English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Missing persons

Missing persons Çeviri Türkçe

1,343 parallel translation
Keep me posted on any more missing persons.
Başka kayıplar olursa bana bilgi ver.
Missing persons case.
Kayıp vakası.
You wrote a missing persons story last week.
Geçen hafta bir kayıp öyküsü kaleme almıştın.
The missing persons.
Kayıp şahıslar.
The missing persons?
Kayıp şahıslar mı?
Was this about the missing persons stories I wrote?
Bu yazdığım kayıp şahıs hikayeleri ile mi ilgiliydi?
The missing persons?
Kayıp insanlar mı?
Missing persons never did a supplemental because the girl had run away 5 or 6 times before.
Kayıp Kişiler departmanı olaya müdahale etmedi bile çünkü kız daha önceden beş-altı defa kaçmıştı.
I want you to pull all the missing persons reports, cross-check against her height, age and weight.
Tüm kayıp ilanlarına bakılarak boy, kilo, yaş, taramasının yapılmasını istiyorum.
Sergeant gabriel, if you could get the ball rolling with missing persons
Çavuş Gabriel, sende, kayıp şahıs birimi ile irtibata geçebilirsin.
First, if she was flying back to tokyo, we may be looking for the missing persons report in the wrong country.
Eğer Tokyo'ya dönüyorduysa kayıp şahıs ihbarını yanlış ülkede arıyoruz demektir.
Today's officially Missing Persons Day.
Bugün resmen " Kayıp İnsanlar Günü.
We still haven't been able to, huh, match him to any missing persons reports for kids
- Ya Bryan? Onu kaybolan çocuk kayıtlarında hâlâ bulamadık.
Missing Persons.
Kayıp şahıslarda birini buldum.
Still checking with missing persons.
- Kayıp kişilerden kontrol ediyoruz.
DiNozzo, when he gets one, run it through Missing Persons over the same time period.
DiNozzo, ölüm zamanını söylediğinde, o dönemdeki kayıp kişilerle kıyasla.
So we have two missing persons in this case :
- Yani bu davada iki kayıp kişimiz var :
Yeah, this was my last day at white collar, before I came over to missing persons.
Kayıp Kişiler Bürosu'na gelmeden önceki beyaz yakalı olduğum son gecem.
We're working on another case, missing persons.
Biz de başka bir dava üzerinde çalışıyorduk.Kayıp birisi.
They've been in contact with missing persons from all 50 states, canada, the fbi alex - - you know how many people are trying to find you?
50 eyaletten, Kanada'dan kayıp insanlarla bağlantı kurmaya çalışıyorlar, FBI... - Alex... - Seni bulmaya çalışan kaç tane insan olduğunu biliyor musun?
In the meantime... detectives daniels and sanchez, please take a peek at missing persons.
Bu arada... Dedektif Daniels ve Sanchez, kayıp kişilere göz atın, lütfen.
Ok, first of all, you can't file a missing persons report for, like, the first 48 hours.
Tamam, öncelikle 48 saat geçmeden kayıp ihbarında bulunamazsın.
It's a little early to file a missing persons.
Kayıp bir kişiyi rapor etmek için biraz erken.
No missing persons reports matching the description.
Kayıp raporlarından tanıma uygun kimse çıkmadı.
The National Missing Persons Database only lists four persons in'64, none of which are a match.
Ulusal Kayıp İnsanlar Veritabanı'nda... 64 yılına ait, sadece 4 kayıp var. Hiçbirisi de uyuşmuyor.
Or at leastrun a missing persons report.
Ya da, en azından "Kayıp Kişi Raporu" yayınlayalım.
Turns out that campbell's sister filed a missing persons report when he didn't show up for his mother's birthday.
Campbell'ın kardeşi, annesinin doğum gününe gelmediği için kardeşinin kayıp olduğunu bildirmiş.
I'm checking Missing Persons.
Hayır. Kayıp ilanlarını araştırıyorum.
Adam saw me running the vic's photo through Missing Persons. He recognised her from a video game.
Adam beni kurbanın resimlerini kayıp ilanları arasında ararken gördü ve kızı bir oyundan tanıdığını söyledi.
Prints didn't hit in AFIS, nothing yet from Missing Persons.
Parmak izi kayıtlarda yok ve aradığımız kişiler hâlâ kayıp.
Got a Missing Persons hit to the vic.
Kurbanımıza uyan bir kayıp ilanı var.
Robbery? Missing persons?
Kayıp kişiler?
I told all of this to missing persons.
Bunları Kayıp Şahıslar'a anlatmıştım.
I ran Charlie and Amita's list against missing persons.
Charlie ile Amita'nın listesini Kayıp Şahıslar ile karşılaştırdım.
We deal in homicides, not missing persons.
Biz cinayet davalarına bakıyoruz, kayıp davalarına değil.
I ran them against all the missing persons records from the'30s.
30'ların, tüm kayıp kişilerinin kayıtlarını araştırdım.
We're circulating them to missing persons bureaus across the country.
Ülke genelindeki, kayıp arama ofislerine dağıtalım.
We matched it to Missing Persons.
Kayıp Şahıslar dosyasından bulmuşlar.
And Missing Persons never raised an eyebrow.
Kayıp Şahıslar Birimi de uyumuş.
- The more information - I came down to Missing Persons every single day. - we have...
- Ne kadar bilgi alırsak...
We have to check missing persons.
Kayıp ihbarlarını araştırmalıyız.
What about running a sample through the missing persons database?
Kayıp kişiler arasında bir arama yaptınız mı?
Missing persons sent over dental records from middle-aged men.
Orta yaşlı, kayıp kişilerin diş kayıtlarını aldım.
Not a missing persons.
Kayıp vakalarında pek konuşmazlar.
Looks like Talia's joined Malone and Dent in missing-persons land.
Galiba Talia, Malone ve Dent kayıplar adasına katıldı.
I'm running our facial reconstruction through the Center for Missing and Exploited Persons'database.
Yüz tanıma programımızla Kayıp ve Taciz Edilmiş Çocuklar Merkezi'nin veri tabanını tarıyorum. Çok sayıda kayıp ve taciz edilmiş çocuk var.
Yes, I suppose you read the missing persons report.
Sanırım kayıp raporunu okudunuz.
The rest of us will go through cold cases and missing-persons files.
Sizler kapanmamış eski dosyaları ve kayıp ihbarlarını gözden geçireceksiniz.
Missing persons hasn't generated a report yet.
Bu yüzden kayıp ilanı falan verilmemiştir. Tamam, Çavuş Gabriel, Başkomiserin ofisine dalalım.
TO CHECK WITH MISSING-PERSONS REPORTS. SO I WENT OUT ON MY OWN
İsimsiz kurbanımızın kimliğini tespit edebilmek için AFIS kayıtlarına baktım, fakat bir şey çıkmadı.
- As you well know, this is a missing-persons enquiry, and there's a news conference in... oh, God, look at the time.
- Bildiğin üzere bir kaçırma vakası. Ayrıca birazdan basın toplantısı... Tanrım, saat kaç olmuş!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]