Mop Çeviri Türkçe
1,198 parallel translation
Something like a live mop.
Bir aşk paspas gibi bir şey.
The only broom I've ever had was kept in a closet beside a mop.
sahip olduğum tek süpürge dolapta.
Can you mop behind the freezer?
Buzdolabının arkasını paspaslar mısın?
You dip the mop in the bucket, you don't dump the water on the floor.
Paspası kovaya batırırsın, böylece pis suları yere sıçratmazsın.
You don't have to mop it up again.
Tekrar paspaslamana gerek yok.
The mop and the bucket are in there.
Kova ve paspas burada.
All right, listen. Tomorrow, Adebisi's doing your mop duty. - Why?
Tamam, dinle, yarın senin paspas işini Adebisi yapacak.
I don't miss that mop at all, man.
Paspası pek özlemiyorum.
Do you know how to use a mop wringer?
Çamaşır makinasının merdanesini kullanmayı biliyor musun?
I had to follow you around with a mop!
Elimde paspasla peşinde dolanıp durmuştum.
It makes it easier for you guys to mop up, genius
Sizin paspas yapmanızı kolaylaştırıyor, dahi.
When that daughter came, you needed a mop to wipe the smile off his face.
ve o kiz dogdugunda yüzündeki sevinci silmek icin paspas yapmaniz lazimdi.
Will you look at that mop? It won't lie down.
Tanrı aşkına şu inatçı saça bak, bir türlü yatmıyor.
Get out there and mop them up for me.
Çık dışarı ve benim için kıçlarını temizle...
Take over, finish the mop-up.
Bunu al, işi bitir.
I'll get a mop and bucket.
Bir kova ve bez alayım.
Yeah, right, mop top.
Evet, tabii paspas kafa.
Go see if Dr. Mop-N-Glo is still here.
Git bak, Doktor Eldiven-Toz Bezi burada mı?
- Dr. Mop-N-Glo?
Doktor Eldiven-Toz bezi mi?
100 bucks and a coupon for a free mop.
Yüz dolar... ve bir deterjan kuponu.
Marie, get a mop.
Marie bir bez al.
Then you can mop up afterwards.
Pisliği de sen temizle.
That's why this young man is in here with his molecular mop.
Bu yüzden bu genç adam moleküler paspasıyla burada.
They have said, "A mop of tangled hair."
Diyorlar ki, "Karmakarışık bir fırça"
So he went up on a catwalk and got one of them big steel mop buckets.
Köprüye çıktı, bir kova aldı.. Demir kovalardan..
And der mop.
Paspas
I'll get the mop.
Neden yayılıp durmayı bırakmıyorum ki?
- Big mop of red hair.
- Dağınık turuncu saçlar.
Why don't you find a broom or a mop or something and sweep up the glass.
Sen de süpürge gibi bir şey bul ve camları temizle.
Paco, grab a mop.
Paco, hemen bir süpürge kap.
Damn you, Mop N'Glo.
Lanet olası, ucuz yer cilası.
But I did give him acupressure with a pair of chopsticks and I gently exfoliated him with a mop.
Ama ben yemek çubuklarıyla bedenindeki baskıyı azalttım ve nazikçe temizledim, bir bezle.
Oh, doesn't he look just like a little dust mop?
Tam küçük bir paspas gibi gözükmüyor mu?
well, someone who search mop
Peki, biri temizlik bezini getirsin.
- Do you want to be a mop girl?
- Paspasçı olmak istiyor musun?
Well. except the mop.
Paspas dışında.
Marge. your pro-mop / anti-horse agenda has been clear for some time.
Marge, paspas destekçisi, at karşıtı tavrın anlaşılıyor.
He likes to mop with his bread, it's not my fault.
Ekmeği ile sıyırmayı seviyor, benim suçum yok.
Mop, mop
Paspas, paspas.
Well, you might consider investing in a mop.
- Otele bir paspas alabilirsiniz.
Sulley, a mop, a couple of lights and some chair fabric are not gonna fool anyone.
Yer bezi, birkaç ampul ve koltuk döşemesi hiç kimseyi kandıramaz.
Nah, worst Job has gotta be mop boy at Show World.
En kötü iş Su Dünyası'nda paspasçı olmak.
I'll mop it up.
Geri kalanını ben hallederim.
The mop closet door is open... so he's probably around here somewhere.
temizlik dolabının kapısı açık... herhalde buralarda biryerdedir.
People, we're going to need a mop in here!
Olamaz. Buraya bir paspas getirin!
We'll flush them out along the mine shafts then mop up the edges as they run trying to escape the flames.
Onları maden kuyularından dışarı süreceğiz, sonra da alevlerden kaçanları... süpürüp atacağız.
I'm too old to be scooping up garbage for the rest of my life.
Hayatımın geri kalanında çöp möp toplamak için çok yaşlıyım.
I feel sorry for the one who has to mop up her tears
Çabuk kurur!
And I won't have to mop no more?
Bir daha paspas yapmama gerek yok mu?
We're supposed to mop?
Paspas mı yapmalıyız yani?
I don't want to mop.
Süpürge istemiyorum.