English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Nasal

Nasal Çeviri Türkçe

479 parallel translation
A trifle nasal, I thought, but yes.
Hafif genizden ama beğendim.
There is also acute coryza of the nasal cavities accompanied by local inflammation of the larynx.
Ayrıca nazal boşlukta akut coryza başlangıcı var.
Have you any views on nasal catarrh?
Nezleyle ilgili bilginiz var mı?
La grippe, la post-nasal drip
Grip, burun dolusu sümük
And to that point if you do not remove the grains or shrinks the nasal tissue?
Eğer sivilcelere iyi gelmiyorsa ya da sinüslerini açmıyorsa neye yarar ki?
Nasal passages clogging up on you?
Burun deliklerin mi tıkalı?
Pre-through nasal fuzz at all times.
Dumanı her zaman önce burun kılları hisseder.
Severe nasal diphtheria, sir.
Ağır bir difteri geçiriyormuş.
- You are obsessed with your nose! You have a nasal obsession! - Just a minute!
Bu bir takıntı ve önemli bir güç.
I don't want to put a wad of white powder in my nose. There's the nasal membrane.
Burnumdaki duyarlılık nedeniyle kendimi bir avuç tozu çekerken düşünemem bile!
It bears the nostrils und covers the nasal passages.
Burunda, burun delikleri ve genize giden kanallar bulunur.
Put him on 025 liters by nasal cannula and draw blood gas in 20 minutes.
Tüple 25 mililitre oksijen verin, 20 dakika içinde kan tahlili yapılsın.
- They give her a nasal smear?
- Genizinden doku aldılar mı?
They should've given her a nasal smear.
Genizinden doku almaları gerekiyordu.
Boy, they didn't even give her a nasal smear!
Genzinden doku bile almadılar!
Thelma, did they give you a nasal smear?
Thelma, genizinden doku alıp baktılar mı?
You make them give you a nasal smear.
Genizinden doku almalarını iste.
They clear up your nasal passages... for up to 12 hours straight.
12 saat boyunca genizini temiz tutuyorlar.
That doesn't explain the readings... we're getting on your nasal smear.
Geniz dokundan yaptığımız ölçümleri açıklamıyor ama.
How about 600 pounds of Bolivian nasal dust... courtesy of the Miami Metro Dade police property warehouse?
Yaklaşık 600 Paund Bolivya Malı Miami Metro Dade polis mülkiyet deposundaki takastastan Aldığımız
He sits around crocheting all day and snorting nasal spray.
Bütün gün tığla uğraşıyor ve burun spreyini çekiyor.
- He snorts nasal spray?
- Burun spreyi mi çekiyor?
[Nasal voice] If you're not careful, it'll be in the oven.
Dikkat etmezsen, fırının içinde olacak.
"Medium-sized insectivore with protruding nasal implement."
"Sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan ağaç..."
And if I ever meet an aardvark, I'm going to step on its damn protruding nasal implement until it couldn't suck up an insect if its life depended on it.
Bir daha'abanoz'görürsem, kapacağım elime baltayı paramparça olana kadar vuracağım.
- Nasal secretions?
- Burun salgıları?
Granted, it's a little humid out there, and you are sounding a little nasal, but the forecast for this deal is sunny and mild. - Really?
Dışarısı biraz nemli ve sen de genizden konuşuyor gibisin ama şurası kesin, bu anlaşma için havadurumu güneşli ve ılıman.
Two toothbrushes, one hairbrush, one pot of skin cream, one bottle of liver pills, one tube of toothpaste, one shaving brush one pair of razor blades, one bottle of sleeping pills, one nasal spray,
İki diş fırçası, bir saç fırçası, bir kutu vücut kremi,... bir şişe karaciğer ilacı,... bir tüp diş macunu, bir tıraş fırçası, bir paket tıraş bıçağı,... bir şişe uyku hapı, bir tane burun spreyi,
You see, the New Jersey accent... becomes increasingly nasal the further south one goes.
Burundan gelen bir şive güneye gittikçe belirginleşir.
Gillon knew that Charles Macum Diggs would never take a fall... so he put the dope in his nasal spray.
Gillion, Charles Macum Diggs'ın numaradan nakavt olmayacağını bildiği için burun spreyine koymuş.
I always thought it was kind of nasal and pinched.
Ben hep çok kaba ve kalın olduğunu düşünürdüm.
His nasal membranes were way too smooth... for even occasional use.
Genital zarı sürekli bir kullanıcıya... göre fazla pürüzsüz.
A bottle of nasal spray found next to the bed... was filled with a solution of water and cocaine.
Yatağının yanında bir geniz spreyi bulundu... ve içi arıtılmış su ve kokain doluydu.
Buying nasal spray for him because he had a cold?
Hasta olduğu için eczaneye gidip ona boğaz spreyi aldınız mı?
You signed a house charge for nasal spray on April 8th... the date of Andrew Marsh's death.
8 Nisanda yani Andrew Marsh'ın öldüğü gece boğaz spreyi... aldığınıza dair elimizde imzanızı içeren belge var.
There was no other nasal spray found in the house.
Odada başka bir geniz spreyi bulunamadı.
Why did she charge a three buck bottle of nasal spray... that could be traced back to her... if she'd planned to kill him with it?
Neden o kendisi aleyhinde delil olacağını bile... üç şişe spreyi orarad bıraksın... eğer onu onlarla öldürmeyi planlamışsa?
I think the little rat put mouthwash in my nasal spray and toilet cleanser in my mouthwash.
Sanırım o sıçan burun damlamın içine ağız çalkalama suyu... onun içine de tuvalet temizleyici koymuş.
Nasal aperture narrow and tall, jawline flat.
Burun açıklığı dar ve uzun, gene bölgesi düz.
... irritated nasal membranes... and helps to shrink puffy, cold-swollen nasal passages giving you more room to breathe.
Tahriş olmuş burun zarları rahat bir nefes almanızı sağlar...
However, does not account for small, unidentified object found in subject's nasal cavity :
Ama cesedin burun boşluğunda bulunan küçük tanımlanamayan objeyi hesaba katmıyor.
So, anyone who works for me has to wash their hands after using the sanitary installations, after extracting nasal mucous, picking your nose, for example.
Bu yüzden benim için çalışan herkes sıhhi aletleri kullandıktan, burundaki sümüğü çıkardıktan sonra ellerini dezenfekte etmelidir.
She got this nasal disease.
Sonra eşim hastalandı.
Decongestants, nasal sprays, all that, uh, you know, that consumer crap. I couldn't wait to quit.
Burun tıkanıklığı ilaçları, burun spreyleri.. bunun gibi tüketici ıvır zıvırları...
O-2, 2 liters by nasal cannula and 5 mgs of morphine.
O-2, burun kanülden 2 litre, ve 5 mg. morfin.
O-2, nasal cannula, 4 liters.
O-2, burun kanülden, 4 litre.
O-2, four liters nasal cannula.
Oksijen, burun kanülünden 4 litre.
- Nasal cannula.
- Burun kanülü.
Nasal fracture, 1993.
Burun kırığı, 1 993.
Approximately 20-year-old male, ran from building with clothes on fire. Extensive second - and third-degree burns. Singed nasal hair.
20 yaşlarında bir erkek, giysileri yanarak evden çıkmış. 2. ve 3. derece yanıklar.
Come on, nasal spec.
Burun aletini uzat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]