My responsibility Çeviri Türkçe
1,765 parallel translation
And it is my responsibility to warn him that he's fallen in with the wrong crowd.
Ve yanlış bir kalabalığın içine girmesin diye yanında olmam lazım.
This is my responsibility.
Bu benim sorumluluğum.
It's my responsibility to hand her over to him.
Kızı ona teslim etmek benim görevim.
For years, it's been my responsibility to protect Mrs. Nanjo from any disturbances.
Yıllardır Bay Nanjo'yu belalardan uzak tutmak benim görevimdi.
I'll make it my own special project, my responsibility, nothing to do with anyone else.
Benim sorumluluğumda olan kendi özel projeme başlayacağım kimsenin bir şey yapmasına gerek yok.
You are not my responsibility.
Benim sorumluluğumda değilsin.
Yeah, but it's my responsibility.
Evet, fakat bu benim yükümlülüğüm.
He's my responsibility now.
Şimdi benim sorumluluğumda.
I know it's my responsibility.
Sorumluluğun bende olduğunu biliyorum.
The fact that matters is, it's my responsibility to that kid to make sure that he's not pushed too fast and that he's prepared.
Ortadaki gerçek şu ki, benim sorumluluğum bu çocuğun üstüne fazla yüklenilmediğinden ve onun hazır olduğundan emin olmak.
As your class president, I feel it is my responsibility to ensure that each and every one of you doesn't slack off.
Sınıf başkanınız olarak rehavete kapılmanızı engellemek için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.
- Of course I will. But it's my responsibility to protect the people of this town.
- Tabii ki emin olacağım fakat bu kasabanın insanlarını korumak benim görevim.
You're not my responsibility.
Benim sorumluluğumda değilsin.
- Because you interfered with my physical evidence, and it's my responsibility to find out how these men lost their lives.
- Çünkü benim fiziksel kanıtlarımla oynadınız ve bu adamların hayatlarını nasıl yitirdiklerini bulmak benim sorumluluğum.
And it's my responsibility to make sure they don't lose their souls, as well.
Ve benim sorumluluğumda ruhlarını da kaybetmediklerine emin olmak.
If I blow up because I can't handle a situation, it's my responsibility.
Dayanamadığım için bir olay yüzünden esip gürlersem, bu benim sorumluluğum.
You have to understand it's not my responsibility to decide whether your innocent or guilty.
Sizin masum ya da suçlu olup olmadığınıza karar vermek benim sorumluluğumda olmadığını anlamanız gerek.
Besides, he's right. it is my responsibility.
Bunun yanında O haklı. Benim sorumluluğumdaydı.
- You're not my responsibility.
- Benim sorumluluğumda değilsin.
It is my responsibility to inform you that you are now a suspect in the disappearance and possible murder of Rita Denton.
Rita Denton'un olası cinayeti ve kaybolması ile ilgili şüpheli olduğunu bildirmek benim sorumluluğum.
You're my responsibility.
Sen benim sorumluluğumdasın.
These people were my responsibility.
Bu insanlar benim sorumluluğumdaydı.
It's My Responsibility.
Bu benim sorumluluğum.
He's my responsibility.
Benim sorumluluğumda.
As Commander-in-Chief it is my responsibility to protect the protectors.
Ve Başkomutan olarak ; benim görevim de koruyucuları yani ordunun erkek ve kadın tüm bireylerini korumaktır.
The boy's my responsibility.
Çocuk benim sorumluluğumda.
But I'm warning you ; If I find a suitable match if we dig each other's smell you're not my responsibility
Ama seni uyarıyorum eğer buluştuğumu beğenirsem yani kokusu beni çekerse, seni tanımam.
It's my responsibility to protect the people of this land from its enemies.
Bu toprakları ve üzerinde yaşayan insanları düşmanlarından korumak zorundayım.
Of course, it is my responsibility
Tabii, bu benim sorumluluğum
– This is my responsibility, this shit? – No.
- Bu benim sorumluluğum mu, bu pislik?
Because you not my responsibility no more, he is.
Çünkü sen benim sorumluluğum değilsin, sadece o.
It is my responsibility, and she has needed me more than you need me, or I need you.
Bu benim sorumluluğum. Ve o, senin bana olan ihtiyacından daha çok bana ihtiyaç duyuyor. Ya da benim sana ihtiyacım olduğundan.
But it's my responsibility.
Ama bu benim sorumluluğum.
I thought it my responsibility as Allie's dad, you know?
Alice'in babası olarak bunun benim sorumluluğum olduğunu düşündüm.
Unfortunately, it's my responsibility to share some tragic news with you.
Ne yazık ki benim sorumluluğum bu.. sizinle kötü bi haber paylaşıcam
The boy's well-being is my responsibility.
Çocuğun iyiliği benim sorumluluğumda.
I feel it is my responsibility to be concerned... that our roommates might be Nazis.
...... sanki benim sorumluluğumdaymış gibi, endişeli hissettim kendimi çünkü oda arkadaşımız bir Nazi olabilir.
It's not my responsibility. Are you really going to disappoint me like this?
Beni gerçekten böyle hayal kırıklığına mı uğratacaksın?
That area was never part of my command responsibility, sir.
O alan hiçbir zaman benim sorumluluğumda olmadı, efendim.
l`ll talk to the Board of Directors, lt was my decision, I take full responsibility..
Yönetim kuruluyla konuşacağım. Bu benim kararım, bütün srumluluğu alıyorum
It was never my intention To burden you with This responsibility.
Bu sorumluluğu sana bırakmak gibi bir niyetim yoktu.
I'm flattered, but I do have a responsibility to my patients.
Ama hastalarıma karşı bir sorumluluğum var.
Weapon development is the responsibility of my ministry.
Silah geliştirme benim bakanlığımın sorumluluğunda. Kusay'ın değil.
I'm my own personal responsibility.
Kişisel sorumluluğum bana ait.
It is now my desire, that you unburden yourself of responsibility and devote your life to Allah!
Şimdi benim arzum, sorumluluklarının farkına varman ve hayatını Allah'a adaman.
- - The devil my ass, this is our baby, so be a man and take responsibility.
- Ne şeytanı be adam ol da sorumluluğunu bil
I have a responsibility to my team, Davis.
Takımıma karşı bir sorumluluğum var, Davis.
My father wanted me to take an internship at one of the firms downtown. But if this was to be the last summer of my life, I wanted to have the least amount of responsibility possible.
Babam şehrin merkezinde iyi bir firmada staj yapmamı istiyordu ama hayatımın son yazı olduğu için daha az sorumluluk alacağım bir iş tercih ediyordum.
First, let me say I take full responsibility for my own actions and for those of my administration.
Öncelikle şunu söylemeliyim, benim ve benim yönetimimde gerçekleşen eylemlerin tüm sorumluluğunu üstleniyorum.
It's my responsibility.
Sorumluluk bana ait.
Oh, I just think I need to take responsibility for my share in the whole mess. You know?
Bütün bu karışıklık içinde üzerime sorumluluk almam gerekirdi diye düşünüyorum.