My mind is made up Çeviri Türkçe
96 parallel translation
My mind is made up, Mr. Thorpe.
Ben kararımı verdi, Bay Thorpe.
My mind is made up, Davey, and we're going to California.
Benim aklım yattı Davey, California'ya gidiyoruz.
My mind is made up.
Kararım kesin.
My mind is made up.
- Ben kararımı verdim.
- My mind is made up. - Nobody's here to argue, Sully.
- Tartışmaya gelmedik, Sully.
My mind is made up.
Kararımı verdim.
- My mind is made up for good.
- Düşüncelerimi toparlamama yardımcı oldu.
And now my mind is made up.
Kararımı verdim.
I'm sorry but my mind is made up.
Üzgünüm ama aklım başıma geldi.
Since my mind is made up, you don't need a guarantor.
Kararımı verdiğime göre kefile ihtiyacınız yok.
My mind is made up.
- Düşünüp taşındım.
My mind is made up.
Ben kararımı verdim.
My mind is made up.
Benim kararım kesin.
My mind is made up!
Kararımı verdim!
My mind is made up.
Artık anladım.
But my mind is made up.
Ama kararımı verdim.
- My mind is made up.
- Ben kararımı verdim.
My mind is made up.
Benim fikrim bu.
My mind is made up that I will accept the offer.
Düşünceme göre bunu yapmalıyım.Teklifi kabul edeceğim.
My mind is made up!
Kafam yerinde değil!
- My mind is made up.
- Kararımı çoktan verdim.
My mind is made up, I'm leaving!
Kararımı verdim. Gidiyorum.
My mind is made up.
- Kararımı verdim.
Look, my mind is made up.
Bak ben kararımı verdim.
My mind is made up, Quark.
Kararımı verdim, Quark.
I'm here to break up with you, and my mind is made up.
Senden ayrılmak istiyorum. Kararımı verdim.
Kitty, my mind is made up.
Kitty, ben kararımı verdim.
- My mind is made up, Agent Bristow.
- Kararımı verdim Ajan Bristow.
No, my mind is made up.
Hayır, aklıma oluşur.
It's no use arguing My mind is made up
Tartışmanın faydası yok. Kararımı verdim.
My mind is made up.
Kafamı toplamalıyım.
No, my mind is made up.
Hayır, kararımı verdim.
My mind is made up.
Kafamı topladım.
What's left of my mind is made up.
Hafızamdan geri kalanlar uydurma.
Todarmalji, my mind is made up.
Todarmalji, kararımı verdim.
- My mind is made up.
- Kararımı verdim.
My mind is made up.
Aklımı zorlama.
I've made up my mind.
Aklıma yattı bu iş.
If you really don't want to go to school, and your mind is made up, maybe my grandfather could give you a job.
Eğer gerçekten okula gitmek istemiyorsan ve yapmayı düşündüğün... Belki büyükbabam sana bir iş verebilir.
It's time I understood her, and made up my mind what she really is.
Arfık onu an adım, ve aslında nasıl biri olduğuna karar verdim.
The point is, I've made up my mind.
Önemli olan, kararımı vermiş olmam.
My dear Miss Hunter, as your mind is already made up, the matter is settled.
Sevgili Bayan Hunter, bu konu hakkında, çoktan karar vermişsiniz.
My mind is made up.
Ne yaptığımı biliyorum ben.
There, Mrs Bennet. "My mind, however, is now made up on the subject..."
Dinleyin, Bayan Bennet. " Ancak şimdi bu konu hakkında kararımı vermiş bulunuyorum.
Well, Bob, my mind wasn't 100 % made up, but now it is.
Bob, fikrim % 100 oluşmamıştı ama artık oluştu.
- It is. My mind's made up.
Evet, kararımı verdim.
I've made up my mind, if I have to die This is the best way to go
Kararımı verdim, ölecek olsam bile, en iyi yol bu.
But this is where I made up my mind.
Ama kararımı verdiğim yer burası.
- My mind is made up.
Ben kararımı verdim.
It's true that I have long since made up my mind to die, if need be, for Christ and His Church, but... now that the moment is at hand, I need your help.
Uzun zamandır kendimi, gerektiğinde İsa ve kilisesi için ölme fikrine alıştırdığım doğrudur ama zaman gelip çatınca, yardımınıza ihtiyacım var.
I've made up my mind. And you should know... my dad says my mind is like an old refrigerator in a deserted lot...
Kafamı toparladım ve şunu bilmelisin ki babam aklımın çöl bir arazideki eski bir buzdolabı gibi olduğunu söylemektedir.