Naan Çeviri Türkçe
54 parallel translation
Elbow the fried rice and add a naan.
Kızarmış pilav ve pide.
I hereby sentence you, Michael Bolton... and Samir Naan... Nanadajibad... to a term of no less than four years... in a federal "pound me in the ass" prison.
Siz, Michael Bolton... ve Samir Naan--Nanadajibad'ı... 4 yıldan az olmamak üzere...
My grandmother. She was called...? L'Naan.
Eğer yaşayanlar hatıralarını şereflendirmezse, ölüler Sto-Vo-Kor da rahat edemezler.
Lift them out of the cavern of despair and reveal yourself to them in all your glory.
Onun adı....? L'Naan. Kahless bu savaşçılar senin adını anmak için diz çöktüler.
Remember L'Naan, daughter of Krelik.
Doğru, "tüm görkeminizle". Kolax, Amarın oğlunu hatırlayın.
A simple curry with a couple of naan bread on the side.
Basit bir sebze körü ile iki dilim ekmek.
- Garlic naan? - Aye.
- Sarımsaklı ekmek mi?
Two bhunas with garlic naan.
İki sebze körisi ve sarımsaklı ekmek.
Not you, naan bread.
Sen değil, ekmek.
I think the naan's getting to you.
Pideler sende kafa yaptı galiba.
Kebab.. naan.
Bir kebap daha
How's the naan?
Yediğin nasıl?
I heard they have the best curried meatballs and smoked salmon naan in town.
Şehirdeki en muhteşem köfteyi ve somonu yapıyorlarmış.
N is for Naan ( bread )
"N" Ekmeğin ( Naan ) "N" sidir.
Two saag paneer, one palak paneer, one chicken vindaloo. Yeah, seven naan. Seven, okay?
Evet, iki tavuk tikka masala, iki saag paneer, bir palak paneer, bir tavuk vindaloo, evet, yedi naan, yedi, tamam mı?
It was a deal, weren't it, lamb and a naan, Â £ 5.50.
Özel fiyattı, değil mi? Kuzu ve pide, 5.50 sterlin.
I had naan.
Naan yedim.
She wants me to pick up naan bread on my way home.
Eve giderken nan ekmeği almamı istiyor.
I love, you know, uh, I love Slumdog. I love naan, uh, pepper, Ben Kingsley, the stories of Rudyard Kipling.
Bilirsin işte varoşlardaki fakirlere, beyaz unla yapılan ekmeğine biberine, Ben Kingsley'ine Rudyard Kipling'in öykülerine bayılırım.
You've eaten half the keema naan and you've fingered a bhaji.
Etli pidenin yarısını yedin ve kızartmayı parmakladın bile.
A rogani naan for me.
Benim için rogani naan.
Would you like your slam burger in a traditional sesame bun, in a taco, on French toast, or rolled up in a naan, which is this traditional Indian flatbread?
Slamburgerinizi klasik susamlı ekmeğe mi, taco olarak mı tost ekmeği arasına mı, yoksa naana dürülmüş şekilde mi istersiniz ki bu sonuncusu da geleneksel Hint pidesidir?
So, you had an extra naan and two glasses of wine, so you owe an extra four pounds.
Sen fazladan ekmek ve iki kadeh şarap istedin. Bana 4 pound borçlusun.
Did you go for the rice or the naan?
Pilav mı ekmek mi seçtiniz?
I went for the naan.
Ben ekmek seçtim.
Onion naan?
- Soğanlı ekmek?
Choice of naan or chutney.
Ekmek ya da acı sos seçeneğiyle.
- Today we have some delicious lamb tikka masala, uh, some vegetable curry, here... rice, and some naan and poppadum.
- Bugün sizler için hazırladığımız bir kuzu yemeği, biraz sebze karışımı, burada... pilav, ve biraz geleneksel yemekler.
- She told me about this naan bread.
Bana lavaş ekmeklerden bahsetti.
- When did you start eating naan?
Ne zamandır lavaş yiyorsun sen?
Naan?
Lavaş?
- Naan?
Lavaş?
Naan!
Lavaş!
'Lamb madras, naan, basmati and a spinach bhaji.'
- Kuzu eti, pide, basmati pilavı ve ıspanaklı kavurma.
Indian people love naan bread, which is a fluffier form of a tortilla.
Hintliler naan ekmek sever. Bu tortilla'nın daha yumuşak bir versiyonudur.
I know you keep saying that I won't feel this way forever, but why is it when the guys shows up with chicken vindaloo 40 minutes late with no naan and no silverware, instead of throwing the chutney in his face, I'm thanking him and I am tipping him $ 20?
Biliyorum sonsuza dek böyle hissetmeyeceğimi söyleyip duruyorsun ama neden acaba herif tavuklu vindaloo'mu 40 dakika geç getirip yanında hiç naan ve çatal bıçak olmazken turşuyu suratına çarpmak yerine ona teşekkür edip 20 dolar bahşiş vereceğimi düşünüyor?
There they go, the Indian group, the Naan-Stops, running off stage to take a few more of our jobs.
İşte karşınızda, Hint grup Naan-Stops. Birkaç işimizi daha almak için sahneden kaçıyorlar.
Get a piece of naan.
Bir parça pide al.
Get extra garlic naan.
Ekstra sarımsaklı ekmek al.
- And homemade naan.
- Ev yapımı naan da.
You want some naan?
Lavaş ister misin?
'Cause whoever ordered it ain't gettin'naan.
Çünkü bunu sipariş eden NAHaş alır.
If you want to eat with your hands, you need to use the naan, like a spoon.
Ellerinle yemek istiyorsan pideni kaşık gibi kullan.
Our chicken tikka masala, in the end, tastes fantastic with the naan bread.
Bizim tavuk tikka masalamız, sonuçta, naan ekmeğiyle çok iyi gider.
When you think of Indian food, you think chicken tikka masala, you think the naan bread.
Hint yemeği denince... aklınıza tavuk tikka masala, nan ekmeği geliyor.
Eventually, knowing that everybody, somewhere in the back of their head, has that desire to have a good curry and some good freshly-baked naan bread, he delivers that.
Sonunda, herkesin aklında güzel bir köriyle... taze pişmiş nan ekmeği yeme arzusu olduğunu bildiğinden... bunları getirir.
Chicken tikka, curry, naan breads.
Tavuk tikka, köri, nan ekmekleri.
No more naan breads.
Nan ekmeği de yok.
Eat the naan.
Pide ye.
'
Naan ister misin?
- No, let him use the naan.
- Hayır, bırakın pidesini kullansın.