My nigger Çeviri Türkçe
229 parallel translation
He ain't my nigger.
O benim zencim değil.
Now you leave my nigger be!
Zencilerimi bırakın!
You're my nigger.
Sen benim zencimsin.
My nigger!
Zencim benim!
Ah, that's my nigger.
Ah, işte benim zencim.
Knock that nigger out, my nigger.
Bu zenciyi dışarı at, siyah adamım.
I'm real sorry they picked you to defend that nigger that raped my Mayella.
Mayella'mın ırzına geçen zenciyi savunmak üzere seçilmene üzüldüm.
You had no right to keep a nigger in the room, shame my little sister.
O zenciyi odada tutup, kızkardeşimi küçük düşürmeye hakkın yoktu.
It's nigger work! And it's ruining'my hands.
Bu, zenci işi ve ellerimi mahvediyor!
That is the rudest nigger I've ever seen in my life.
Hayatımda gördüğüm en kaba zenci bu.
My brother... made me realize I was a nigger,'cause he's high yellow.
Κardeşim... zenci οlduğumu fark etmemi sağladι, çünkü οnun teni daha açιk renk.
We was going home... and my brother jumped up and told me I was a nigger.
Ενe gidiyοrduk ki... kardeşim üzerime atladι νe bana pis zenci dedi.
So he went in and he told my mother that I was a black nigger... and that he was a white boy.
Sοnra içeri girdi νe anneme benim bir zenci οlduğumu... kendisininse beyaz οlduğunu söyledi.
When I told my mother what happened... that this white girl had called me a nigger, and what does it mean?
Αnneme οlanlarι anlatιnca... beyaz bir kιzιn bana zenci dediğini söyleyince νe anlamιnι sοrunca...
My parents would go, "That nigger crazy."
Αnnemle babam "Ο zenci delirmiş" derdi.
No, no, dag blame it, gol darn it, the sheriff is a n... As Chairman of the Welcoming Committee it is my privilege to extend a laurel and hearty handshake to our new nigger.
Hayır, hayır, kahretsin, şerif bir zen... karşılama komitesi'nin Başkanı olarak... yeni şerifimize çelenk sunma ve hoşgeldiniz deme şerefi bana verildi... yani yeni zencimize.
I know I'm drunk, but he's still the whitest nigger in town, and I ain't gonna change my mind about that, I'll tell you right now.
Sarhoş olduğumu biliyorum ama yine de şehirdeki en beyaz zenci o ve bu konuda fikrimi değiştirmeyeceğim, haberin olsun.
Nigger, you know you got my Swahili Sheen.
Sende olduğunu biliyorsun.
Nigger, you shouldn't step on my path like that.
Bu şekilde yoluma çıkmamalıydın zenci.
They treated me worse than a nigger my whole life.
Hayatım boyunca bana bir zenciden daha beter davrandılar.
You're not my little nigger baby doll anymore!
Artık benim küçük zenci oyuncak bebeğim değilsin!
That nigger's my fortune and my future.
O zenci benim hazinem ve geleceğim.
I get killed, my wife fucks around, and God's a nigger! "
Öldürüldüm karım aptalca şeyler yapıyor ve Tanrı da zenci olmuş! "
This nigger's breaking up my place, Sheriff Langston.
Bu pis zenci dükkanımı dağıtıyor Şerif Langston.
Wait, that's my space, nigger.
Dur, orası benim yerim, zenci.
The nigger here lives down the street from me and my dad isn't that so.
Bu zenci caddenin aşağısında babam ve benim karşımda oturuyor.
You shot my partner, you fucking nigger.
Ortağımı vurdun lanet zenci.
Nigger, don't you ever, in your life, say anything against my mother!
Bana bak, zenci! Bir daha asla, annem hakkında bir şey söyleme!
Nigger, get on out of my face.
Çekil gözümün önünden zenci.
Move on, nigger, before I carpet my cell with your black skin.
Kara derinle hücremi kaplamadan önce kımılda zenci!
Somehow, the term "nigger hearts" just came into my mind... as a product, you know?
"Zenci kalpler" ifadesi bir çalışma olarak aklıma bir anda geliverdi.
- My head nigger and you talk to me like that?
- Kafam zenci ve sen benimle böyle mi konuşuyorsun?
Nigger don't show up with my money, I'm gonna dead him.
O herif benim paramla ortaya çıkmazsa, onu öldürürüm.
Now, am I free to finish my little transaction here... without every nigger be doin some shit behind my back?
Siz zenciler arkam dönükken bu haltı yapmadan şu küçük işimi bitirebilir miyim?
Word, I seen a seven-foot-tall White Terminator nigger... with 20 guns on my roof just the other day.
Aynen, birkaç gün önce bizim çatıda 20 silahı olan 2 metre uzunluğunda bir Terminatör gördüm.
Nigger cut into my product, know that shit is mine... then turn around and sell it without cutting me in, that shit is my problem!
Adam hasılatımı azalttı, malın benim olduğunu biliyordu sonra da dönüp bana payımı vermeden sattı. İşte bu benim sorunum!
- It's the dead nigger in my garage.
Garajımdaki ölü zenci.
When you came here, did you notice the sign on my house,'Dead Nigger Storage'?
Sana bir şey soracağım. Buraya gelirken girişte, "Ölü Zenci Deposu" diye bir levha gördün mü?
And quit nigger-lipping my smoke. Give it here.
O koca zenci dudaklarınla sigaramı bitirme.
This nigger took her to the back office, talkin''bout "slob my johnson".
Buysa onu büroya götürdü. Ve onunla yatmak istedi.
Nigger, I came in here to buy a birthday gift for my mom!
Buradayım, çünkü anneme hediye alacağım. Doğum günü için.
You disrespectin'me on my mother's birthday... nigger!
Anneme saygı duymak zorundasın. Zenci!
It was a nigger named My Man.
Yemin ederim ki, My Man isimli bir zenci yaptı.
- Nigger, get out of my yard!
Çık bahçemden, zenci! Canın cehenneme!
Kiss my ass, nigger. You the reason why I'm at this motherfucker anyway.
Bu pisliğin içinde olmama sebep sensin.
So in my mind you been walking around calling me a nigger in your head.
Yani benim düşünceme göre sen kafanın içinde bana kara köle diyorsun hep.
- I got a federal judge ordering'me to bus my grandkids halfway across this town to go to school with nigger kids.
Bana bu kasabada torunlarımı otobüse bindirme için federal emre sahibim... bazı zenci çocuklarla okula götürmek için.
I couldn't be at my mother's birthday party because I had to save a man with "Die, nigger, die" tattooed on his arm.
Annemin doğum günü partisine gelemedim çünkü kolunda "geber zenci" dövmesi olan birini kurtarmalıydım.
Suck my dick, you stupid nigger.
Ağzına sıçayım senin geri zekalı zenci.
Oh, nigger, my mom said the same shit!
Oh, zenci, annemde aynı şeyi söyledi!
My rifle was stolen days before this nigger turned up dead.
Biliyorsunuz, tüfeğim o zenci ölmeden günler önce evimden çalınmıştı.