Moments ago Çeviri Türkçe
331 parallel translation
Moments ago, I saw the future.
- Birkaç saniye evvel, geleceği gördüm.
In A Statement Released Just Moments Ago,
Birkaç dakika önce gelen bir açıklamaya göre,
Oh he went through that very door only a few moments ago looking for you.
Bir kaç dakika önce o kapıdan çıkıp sizi aramağa gitti.
Why, just a few moments ago, I noticed her pass by.
Biraz önce buradan geçtiğini fark ettim.
He wandered in a few moments ago.
Bir kaç dakika önce dolanıyordu.
Yet he was here a few moments ago.
Ama az önce buradaydı.
Yes, well, I just got in a few moments ago.
Şey, büroya daha yeni geldim de.
A few moments ago, we thought they had come for us, didn't we?
Bir kaç dakika önce bizim için geldiklerini düşünmedik mi?
Oh, a few moments ago.
Oh bir kaç dakika önce.
A few moments ago I saw a rating enter the War Room without his jumper.
Düzgün giyinmemiş birinin... savaş odasına girdiğini gördüm.
Just moments ago I met you as a very old man, my dear professor.
Sadece saniyeler önce, size çok yaşlı bir adam olarak rastladım, sevgili profesör.
For one whose assets, up to a few moments ago was a devoted slave and a rolled-up carpet...
Birkaç dakika öncesine dek, sahip olduğu serveti sadık bir köle ve dürülmüş bir halıdan ibaret birisi için...
I didn't, until a few moments ago, realize that it was the home of the millionaire Ballon.
Bir kaç dakika öncesine kadar, bunun milyoner Ballon'un evi olduğunu anlayamamıştım.
I spoke to him a few moments ago and he didn't even answer me.
Birkaç dakika önce onunla konuştum ve bana yanıt bile vermedi. Beni duymazdan geldi.
There was a man here a few moments ago. He spoke to Nurse Spray.
Bir adam az önce Hemşire Sprey ile konuştu.
A few moments ago.
- Evet. Biraz önce.
He's reading faster now than just a few moments ago.
Şimdi biraz öncekinden daha da hızlı okuyor.
They were sealed in there till our atmosphere got in a few moments ago.
Atmosferimizle tanışmadan önce orada mühürlü, kapalı halde idiler.
One hundred and twenty thousand as of a few moments ago.
Birkaç dakika önce 120,000 tane.
Few moments ago, I read a 1930 newspaper article.
Bir kaç dakika önce, 1930 yılından bir makale okudum.
I had it a few moments ago.
Birkaç dakika önce elimdeydi.
Have you seen any other car go by in the last minute? Yes, I saw one a few moments ago.
- Birkaç dakika önce buradan bir araba geçti mi?
And no-one tried to cut my head off just a few moments ago?
Daha az önce de kimse kafamı kesmeye çalışmadı zaten.
As your people just reacted moments ago?
sizin gösterdiğiniz benzeri bir tepki gösterdim mi?
Oh, he stepped out a few moments ago.
Oh, bir kaç dakika önce dışarı çıktı.
Our attention was on that a few moments ago.
Dikkatimiz az önce bunun üzerindeydi.
I narrowly missed an assassination attempt... a few moments ago.
Birkaç dakika önce bir suikast girişimini... güç bela atlattım.
Okuno and Okabayashi fled with their families a few moments ago.
Okuno ve Okabayashi, bir süre önce aileleriyle birlikte kaçmışlar.
Yes, just a few moments ago.
- Evet, az önce.
They only left a few moments ago.
Bir kaç dakika önce gittiler.
Our own Frank Donahue spoke with Mr Karp just a few moments ago outside the magazine's offices.
Muhaberimiz Frank Donahue az önce dergi merkezinin çıkışında Bay Karp'la konuştu.
Reichs Marshall Goering arrived only a few moments ago.
Devlet Mareşali Goering az önce teşrif ettiler.
Moments ago police reported that Michael Myers, formerly of Haddonfield, who fled the Smith's Grove Warren county Sanitarium last night was believed to have burned to death.
Biraz önce polis Micheal Myers'ın eskiden Haddonfield'li olduğunu bildirdi... Smith's Warren eyaleti sanatoryumundan dün gece kaçtığını, ölüm derecesinde yandığına inanılıyor.
- Yes, we spoke a few moments ago.
Evet. Birkaç dakika önce konuşmuştuk.
Just moments ago, casino owner and reputed underworld crime czar, Gianni Christian... fell to his death from the penthouse suite of one of his luxury hotels here in Las Vegas.
Kumarhane sahibi ve mafya lideri olarak tanınan Gianni Christian kısa bir süre önce, Las Vegas'taki lüks otellerinden birinin çatı süitinden düşerek öldü.
Up until a few moments ago, I, too, was a holdout for a happy ending.
Kısa bir süre önceye kadar ben de mutlu sona ulaşacağını düşünüyordum.
I saw him just a few moments ago.
Onu birkaç dakika önce gördüm.
Just moments ago the train was stopped, boarded and then hijacked by two armed men.
Biraz önce, 2 silahlı adam treni durdurdu ve kaçırdı.
And on a local note, tragedy was narrowly averted moments ago when a sobbing woman and her two hysterical children weretalked down from a ledge on the Sears Tower.
Hıçkırıklar içinde ağlayan bir kadın, kudurmuş iki çocuğu ile Sears Kulesi'nin tepesine tırmandı.
A few moments ago, two women came in.
Biraz önce, iki kadın geldi.
- Moments ago.
- Biraz önce.
It happened a few moments ago, in my arms.
Birkaç dakika önce, kollarımdayken oldu.
A few moments ago, Flight Director Gene Krantz... requested that everyone sit down, get prepared for events that are coming, and he closed with, "Good luck to all of you."
Bir kaç dakika önce Uçuş Yöneticisi Gene Krantz herkesten yerlerine oturup, yapılacaklar için hazırlanmalarını istedi,... ve şöyle bitirdi : "Hepinize iyi şanslar."
I refer the Honourable Member to the reply I gave some moments ago.
Saygın Üyenin dikkatini az önce verdiğim cevaba çekmek isterim.
The police department is now reporting a sighting of the suspect as he fled the scene of a shootout at the airport a few moments ago.
Polis, şüphelinin birkaç dakika önce havaalanı civarında görüldüğünü bildiriyor.
Just moments ago Senator Martin taped this dramatic personal plea.
Sadece birkaç dakika önce Senator Martin bu dramatik kişisel konuşmayı yaptı.
Actually, a few moments ago, I ran into a nut back there who said that maybe we should think about you know, not doing the show in a bar.
Aslında az önce, bir dengesizle karşılaştım.. .. bana belki diziyi barda çekmememiz.. .. gerektiğini söyledi.
This tape was delivered to us just moments ago.
Bu kaset sadece birkaç dakika önce elimize ulaştı.
- Did you notice the waitress who served you with coffee just a few moments ago?
Size kahve veren kişiyi farkettiniz mi, sadece birkaç dakika önce? Ne?
Moments ago, in fact.
Okumalara göre bir kaç dakika önce yapılmış.
Repeating this latest bulletin just received moments ago from Cumberland. Civil defense authorities have told newsmen that murder victims show evidence of having been partially devoured by their murderers.
Maryland Cumberland'dan az önce öğrendiğimiz bu gelişmeyi bir kez daha tekrarlıyoruz.