Nathan Çeviri Türkçe
8,276 parallel translation
We know you killed Nathan Barnes. What?
Nathan Barnes'ı sizin öldürdüğünüzü düşünüyoruz.
By killing Nathan Barnes, you cheated him out of it.
Nathan Barnes'ı öldürerek, onu dolandırdın.
My fiancée, Heidi, started spending a lot of time helping Nathan with his pro-Bono legal work.
Nişanlım Heidi, Nathan'a şu yasal hayır işinde yardım ederek çokça vakit geçirdi.
I didn't have proof until Nathan showed up at the game that night.
Nathan o gece oyuna gelene kadar elimde hiç kanıt yoktu.
Nathan was wearing one of my shirts.
Nathan, gömleklerimden birini giyiyordu.
Nathan was sleeping with Heidi.
Nathan, Heidi'yle yatıyordu.
Heidi had gone to coffee with Nathan in her neighborhood that day.
Heidi, o gün evinin yakınlarında olduğu için Nathan'la kahve içmeye gitmiş.
Nathan spilled coffee on his shirt, and she gave him one of your clean shirts to borrow.
Nathan, gömleğine kahve dökmüş ve o da senin gömleklerinden birini ödünç vermiş.
Dude, I-I think that's Nathan Fillion.
Oğlum, galiba şurada oturan Nathan Fillion.
Oh, yeah, I get it- - you think I'm Nathan Fillion, but I'm not.
Anlıyorum. Beni Nathan Fillion sanıyorsunuz ama değilim.
If you're really Nathan Fillion, what's the line from Firefly about your bonnet?
Sahiden Nathan Fillion'san Firefly'da bonen hakkındaki repliğin neydi söyle.
Although... I knew the line- - doesn't make me Nathan Fillion.
Yine de bir repliğin beni Nathan Fillion yapmayacağını biliyorum.
I want a picture with Nathan Fillion.
Nathan Fillion'la fotoğraf çekilmek istiyorum.
How about a picture with a guy who looks like Nathan Fillion but a little more annoyed than Nathan Fillion usually is?
Nathan Fillion'a benzeyen ama Nathan Fillion'ın normalden daha kızgın hâline ne dersin?
We have successfully taken control the Nathan James.
Nathan James'in kontrolünü başarılı bir şekilde ele geçirdik.
Uh, let's check on the forecast with Nathan.
Nathan'la hava durumuna bir bakalım.
I did everything I could to keep things going, but Nathan...
Bu işe devam etmek için elimden geleni yaptım ama Nathan -
Nathan wanted to sell.
Nathan satmak istedi.
Nathan's making a mistake selling off so soon.
Nathan bu kadar çabuk satmakla hata ediyor.
- Nathan. - Just sign on page three.
3. sayfayı imzalayın.
You stay healthy, Nathan.
Uzun ömürler, Nathan.
Nathan.
- Nathan.
I advise you try and exit city, move to Camp Nathan Smith, ride this one out.
Oradan sağsalim çıkıp.. .. Nathan Smith Kamp alanına varmanızı tavsiye ediyorum.
Nathan was right.
Nathan haklıymış.
Nathan called.
Nathan aradı.
Don't know, but with my injuries and Nathan's bad luck, the job's not getting any easier.
Bilmiyorum ama benim yaralarım ve Nathan'ın kötü şansıyla işimiz hiç de kolay olmayacak.
When you were on that hill with William, when his men made of Aether were gonna kill Nathan, you stopped them.
O tepede William'la birlikteyken aether'dan oluşan adamları Nathan'ı öldürecekti ama sen onları durdurdun.
Nathan, look at this.
- Nathan, şuna bak.
Nathan, if you don't, I could lose her.
Nathan, bunu yapmazsan onu kaybedebilirim.
Nathan?
Nathan?
I'll call you back, Nathan.
Seni sonra ararım Nathan.
Okay, when I controlled those men made out of Aether, it was because I was about to lose Nathan.
Pekâlâ, aether'dan oluşan o adamları kontrol ettiğimde Nathan'ı kaybetmek üzereydim.
Nathan, we have a problem.
Nathan, bir sorunumuz var.
- You once used one to bring Nathan back.
Nathan'ı geri getirmek için kullanmıştın ama.
- Where's Audrey and Nathan?
Audrey ve Nathan nerede?
- Audrey and Nathan are dead'?
Audrey ve Nathan öldü mü?
Dwight and Nathan are out searching for Charlotte.
Dwight ve Nathan, dışarıda Charlotte'ı arıyorlar.
Hey. ( growling and banging continue )
Nathan?
Lost when Nathan went into the Void and never came out.
Nathan boşluğa girip bir daha çıkmayınca kaybettik.
Why did Nathan go into the Void'?
Nathan neden boşluğa girdi?
Hey, Nathan, Dwight wants you.
Nathan, Dwight seni çağırıyor.
Why did you join Nathan's expedition?
Neden Nathan'ın seferine katıldın?
Nathan, it's aether.
Nathan, aether.
Nathan, don't get your hopes too high.
- Nathan, fazla umutlanma.
It's a fool's errand, Nathan.
Bu çok gereksiz Nathan.
She might be able to speed up recharging the system, if she and Nathan get back soon.
Sistemin tekrar şarj olmasını hızlandırabilir. Tabii Nathan ve o yakında geri dönerse.
And Nathan?
Ve Nathan?
I already heard about Nathan.
Nathan'dan haberim var.
Hey, Nathan's back!
Nathan geri döndü!
Nathan!
Nathan!
- I'm Nathan.
Ben, Nathan.