Mom's Çeviri Türkçe
33,224 parallel translation
I've been thinking a lot about everything Mom said, and you guys are right.
Annem ve senin söylediklerini düşündüm ve haklısınız.
That's not what your mom said last night.
Anan dün gece öyle demiyordu ama...
Mom, I know when Doris got her head stuck, I freaked and ran into the street in my underwear, but that is the kind of thing they teach you to handle in veterinary school.
Anne, Doris'in kafası sıkıştığında korkup iç çamaşırlarımla dışarıya fırladığımı biliyorum ama veterinerlik fakültesinde bu gibi şeylerle başa çıkmayı öğretiyorlar.
Gracie's Jessica's mom, which is kind of cool.
Gracie, Jessica'nın annesi ki o daha mühim karakter.
If that's what you wanted, you should have married my mom.
Eğer öyle bir gayen varsa, annemle evlenmeliydin.
Axl's got this girlfriend nobody likes and it all blew up and he didn't come home for Thanksgiving and my mom is devastated, and I'm not sure if I'm supposed to be talking to Axl or not talking to Axl.
Axl'ın hiçbirimizin sevmediği bir sevgilisi var, işler karıştı, Şükran Günü'ne gelmedi annem yıkıldı ve Axl'la konuşmalı mıyım konuşmamalı mıyım bilmiyorum.
I don't even know if his theory's based in reality or nuts, but Mom... listening to him talk about it... he sounded smart.
Teorisi gerçeğe mi dayanıyor yoksa delice mi onu bile bilmiyorum. Ama anne, onu o konuda dinlerken çok zeki görünmüştü.
Oh, and because my mom's just a waitress, it doesn't matter what she thinks?
Sırf annem garson diye, ne düşündüğü önemli değil mi yani?
I was terrified for a while- - you know, how she'd turn out- - she was rudderless, single mom, dropped out of school.
Bir zaman korkmuştum bilirsin işte, alt üst olmuştu başıboş kalmıştı, boşanmış bir anne, okuldan atılmış.
Now Mom's sitting there with Dad waiting on you.
Annemizle babamız birlikte sizi bekliyor.
Mom, are we going caroling?
Anne, Noel şarkısı söyleyecek miyiz?
Who's your mom, Carlos?
- Annen kim Carlos?
My gosh, you are gonna love my cousins Rochelle and Joelis, my mom's sister's kids.
Kuzenlerim Rochelle ve Joeli'yi seveceksin. Teyzemin çocukları.
Antonio and Brett got your mom upstairs to her room, your dad's at the bar, plastered, and everyone else has left.
Antonio ve Brett, anneni üst kattaki odasına çıkardılar. Baban barda zil zurna sarhoş ve herkes dağıldı.
Maybe I'll stay with Mom, make sure she's okay.
Belki annemle kalırım, iyi olduğuna emin olana kadar.
You never mentioned Mom's friend, the hostess at Applebee's.
Annemin Appebee'deki garson arkadaşını söylemedik.
You should be in it. Right, Mom?
Burada olmalısın, değil mi anne?
April's got to get a pie to bring to her mom's for Thanksgiving.
April'ın Şükran Günü için annesine götüreceği bir pasta alması gerek.
Mom's... was it... was it like now, like with Casey?
Anneminkini diyorum. Şimdi olanlar gibi miydi? Casey'ye olanlar gibi mi?
We tried calling her that when we were younger, but she's never really been the mom type, you know?
Ufakken öyle demeyi denedik ama "anne" yi pek sevmedi.
And not just mine or my mom's.
Ne benim ne de anneminkini.
I'm sorry, Raimy, it's your mom.
Üzgünüm Raimy, annenmiş.
Yeah, I asked Larissa's mom, but she didn't know who she was.
Larissa'nın annesine sordum. Ama kim olduğunu bilmiyordu.
It's your mom.
O Annen.
Not her mom, not her brother.
Annesine, kardeşine öyle bir şey yapmamış.
Meghan's mom was a nurse.
Meghan'nın annesi hemşireymiş.
I just... when I talked to Meghan on the phone, she said she thought Deacon Joe killed her mom.
Ben sadece... Meghan'la telefonda konuştuğumda... Papaz yardımcısı Joe'nun annesini öldürdüğünü düşündüğünü söyledi.
She's running from someone. And if she's right about Deacon Joe killing her mom,
Ve eğer papaz yardımcısı Joe'nun annesi öldürdüğü konusunda haklıysa... adam konuşmasına izin vermeyecektir.
I found Meghan's mom, Christa.
Meghan'ın annesi Christa'yı buldum.
That's when my mom married him.
Annem onunla evlendiğinde yani.
It's my mom.
Annem aradı.
I normally wouldn't do this, especially with everything we have going on and the new agent, but it's my mom.
Normalde yapmam, özellikle de yeni ajan mevzusu varken, ama konu annem.
All of your mom's memories.
Annenin anıları.
Hey, Tim, my mom's worried without protection Walter may face further abuse in Ireland.
Tim, annem Walter'ı koruyacak biri olmazsa İrlanda'da yine kötü muamele görebileceğinden endişeleniyor.
Mom won't go for it.
Annem izin vermez. Yozlaşmış olduğunu düşünüyor.
Mom, who's stuck in the pits?
Anne, katran çukurunda mahsur kalan kim?
I know Grover is kind of an odd name, but uh, it was my mom's favorite uncle.
Grover'ın garip bir isim olduğunun farkındayım, ama, annemin en sevdiği amcasının ismiymiş.
His mom's not dead, you moron.
Çocuğun annesi ölmedi, budala herif.
We could cross-stitch pillows together that say, "Mom, a girl's best friend."
Üzerinde "bir kızın en iyi dostu annesidir" yazan yastıklar da dikeriz.
Thanks, but... I went from my mom's house to a supermax, to a corporate apartment set up by the Phoenix.
Sağ ol, ama annemin evinden sonra Anka'nın tahsis ettiği süper kurumsal bir daireye geçtim.
So you think a ninth-grader and some soccer mom are the reason we're down six men?
Yani sence dokuzuncu sınıfa giden bir çocuk ve bir sınıf annesi mi 6 kişiye düşmemizin sebebi?
Is it the day after Mom's birthday again?
Gene mi annenin doğum gününden sonraki gün?
Oh! I think I hear Mom's car.
Sanırım bu annemin arabası.
I'm sorry, Raimy, it's your mom.
Üzgünüm, Raimy. O, senin annen.
I'm... I'm just trying to get to know your mom again, find something that will connect her to the other victims.
Anneni yeniden tanımaya çalışıyorum öteki kurbanlarla bağlantılı bir şeyler bulmaya çalış.
You want to form a Coach Ted Task Force, you knock yourself out, but I promise you, he's not the one coming to take Mom.
Koç Ted için görev gücü kurmak istersen kur ama annemi o kaçırmayacak.
Um... It's nothing mom.
Yok bir şey anne.
Beyoncé's mom.
- Beyonce'nin annesi.
Because, Carol, I've already been someone's mom, and I don't want to do it again!
- Çünkü Carol ben zaten birilerinin annesiydim ve bunu bir daha yapmak istemiyorum!
It's your mom.
Annen.
Listen, you remember that truck that Eva said she saw before her mom's disappearance?
Eva'nın, annesi kaybolmadan önce gördüğünü söylediği şu büyük araç vardı ya? Evet.