Neon Çeviri Türkçe
507 parallel translation
They're gonna wreck that neon sign.
Neon tabelasını kıracaklar.
Sure, I put neon lights on mine.
Tabii, ben de benimkilere neon levha asıyorum.
Gosh, Butch has got himself a neon sign.
Vay, Butch kendine neon tabela yaptırmış.
Oh! I hear you got a new neon sign, huh?
Yeni bir neon almışsın, ha?
Now you're talking like the neon-sign salesman.
Neon-ışıklı pano satıcısı gibi konuşuyorsun.
A neon sign would burn a quarter as much juice but, Nick, that's not the point.
Işıklı pano dörtte bir elektrik yakardı ama Nick, konu bu değil. - Değil mi?
- Why, Frank? I was trying to get the old one fixed, and you'd seen the neon salesman.
Eski tabelayı onarmaya çalışıyordum, ışıklı pano satıcısı aklına geldi.
Hey, he's no neon sign, flashing on and off.
Hey, yanıp sönen ışıklı tabela mı bu?
The neon city glows up
Neon lambaları parıldar şehirde
Like neon lights, the dialogues repeat their definitive truths.
Diyaloglar, tıpkı neon ışıkları gibi kesin doğruları tekrar eder.
For a place with a bad location and no neon sign...
Kötü bir konumu olmayan yerde, reklam ışıkları yokken...
A neon tetra.
Neon tetra.
He can put up all those billboards and neon signs and filling'stations... but quality is one thing he can't buy, and he knows it.
Tüm o ilanları ve neon levhaları asıp her yeri doldurabilir ama kaliteyi satın alamaz ve bunu biliyor.
~ I light up like neon ~
# Neon lambası gibi ışıl ışılım.
~ I light up like neon ~
# Neon lambası gibi ışıl ışılım...
Last two days, I've been to so many motels my eyes are bleary with neon, but, you know, this is the first place that looks like it's hiding from the world.
O kadar çok otele gittim ki floresanlardan gözüm sulandı ama burası saklanıyor sanki.
This is better than neon.
Bunlar neon lambalardan daha iyi.
The curse of neon!
Neonların laneti!
Serene and far removed... from the false glitter... the raucous music and the neon lights of this modern world.
... sahte gösterişten, bu modern dünyanın kulak tırmalayan müziklerinden ve neon ışıklarından uzak.
You might as well be wearing a neon sign announcing your intentions.
Niyetini o kadar belli ettin ki, bir tek neon ışığı takmadığın kaldı.
Oxygen-nitrogen atmosphere, some krypton, argon, neon.
Oksijen-nitrojen atmosferi, biraz kripton, argon, neon.
Traces of argon, neon, krypton, all in acceptable quantities.
Kabul edilebilir seviyede argon, neon ve kripton izi var.
They've prohibited all neon signs.
Işıklı reklamları yasaklamışlar.
I'll be there with you thrill-seekers in the neon jungle.
Sizi heyecan bağımlıları, neon ışıklı ormanlarda yanınızda olacağım.
And it lights up, saying, "lion-tamer" in great big neon letters so you can tame them after dark, when they're less stroppy.
Üzerinde ışıklı "aslan terbiyecisi" yazıyor karanlıkta da eğitebileyim diye.
Yes, a lion taming hat, a hat with "Lion Tamer" written on it... and it lights up, saying "Lion Tamer" in big red neon letters... so you can tame them after dark.
Evet, aslan terbiyecisi şapkası, üzerinde "Aslan Terbiyecisi" yazan ve geceleri de aslan terbiye edebilmek için büyük, kırmızı, neon harflerle "Aslan Terbiyecisi" yazan bir şapka.
Our brains are literally being electrified into neon gas... by this piece of history.
Beyinlerimiz tarihin bu bölümüyle... neon gazına elektrikleniyor.
The unfortunate prey... to the evils of nighttime ladies and neon lights.
Geceleri dolaşan hanımlarla neon ışıklarının talihsiz kurbanı.
Why not a neon sign with "burglar" on it?
Üzerinde neonla "hırsız" niye yazmıyor? Haklı olabilirsin.
But now in this hotel room with its feather bed, plastic wastepaper basket and neon light over the sink, I was as deflated as my surroundings.
Fakat şimdi kuştüyü yatağıyla bu odada plastik çöp sepeti ve lavabodaki neon ışığıyla....... etrafımdakiler kadar sönüktüm.
There's no neon sign saying "La Cage aux Folles."
Kapıda "Çılgınlar Kulübü" gibi bir şey yazmıyor.
♪ They say the neon lights are bright on Broadway ♪
# Bak. Tüm neon lambaları yanmış Broadway'de #
Follow the neon
Neonları izle
You see that neon sign up there?
Şu neon tabelayı görüyor musun?
Five helium nuclei makes neon.
Beş helyum birleşeni neonu oluşturur..
These neon lights are driving me crazy.
Neon ışıkları beni çıldırtacak.
I have to go. No, no, now I... Just the neon lights and a compressor.
Sadece bir aydınlatma modülü ve otomatik kompresör kaldı.
- It's the neon.
- Işıklardan.
No, it's all that neon out there.
Hayır, hepsi o neon ışıkları yüzünden.
Neon.
Neonlu.
Neon?
Neon?
What's a neon?
Neon da nedir?
Neon.
Neon.
Oh, it's a neon.
Neyon
Yeah, neon....
Evet, neyon... Neon
Hey, neon, huh?
Hey neon, ha?
Giulietta, how many times have I got to tell you that the neon light must be turned off at midnight?
Giulietta, kaç kez Sana söyleyeceğim. neon ışık olması gerektiğini etraf çok karanlık
The Neon Natural.
Neon Natural.
This trip to Chinatown was like a ride on a neon horse.
Çin Mahallesi'ne yapılan bu ziyaret neon at üzerinde yapılan bir gezi gibiydi.
Hot pink neon, climbing up the walls.
Duvarlara tırmanan kızgın pembe neonlar.
I thought it would be more modern. - With plastic and neon lights?
- Daha modern bir yer hayal etmiştim.