Niagara falls Çeviri Türkçe
344 parallel translation
Maybe I'm going over Niagara Falls.
Niagara Şelalesine gidiyorumdur belki.
Next time I go to Niagara Falls.
Bir dahaki sefere Niyagara Şelalesi'ne gideceğim.
Don't forget to send me a postcard from Niagara Falls!
Unutma... Niagara Şelalelerinden bana kartpostal atmayı unutma!
She went to Niagara Falls last year.
Geçen yıl Niagara Şelalesi'ne gitmişti.
Niagara Falls.
Niagara Şelaleleri.
- No, I'm in Niagara Falls.
- Hayır, Niagara Şelaleri'ndeyim.
Niagara Falls.
- Niagara Şelalelerine.
- Niagara Falls.
- Niagara Şelaleleri.
Niagara Falls. All that silly tripe.
Niagara Şelaleleri'nde balayı.
Look, why don't we wire him from Niagara Falls?
Neden ona Niagara Şelaleleri'nden telgraf çekmiyoruz?
Niagara Falls?
Niagara Şelaleleri mi?
Niagara Falls!
Niagara Şelaleleri!
We're going to Niagara Falls.
Niagara'ya gidiyoruz.
- But Niagara Falls!
- Ama Niagara Şelaleleri!
We were married today, we were going over Niagara Falls your brother tries to strangle me, a taxi's waiting and now you want to sleep on a windowseat!
Daha bugün evlendik, Niagara Şelaleleri'ne gidecektik... ama ağabeyin beni boğmaya kalktı, taksi hala bekliyor... sense sandıkta yatacağım diye tutturdun!
You can take your honeymoon, wedding ring, taxi, windowseat put them in a barrel, and push them all over Niagara Falls!
Balayını da, alyansını da, taksini de, sandığını da al... hepsini Niagara Şelaleleri'nden aşağı at!
A man in a bank is like a fellow crossing Niagara Falls on a tightrope.
Bankada çalışan bir adam, Niagara Şelalesi'nden gergin bir ip üzerinde geçmeye benzer.
So is going over Niagara Falls in a barrel.
Bir fıçının içinde Niagara Şelaleleri'ne atlamak gibi.
Maybe we thought it was a dream... and we'd wake up with a hangover in Niagara Falls.
Belki de bunun bir rüya olduğunu ve akşamdan kalma bir içki mahmurluğu ile Niagara Şelalesinde uyanacağımızı düşünüyorduk.
I could have blown my brains out or gone over Niagara Falls... or found some other decent way to die!
Beynimi patlatabilir, Niagara Şelalesi'nden bir fıçı içinde atlayabilir ya da ölecek daha başka ama daha uygun bir yol bulabilirdim!
Niagara Falls.
Hayır. Niagara Şelalesine.
- Niagara Falls.
- Niagara Şelalerine.
"Let's visit Niagara Falls."
"Hadi Niagara Şelalesine gidelim."
I can't sleep under Niagara Falls.
Niagara Şelalesinin altında uyuyamam.
- Two weeks with a good man... at Niagara Falls. - And just what is that?
Neymiş o?
He wants to go to the Riviera, but I kinda lean towards Niagara Falls.
O, Riviera'ya, ben de Niagara Şelaleleri'ne gitmek istiyoruz.
They'll roll down those ramps like Niagara Falls.
Rampalardan Niyagara şelelesi gibi yuvarlanıyorlar.
Niagara Falls!
Niagara Şelalesi.
This is Niagara Falls.
Burası Niagara Şelalesi.
Over at Frank's, when they pass the soup, it's like Niagara Falls.
Frank'in evinde çorbayı verirlerken Niagara Şelalesi gibi.
"Niagara Falls."
"Niagara".
I never even got to Niagara Falls'cause you made me get off the train to cover the torch murder.
Niagara Şelalerini bile görmedim zira sen, meşale cinayeti haberi için beni trenden indirttin.
Niagara Falls, Washington DC, New Orleans, Chicago.
Niagara Şelaleleri, Washington DC, New Orleans, Chicago.
These cows are so full... it's like tapping a trip valve on Niagara Falls.
Bu inekler öyle doludur ki... bu Niagara Şelalelerindeki bir musluğu açmak gibidir.
All right, now, I know I'm a slow starter, but where's Niagara Falls?
Tamam, şimdi, Bir acemi olduğumu biliyorum, ama Niagara şelalesi nerede?
Niagara falls, The'Bells of Corneville', the Tower of London
Niyagara Şelaleleri, Corneville Çanları, Londra Kulesi!
Posing as newlyweds to expose a honeymoon racket in Niagara Falls!
Niagara Şelaleleri " nde balayı geçiren yeni evliler gibi davranıyoruz!
Once a girl's seen Superman in action, Niagara Falls kind of leaves you cold.
Süpermen " i uçarken gören bir kadın için Niagara Şelalesi etkileyici olamaz.
What's the hurry, seeing as you happen to be in Niagara Falls?
Seninle Niagara Şelalesi " nde karşılaşmışken acelen ne?
Happen to be in Niagara Falls... And, Clark...
Niagara Şelalesi " nde karşılaştık... ve Clark...
At the time when North America was hardly explored one of those early French trappers went westward from Montreal and he was the first white man to set eyes on Niagara Falls.
Kuzey Amerika'nın hemen hemen hiç keşfedilmediği zamanlarda şu eski Fransız avcılardan biri Montreal'den batıya doğru gitmiş ve Niyagara Şelalesi'ni gören ilk beyaz insan oymuş.
We sent him over Niagara Falls with a rubber duck.
Lastik ördekle Niagara Şelalesi'nden uçurduk.
I met her at Niagara Falls.
Niyagara Şelâleleri'nde tanıştım.
Brian's trying to tell me that in addition to the number of girls in the Niagara Falls area, that presently you and he are riding the hobby horse.
Brian bana Niyagara Şelâleleri'nde kıza ilave olarak sen ve onun seks yaptığınızı söylüyordu. - Küçük domuz!
"good bye, yours till niagara falls, alf."
"Hoşçakalın." "Öptüm, Alf."
Remind me not to take my honeymoon at Niagara Falls.
Bu yüzden balayımda Niagara Şelalelerine gitmemem gerektiğini hatırladım.
I will be in niagara falls, that's where.
Niyegara Şelalesi'nde olacağım.
But when he saw his mother, Niagara Falls.
Fakat annesini görünce - gözleri Niagara Şelalesine döndü.
Niagara Falls, Frankie angel.
Niagara şelalesi, Frankie, melek.
We just lost Niagara Falls!
Niagara Şelalesini kaybettik!
I'm walking a tightrope over Niagra Falls.
Niagara şelalesinin üzerinde, bir ip cambazı gibi dolaşabilirsin.