"?
I'm Miranda.
Ben Miranda.
Miranda.
Miranda.
- Miranda.
- Miranda.
I'm surprised you haven't figured it out yet, Miranda.
Henüz çözememiş olmanız beni şaşırttı, Miranda.
Miranda likes nerds. She's into geek chic.
Miranda, ineklerden ve zekilerden hoşlanır.
Bert, Zach, Marvin and Miranda.
Bert, Zach, Marvin ve Miranda.
You can't always control who you fall in love with, Miranda.
Kime aşık olacağını kontrol edemezsin, Miranda.
What are you getting at, Miranda?
Ne demek istiyorsun, Miranda?
What are you driving at, Miranda?
Ne demek istiyorsun, Miranda?
- Yeah, I'm with Miranda.
- Aslında ben Miranda'ya katılıyorum.
Also, since the day I met Miranda I have always thought that she would be perfect with Zach.
Ayrıca Miranda'yla tanıştığım ilk günden beri Zach'le mükemmel bir şekilde eşleştiğini düşünmüşümdür.
Yeah, I mean, Miranda is the only one who had the guts to drop Nikki. They've been gone a long time.
Aramızdan Nikki'yi terk eden tek kişi Miranda.
Miranda?
Miranda?
I would never harm you, Miranda.
Sana asla zarar vermem, Miranda.
- Miranda's grace under pressure.
- Miranda, büyük baskı altında kalmıştı.
He's there with Miranda Kerr.
Orada Miranda Kerr'la birlikte.
You know, you Google his name... and it says Orlando Bloom's shooting a movie in New York, and he's with Miranda Kerr.
Bilirsiniz ya, adını google'a yazarsın ve orada Orlando Bloom'un New York'ta film çektiği ve Miranda Kerr'le birlikte olduğu yazıyordu.
Miranda Sherrod.
Miranda Sherrod.
Miranda Sherrod, owner, and, no, I am not going downtown to answer questions.
Miranda Sherrod, buranın sahibiyim, ve hayır, sorulara cevap vermek vermek için merkeze gitmeyeceğim.
Now we know how Miranda got him to switch stations.
Miranda'nın onu istasyonuna nasıl getirttiği belli oldu.
- Miranda to you.
- Sen Miranda diyebilirisn.
Miranda, we have reason to believe that Crock's killer is in this station, someone he worked with.
Miranda, Crock'ın katilinin bu istasyondan birisi olduğuna inanıyoruz. Beraber çalıştığı birisi.
Well, I did have to take a teeny pay cut, but most of Crock's salary come out of Miranda's bird bag.
Maaşımdan çok az bir kesinti oldu ama Crock'ın ücretinin büyük bir kısmı Miranda'nın kendi hesabından geliyordu.
Dude, Miranda had motive to kill Crock.
Ahbap, Miranda'nın Crock'ı öldürmesi için bir sebebi vardı.
Miranda, Miranda, Miranda, calm down.
Miranda, Miranda, Miranda, sakin ol.
Of course, you are. Look, I'm in a relationship, Miranda, a real one, and not just one with God.
Bak, bir ilişkim var, Miranda, gerçek bir tane.
See--see, here's your problem, Miranda.
Görüyorsun, görüyorsun, senin problemin işte bu.
Miranda actually wanted to be interrogated.
Miranda sorguya çekilmek istedi.
( Door opens ) ( Man ) Miranda?
- Miranda?
( Door opens ) ( Man ) Miranda?
Miranda?
( Door opens ) ( Man ) Miranda?
Miranda.
If only it were that simple, Miranda.
Keşke o kadar basit olsaydı, Miranda.