Mélissa Çeviri Türkçe
3,462 parallel translation
Melissa!
Melissa!
Melissa, please!
Melissa, lütfen!
I think you know Spencer's sister, Melissa...
Spencer'ın kız kardeşinin bilgidiğini düşünüyorum, Melissa...
Melissa must have the police looking for Spencer by now.
Melisa polisle beraber Spencer'ı arıyor olmalı
We look, we keep talking, and we check in with Melissa in case she hears anything.
Araştıralım, haberleşelim, ve Melisa'yla birlikte kontrol edelim.. Herhangi birşey duyabilmesine karşın
It's okay, Melissa.
sorun yok, Melissa.
Melissa wanted me to know that Spencer was in Radley, so she came in on her way out there.
Melissa, Spencer'ın Radley'de olduğunu bilmemi istedi Oradan kurtulmak için geldi.
Melissa said that Spencer was in the woods all night.
Melissa spencer'ın bütün gece ormanda olduğunu söyledi.
I don't like the idea of Melissa being the only one that's able to get in there.
Melissa'nın tek başına orada, olma fikrini beğenmiyorum.
And you're saying, that shana knows Jenna. And that the both of them are meeting up with Melissa?
Ve sen Shana'nın Jenna'yı tanıdığını ve Melissa'yla birlikte buluştuklarını mı söylüyorsun?
Why'd you tell Melissa and Jessica that I couldn't afford to go to D.C.?
Neden Melissa ve Jessica'ya Washington D.C.'ye gidecek param olmadığını söyledin ki?
I talked to Jessica and Melissa.
Jessica ve Melissa ile konuştum ben.
I said Melissa Rivers.
Ben Melissa Rivers dedim.
( Laughs ) My old friend Melissa... ( Lowered voice ) who also happens to be my ex.
Eski dostum Melissa...
( Melissa ) - Mm. ( Whispers )
Çok özledim.
Well, Melissa left me a lot of notes, too.
Melissa da bana bir çok not yazmıştır.
( Gasps ) Well, I'm sorry I gave the good stuff to Melissa in a way that no man could ever repeat!
Melissa'ya malın, hiçbir erkeğin ulaşamayacağı kadar yüksek kalitelisinden tattırdığım için de ben özür dilerim! Hadi ama!
A-and just so you know, sex with Melissa wasn't even that great.
Ve haberin olsun, Melissa ile sevişmek o kadar iyi değildi zaten.
He made Joseph Gordon-Levitt kiss Melissa Mccarthy in a movie I'm really looking forward to seeing called "Agnes."
Joseph Gordon-Levitt'le Melissa McCarthy'yi dört gözle beklediğim "Agnes" diye bir filmde öpüştürdü.
They're both afraid of Melissa.
İkisi de Melissa'dan korkuyor.
I'll take Melissa Enfield.
Ben de Melissa Enfield'ı alacağım.
Uh, Melissa Keyser, 28 years old.
Melissa Keyser, 28 yaşında.
Melissa Keyser's in septic shock.
Melissa Keyser septik şokta.
Girl, are you ever gonna grow up? Honestly. Let's go, buck.
İlk olarak, "Atlanta Times" dan Melissa Mirch var.
Melissa.
Melissa.
Melissa?
Melissa mıydı?
Melissa Young?
- Melissa Young mı?
Melissa Young.
Melissa Young.
Melissa Ann Young, born June 1980.
Melissa Ann Young, 1980, Haziran ayında doğmuş.
Melissa.
- Melissa.
Of course, Melissa.
- Evet, Melissa.
Oh, so you first met Melissa when she moved in. That was 2008?
Melissa ile ilk defa taşındığında tanışmıştınız. 2008 yılı mıydı?
Did Melissa have many visitors to the flat?
Melissa'nın daireye gelen ziyaretçileri oldu mu?
Melissa Young?
- Melissa Young?
It's about Melissa Young.
Melissa Young'la ilgili.
So you knew Melissa then?
O zaman Melissa'yı tanıyorsunuzdur?
It's regarding a former, sorry, ex-neighbour of yours, Melissa Young.
Konu, vaktiyle - Affedersiniz. Eski komşunuz, Melissa Young.
Did Melissa have any friends in the area that you knew of?
Bildiğin kadarıyla Melissa'nın arkadaşı var mıydı?
She wasn't what you'd call outgoing.
Melissa pek dışa dönük değildi.
I'm sorry to bother you but I appear to have come out without the keys for Melissa's flat.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Melissa'nın dairesinin anahtarını almadan çıkmışım.
It's Melissa, isn't it?
- Melissa'ydı değil mi?
She's the girl upstairs, Melissa.
- Üst katta oturan Melissa.
Melissa, she had one picture in her flat.
Melissa'nın ise evinde bir tane fotoğrafı vardı.
Did you know Melissa well?
Melissa'yla yakın mıydınız?
Everything I've found out about Melissa so far - which, I admit, isn't much - is at least consistent.
Şimdiye dek Melissa hakkında bulduklarım, ki çok fazla değil en azından tutarlı şeyler.
Oh, maybe it is, but if I don't know anything about Melissa, then I can't rule out the fact that somebody didn't like her.
Belki de öyledir. Ama Melissa hakkında hiçbir şey bilmiyor olsam bile birinin ondan hoşlanmadığı gerçeğini göz ardı edemem.
I think Melissa was the sort of person who... would go out of her way to help someone like you.
Melissa'nın sizin gibi birine yardımcı olmak için kendi çizgisinden dışarı çıkabilecek biri olduğunu düşünüyorum.
And that's the Melissa, neither you, nor I, nor anyone else ever got to see.
Melissa hakkında ne sizin, ne benim, ne de başkasının bilemeyeceği şey de bu işte.
Melissa?
Melissa mı?
Did you know Melissa?
Melissa'yı tanır mıydın?
Speaking of friends, I think I may have found one of Melissa's.
Arkadaş demişken... Sanırım Melissa'nın bir arkadaşını buldum.