English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Moping

Moping Çeviri Türkçe

385 parallel translation
Are you still moping over that same girl?
Hala aynı kız için mi üzülüyorsun?
That's just another word for moping around.
Süklüm püklüm durmak için bahane sadece.
I guess he's been moping around the house too much.
Herhalde evde fazla oturmaktan.
What are you moping about?
Sen niye sızlanıyorsun?
Here I am, apologising and grovelling and you're just moping.
Burda ayaklarına kapanıp özür diliyorum, sense surat asmaya devam ediyorsun.
But it's no use moping.
Ama şikâyet etmekte fayda yok.
What are you gonna do, spend the rest of your life moping around like this, blaming yourself?
Hayatının geri kalanını kendini suçlayarak mı geçireceksin?
You won't be moping around, like you did all summer.
Bütün yaz sızlanıp durdun.
Well, ain't no need in moping, we need to start unpacking these crates and one of you all call the movers, tell them not to come.
Üzülmeye gerek yok, şu sandıkları açmaya başlamak lazım ve biriniz taşıma şirketini arasın, gelmemelerini söylesin.
Are you moping?
Surat mı asıyorsunuz?
I told you to stop moping.
Surat asmayı bırak dedim sana.
It doesn't do any good to keep moping like this.
Böyle surat yapmanın bir yararı yok.
You can stop moping.
Üzülmeyi bırakabilirsin.
I'm not moping.
Üzgün değilim.
- Moping.
- Umursamazlık.
Moping, I must remember that.
Umursamazlık. Aklımda tutayım.
Look, why don't you stop mooning'and moping'around?
Bak, neden inleyip ortada amaçsızca dolaşmayı kesmiyorsun?
I told you not to come moping around here anymore.
Buraya gelip daha fazla canımı sıkma demedim mi sana.
So what are you moping around for?
Peki niçin böyle üzgünsün?
You're always walking around with your hair down, all moping around.
Her zaman saçların dağınık, önüne kapatmış bir şekilde yürüyorsun.
We're moping, as usual.
Her zamanki gibi bunalımdasın.
Why are you sitting around moping, sitting around hoping
Neden böyle, yüzünü buruşturup, ümitle bekliyorsun...
Why are you moping in here, honey?
Bu kasvetli yerde niye oturuyorsun, hayatım?
You've been moping around like a school girl who broke up with her steady.
Sevgilisinden ayrılmış liseli kız gibi yüzün asık geziyorsun.
Moping?
Yüzüm asık mı?
I'm not moping.
Asık falan değil.
Probably moping.
Olasılıkla paspas yapıyor.
Moping time's over.
Üzülme vakti bitti.
Carla's been moping around'cause none of her chums will back her up on this.
Burası tam bir kargaşa. Carla'nın bütün gece canı sıkkındı çünkü okul arkadaşları ona arka çıkmadı.
Your agency, the one you've been moping about ever since you sold it.
Şirketin dedim sattığından beri pişmanlık duyduğun.
It's no use moping now.
Yan çizmene gerek yok.
No more moping around the house waiting for the telephone to ring.
Artık evde telefonun çalmasını bekleyerek dolaşmaya gerek yok.
Stop moping!
Ne yapıyorsunuz?
You can't spend all your time moping about. You need to get out.
Vaktini üzülerek geçiremezsin.
Looking at you moping around takes away my...
Böyle üzüldüğünü görünce şeyimi kaybediyorum...
This thing has had you moping around for days.
Köpeğim bana ayakkabılarımı getiriyordu, ağzından kaydı.
You'll sit there moping.
Oturup üzüleceksin.
- You're already moping.
- Şimdiden üzülüyorsun.
You know, uh... we should really... stop all of this moping around.
Aslında gerçekten söylenmeyi bir kenara bırakmalıyız.
You've been moping around all day.
Bütün gün asık suratla dolaştın.
And you're moping over her
Sen de onamı üzülüyorsun?
- Otherwise, quit moping around like some sad-eyed little bug... who'd rather sigh and moan than fool around.
- Eğer değilse, oynaşmaktan ziyade iç geçirip inleyen asık suratlı bir böcek gibi dudak bükmeyi kes.
I miss my daddy. This thing has had you moping around for days. I think it's time for you to talk to someone.
babamı özledim bu seni çok dağıttı son günlerde artık birileri ile konuşmanın zamanı geldi
- Oh, stop your incessant moping.
- Sızlanmayı bırak.
You're walkin'around with your head down, moping'.
Ortalikta basin egik geziyorsun.
Luigi. Are you gonna stop moping'around?
Çile çekmeyi bırakacak mısın?
- For three days... she has been moping around and crying her eyes out.
- Üç gündür kederli ağlamaktan gözleri şişti.
But you're still moping after that girl.
Ama sen hala o kızın peşinden koşuyorsun.
Okay, Mr. Solace, no more moping around.
Tamam Bay Solace, artık fazla sıkılmayacaksın.
He's been sitting over there for two days... depressed £ ¬ moping £ ¬ not talking to anyone.
Orada iki gündür depresif.. şekilde ve kimseyle konuşmadan oturuyor.
Why are you moping in the corner?
Neden köşede süzülüp duruyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]