My life is over Çeviri Türkçe
399 parallel translation
My life is over!
Hayatım mahvoldu.
My life is over. 43 years.
43 yıllık hayatım.
You get your inspector's funeral and my life is over, Danny.
Sen görkemli bir cenaze töreni alacaksın, benimse hayatım son bulacak Danny.
My life is over now :
Hayatım bitti.
My life is over :
Hayatım parçalandı.
- My life is over.
- Hayatım bitti.
My life is over.
Ben öldüm.
My life is over.
Benim hayatım bitti.
But never mind about me. My life is over.
Ama beni boşverin, benim hayatım bitti.
My life is over.
Hayatım sona erdi artık.
My life is over!
Hayatım bitti!
My life is over.
Hayatım bitti.
- No! My life is over.
Benim hayatım bitti.
Oh, Daddy, my life is over.
Hayatım sona erdi baba.
Boy, my life is over.
Of, hayatım bitti.
Even if I don't get what I want, my life is over. Either you help me or you and your friends will die.
İstediğimi alamasam bile benim hayatım bitti, bu yüzden ya bana yarım edersin ya da sen ve arkadaşların ölür.
If the Attorney General gets his hands on it, my life is over.
Başsavcı disketi eline geçirirse hayatım biter.
That part of my life is over.
Hayatımın bu kısmı biticek.
Half my life is over.
- Ömrümün yarısı bitti.
- I'm dead. My life is over.
- Öldüm ben.Yaşamım sona erdi.
My life is over! FRASIER :
Hayatım bitti.
[CRYING] It's not like my life is over. Oh. Oh, no.
Hayatım bitmiş sayılmaz ki.
My life is over, and you're setting off fireworks?
Benim şurada hayatım kaymış, sense tutmuş havai fişek gösterisi yapıyorsun.
If it comes into evidence, my life is over.
Kanıtlara girerse hayatım biter.
Yeah, my life is over.
Evet, benim hayatım bitti.
My life is over, spared for a lifetime of horrors in my sleep, waking each day to grief.
Her gün sıçrayarak uyandığım korkunç rüyaların olduğu yaşamım sona erdi.
- Well, you know the story. - If they cancel my scholarship, it's like my life is over.
Bursumu keserlerse hayatım sona erer.
God, my life is over.
Tanrım, hayatım sonlandı.
Sam, without you and your brother, my life is over.
Sam, kardeşin ve sensiz, benim hayatım biter.
My life is over, but hers is of no consequence to you.
Benim hayatım bitti, ama onunki sana bir şey kazandırmaz.
Now all this old junk I kept over the years is my start to a new life.
Yıllarca biriktirdiğim onca süprüntü artık yeni hayatımın başlangıcı.
And then I decided that my life was over and a bachelor I shall be. Woe is me.
Hayatımın bittiğine ve bekar kalmaya karar verdim.
My life is nearly over, and I am not thinking of myself, but I have a young wife and daughter.
Hayatım sonlanmak üzere ve kendimi düşünmüyorum. Ama genç bir karım ve kızım var.
Boris, my life is ruined. Over.
Boris, hayatım bir felaket.
That part of my life, with Stan, is over, but I still wanted it to be just mine.
Hayatımın Stan ile olan parçası sona erdi. Ama yine de o sadece bana ait olsun istiyorum.
My life is nearly over And time goes by so fast
Ömrümün sonuna geldim neredeyse Su gibi akıyor zaman
My life is nearly over I shouldn't have played in here. And time goes by so fast
Burada çalmamalıydım.
And now we're closed, and much like my life, my day is over.
Ve şimdi de kapandık. Ve hayatımda olduğu gibi, günün de sonuna geldik.
Oh, my life is truly over.
Hayatım gerçekten bitti.
My life is a "do over".
Hayatım "yeniden yap".
My life is really over.
Ben gerçekten bitmişim.
My life as a Klingon is over.
Bir Klingon olarak hayatım sona erdi.
My life is half over.
Hayatımın yarısı bitti.
My life is kind of over, but you got company...
Hayatım bitti gibi ama misafirlerin var...
Never say your youth is over. All my life I've slogged to give you whatever I couldn't do
Bütün hayatım boyunca gençken sahip olamadıklarımı sana sağlamaya çalıştım.
My life is almost over.
Hayatım nihayete ermek üzere.
See, I tanked this mid-term... and if I don't pass this course my life is basically over with.
Şey, vizesinden çok kötü bir not aldım ve geçemezsem hayatım alt üst olacak.
I'm gonna be number eight. My life is over.
Hayatım bitti.
If I was trying to get over somebody, and get on with my life, the last thing that I would do is make a movie about it.
Birini unutmak yada hayatıma devam etmek isteseydim, yapacağım son şey onunla ilgili bir film çekmek olurdu.
My life is over.
Hayatım sona erdi.
I've failed over and over and over again in my life, and that is why I succeed.
Hayatım boyunca tekrar tekrar başarısızlığa uğradım, ve bu nedenle başarılı oldum.
my life is in your hands 16
my life 415
my life sucks 24
my life is ruined 24
my life is here 22
my life is 19
is over 70
my little pony 23
my little princess 20
my little sister 36
my life 415
my life sucks 24
my life is ruined 24
my life is here 22
my life is 19
is over 70
my little pony 23
my little princess 20
my little sister 36