My back is killing me Çeviri Türkçe
90 parallel translation
My back is killing me.
- sırtım çok ağrıyor. - Gel de yardım et Carmen!
My back is killing me! I'm about to burst!
Şu sırt ağrısı beni öldürecek!
My back is killing me.
Oysa benim sırtımda ağrılar var.
My back is killing me.
Bacağım ağrıyor.
- My back is killing me.
- Sırtım çok ağrıyor.
My back is killing me.
Sırtım çok ağrıyor.
Oh, my back is killing me.
Sırtım beni öldürüyor.
My back is killing me.
Sırtım beni öldürüyor.
Oh, my back is killing me.
Sırtım çok ağrıyor.
Ma'am, my back is killing me.
Hanımefendi, sırtım beni öldürüyor.
My back is killing me.
Sırtım beni öldürüyor!
My back is killing me.
Sırtım çok ağırıyor.
Oh, my back is killing me, my house needs a new sewer system, my wife wants to spend our 30th wedding anniversary in the Virgin lslands.
Sırtım canıma okuyor. Evimin yeni bir kanalizasyon sistemine ihtiyacı var. Karım 30. yıl dönümümüzü Virgin Adalarında geçirmek istiyor.
No, my back is killing me.
Hayır, sırtım felaket.
- My back is killing me.
- Sırtım beni öldürüyor.
JESUS, MY BACK IS KILLING ME.
Allahım, sırtım beni öldürecek.
- My back is killing me
- Sırtım beni öldürüyor.
Oh, my back is killing me.
- Sırtım beni öldürüyor.
My back is killing me!
Sırtım çok ağrıyor.
My feet are swollen, and my back is killing me.
Ayaklarım şişti ve sırtım korkunç ağrıyor.
My back is killing me.
Sırtım beni öldürecek.
MY BACK IS KILLING ME, PEOPLE ARE STARING AT US,
İnsanlar bize bakıyor.
- My back is killing me.
- Belim beni öldürüyor.
My back is killing me'cause we're doing all these angles and positions.
Belim kopuyor çünkü bütün açıları, bütün pozisyonları deniyoruz.
My back is killing me.
Belim kopuyor.
( man ) My back is killing me.
Sırtım beni mahvediyor.
My back is killing me, my feet are swollen and I'm passing gas like a NASCAR pit crew.
Sırtım beni öldürüyor, ayaklarım şiş ve NASCAR pit ekibinden çok gazım var.
My back is killing me.
Sırtım beni mahvediyor.
This may have been the most exhausting day of my life, my back is killing me- - no offense- - and I haven't seen the inside of an O.R. In... I don't know how long, but--but I got the attaboy.
Hayatımın en yorucu günü olmuş olabilir, sırtım beni öldürüyor sen üstüne alınma ve bir ameliyathane bile görmedim bilmiyorum ne kadardır ama ama aferini aldım.
I pee every ten minutes, my back is killing me, and I have heartburn that never goes away.
On dakikada bir tuvaletim geliyor. Sırt ağrısından ölüyorum. Midemin ekşimesiyse geçmek bilmiyor.
My back is killing me.
Sırtım çok fena ağrıyor.
- Yo, my back is killing me.
Perk, Doubei, ne olursa. - Birkaç gün sonra söylerim...
Yo, man, what are you doing? Oh, my back is killing me.
Sorumluluklarını bana havale etmekten vazgeç.
Plus the genny needs gas, we're almost out of propane and my back is killing me from that piece-of-crap cot.
Ayrıca jeneratörün yakıta ihtiyacı var. Propanımız bitmek üzere ayrıca şu yattığımız yerden dolayı sırtım ağrıyor.
My back is killing me, dude.
Sırtımda, ahbap beni öldürüyor.
My back is killing me.
Belim beni öldürüyor.
My back is killing me ; my wrists are chafing.
Sırtım beni öldürüyor, bileklerim yara oldu.
You know my back is killing me, and in 3 weeks
Sırtımın ağrısından geberiyorum.
my back is killing me. I'm fine.
Yalnızım. Belim beni öldürüyor, iyiyim.
- You rang? - My back is killing me.
- Sırtım beni öldürecek.
My back is killing me!
Sırtım öldürdü bitirdi beni.
"My back is killing me!"
"Sırtım öldürdü bitirdi beni."
My back is just killing me.
- Sırtım beni öldürüyor. - Merhaba.
My back is really killing me.
Kerry ne zaman başladı?
- Um, "Gefilte Fish Blues"... Um, " My Freaking Back is Killing Me and
Yahudi Köftesi Blues.
My back is fucking killing me.
Sırtımın ağrısı öldürüyor beni.
Larry, I'm going to take a Fiver. My back is killing me.
Larry ben beş dakika dinleneceğim.
My head is killing me. How'd we get back here?
Başım beni öldürüyor.
My fucking back is killing me.
Sırtım beni öldürüyor.
- Yes, my back is killing me.
- Evet, sırtım beni öldürüyor.
'cause my lower back is killing me.
Çünkü sırtın beni öldürüyor. Hadi be.