Morality Çeviri Türkçe
1,033 parallel translation
We know now that there must be a single purpose, a single norm, a single approach, a single entity of people, a single virtue, a single morality, a single frame of reference, a single philosophy of government.
Tek bir amaç, ek bir norm, tek bir insan varlığı,.. ... tek erdem, tek ahlak, tek referans sistemi,.. ... hükümetin tek felsefesi olması gerektiğini biliyoruz.
Your morality, not mine.
Bu senin ahlak anlayışın, benim değil.
Is that their superior morality?
Bu mu onların yüksek dereceli ahlakı?
And what about morality?
Peki ahlak nerede kaldı?
He's a perfect barometer of public morality.
O, genel ahlakın mükemmel bir barometresi.
You want your prisoners to dance out the gates like puppets on a string, with rubber-stamp values impressed by you, with your sense of conformity, your sense of behaviour, even your sense of morality.
Sen mahkûmlarından, senin yapıştırdığın değer yargılarıyla senin uyumlu olma anlayışınla, senin davranış kalıbınla ve hatta senin ahlak anlayışınla ipin uçundaki kuklalar gibi dans etmelerini istiyorsun.
Each passing hour augments the damage to morality.
Sevgili dostum, keşke yapabilsem!
But the experience is not repressed at the time only later, in adolescence the memory arouses his sexual excitement excitement which morality condemns.
Fakat deneyim, o zaman bastırılmaz daha sonra, ergenlikte hatırası cinsel heyecanını uyandırır ahlâken kınanan heyecanı.
In the event we find ourselves welcome, you will discover that these savages have absolutely no conception of ordinary morality.
Sonuçta bir karşılama yapacaklar, göreceğiniz üzere, bu vahşilerin kesinlikle hiç bir normal ahlak kavramları yok.
'... 360'degree of morality.
... 360 derecelik ahlak.
So what in most people is morality, in you it's just an exercise in, what's the word?
Yani birçok insandaki ahlak duygusu, sende sadece şu alıştırma alanı... Ne alıştırmasıydı?
It means he's up against middle-class morality for all the time.
Demek ki bu adam, sürekli olarak orta sınıf ahlağına karşı olucak.
Tied me up and delivered me into the hands of middle-class morality.
Beni sımsıkı bağlayıp orta sınıf ahlakının ellerine teslim etti.
Middle-class morality.
Orta sınıf ahlakı.
I know, not everybody finds this morality of the intellect sympathetic especially nowadays.
Özellikle bugünlerde sempatik aklın ahlakını kimse bulamıyor.
It is our desire to initiate an era of peace for future generations by tolerating the intolerable and enduring the unendurable remembering our heavy responsibilities and the length of road yet to be covered and concentrating all our strengths on the construction of the future animated by deep morality and firm honesty.
Arzumuz, hoş görülmeyecek şeyleri hoş görerek dayanılmaza dayanarak ve sorumluluklarımızı ve kat edilmesi gereken yolun uzun olduğunu unutmayarak, tüm gücümüzü geleceğin inşasında kullanıp, derin bir ahlak ve dürüstlük duygusuyla gelecek kuşaklar için barışın egemen olduğu bir dönem başlatmaktır.
His research convinced him that good and bad were merely a matter of physiology That morality was located entirely in our motor centers
Araştırmaları onu, iyilik ve kötülüğün pek psikoloji meselesi olmadığına ahlakın tamamıyla motor sistemlerimizde yer aldığına inandırdı.
But if my fears prove true, masks like this could destroy all human morality.
Eğer korkularım doğru çıkarsa bunun gibi maskeler insanın tüm erdemini yok edebilir.
I'd like to serve with Public Morality to hang them all.
Hepsini sallandırıp genel ahlâka hizmet etmek isterdim.
He shall be mocked, he shall be scourged by the blinkered guardians of morality.
Alaya alınır, kırbaçlanır at gözlüğü takmış ahlak bekçileri tarafından.
In this atomic age, only the morality of man... can help him to survive.
İçinde yaşadığımız atom çağında, ancak insanlığın erdemi yaşamın sürmesine olanak sağlayacaktır.
I have looked into the depths of this man's soul and I have seen a gaping void within, to reveal the awful truth, he has no soul at all, no human spark, not even the merest speck of morality so dear to mortal man does this monster possess.
Bu adamın ruhunun derinliklerine baktım ve içinde kocaman bir boşluk gördüm. Korkunç gerçeği ortaya çıkartacak ne bir ruh ne de insani bir kıvılcım var onda. Ne de fani insan için çok önemli olan erdemden zerre kadar bile yok bu canavarda.
What is the greater morality, open honesty or a deception which may save our lives?
Hangisi daha ahlaki - dürüst olmak mı yoksa hayatlarımızı kurtaracak bir aldatma mı?
Men who have no notion of decency or morality?
Terbiye ve ahlak kavramı olmayan insanlar mı?
A man of morality, decency, handsome and strong...
Dürüstlük timsali.
His only morality is his own good.
Tek ahlaki değeri, kendi için yararlıdır.
There is no such thing as a special sexual morality.
Cinsel ahlak diye bir kavram yoktur.
People often use the words "sexual morality".
İnsanlar genelde "cinsel ahlak" kelimesini kullanır.
Actually there is no such thing as a special sexual morality.
Aslına bakarsan "cinsel ahlak" diye bir kavram gerçekte yoktur.
In order to decide don't judge crimes by morality... which people call pure morality by mistake. Place crimes in logic and dynamics... and in history, where they belong.
İnsanların yanlışlıklarla yoğrulmuş gerçek erdem dedikleriyle, işledikleri suçları görmezden gelmenin ilk şartı aklındaki, bedenindeki ve geçmişindeki tüm suçları bir kenara bırak.
Do you think that incident at harper's ferry was consistent with morality?
Harpers Ferry'deki hadise ahlâklılık ile açıklanabilir mi?
Do you call that morality?
Bunu ahlâklılığa mı bağlıyorsun?
Define morality.
Ahlâklılığı tanımla?
His reformism is as clear as his eyes, his morality as strong as his muscles.
Reformizmi gözleri kadar temiz ; ahlakı kasları kadar güçlü.
No morality?
- Hiç ahlak yok mu sende?
I know what a lie means to a girl of your morality.
Bir yalanın senin gibi ahlaklı bir kadına ne ifade ettiğini bilirim.
I envy your morality... and that's the truth.
Ahlak anlayışına imrendim... gerçek olan da bu.
Brecht's 3-Penny Opera depicts bourgeois morality in underworld terms ;
Brecht'in Üç Kuruşluk Opera'sı burjuvanın ahlak anlayışını yer altı ifadeleriyle tasvir eder.
Aim above morality.
Ahlaktan fazlasını iste.
Because of your rigid standards of morality... you want your behavior to be as perfect as your music.
Katı ahlak kuralların nedeniyle... davranışların da müziğin kadar mükemmel olsun istiyorsun.
How unfortunate that art is so indifferent to personal morality... otherwise you would be supreme, unreachable, inimitable.
Sanatın kişisel erdemlere bağlı olmaması ne kötü. Öyle olsa mükemmel, erişilmez, eşsiz biri olurdun.
A city we can all be proud of, a shining, moral home for our menfolk and women, our women whose morality provides us with an example of righteous and virtuous conduct for our children and our children's children.
Hobsonville'i hepimizin gurur duyacağı daha iyi bir şehir haline getireceğiz. Bu kasaba erkek ve kadınlarımız için üstün ve faziletli bir yuva olacak. Kadınlarımızın fazileti, çocuklarımıza ve torunlarımıza erdem ve iffet hususunda örnek teşkil edecektir.
- It's a question of morality.
Bir ahlâk meselesi.
A morality clause.
Ahlaksal bir cümle.
Only contemptible eunuchs, would say they are equal before a court morality.
Yalnızca sefil hadım ağaları ahlak mahkemesinin önünde onların eşit olduğunu söyleyebilir.
Only contemptible eunuchs would say that they are equal. before a court morality.
Yalnızca sefil hadım ağaları ahlak mahkemesinin önünde onların eşit olduğunu söyleyebilir.
Only contemptible eunuchs would say that they are equal. before a court of morality.
Yalnızca sefil hadım ağaları ahlak mahkemesinin önünde onların eşit olduğunu söyleyebilir.
It's like an isolated public morality only understandable to them.
İzole edilmiş bir genel ahlâk gibi sadece onlara anlaşılabilir geliyor.
Knowledge is only valid when it's based on morality.
Bilgi ancak ahlaki değerlere dayandıkça geçerlidir.
My living with Bill has nothing to do with morality!
Bill'le olan yaşantımın ahlakla ilişkisi yok.
As for morality, Cardinal Spellmann sent his blessings.
Ahlaki destek için Kardinal Spelmann iyi dileklerini gönderdi.