Nicked Çeviri Türkçe
754 parallel translation
Bullet nicked me.
Kurşun sıyırdı.
I wouldn't have got your car nicked up or anything.
Arabana o derece zarar vermemiş olurdum.
Aw, just nicked me.
Bana yeni bir şey yazdı.
- No, just nicked the -
- Hayır. Sıyırıp geçti...
Nicked you, huh?
sana huh mu diyorlar?
We got two of them and not one of us was even nicked.
İki tanesini vurduk ve hiçbirimiz yaralanmadık.
I got nicked in the shoulder.
Omzumu ağrıttım.
The edge is nicked.
Kenarları çentilmiş.
Shumann nicked the pylon He nicked it
Shumann pilona sürttü! Ona sürttü!
- The bloke whose car I nicked.
Arabasını çaldığım budala.
Don't know what you're getting so narked about, you nicked the bloody thing, didn't you?
Neden bu şey için mızmız edip duruyorsun anlamıyorum,.. ... lanet şeyi tırıkladın, değil mi?
I got nicked a little bit.
Birkaç çiziğim var.
If you get nicked it's your own fault.
Bir yerin kesildiyse senin hatan.
Nicked you a bit, did they?
Seni biraz ısırmışlar, öyle mi?
Nicked the blade.
Kılıçta çentik var.
Nicked the blade?
Çentik mi?
Nicked the blade, eh?
Kılıçta çentik var, ne olmuş?
- Do you want to get us all nicked?
- Hepimizi enselettirecek misiniz?
- And he nicked a vessel.
- Damardan girmiş.
He's got a Coca-Cola bottle, and he, and he's soaked it in — And he — He's got some socks, and soaked it in petrol, and he got some phosphorus he — It were nicked from the lab.
Coca-Cola şişesinin içine benzinli çorap doldurmuş... ve laboratuar'dan aşırdığı fosforla iyice sıkıştırmış.
They nicked him in the elbow.
Dirseğini sıyırdılar.
They nicked my pom-pom.
- Cumartesi ponponumu çaldılar!
He just nicked me.
Sadece sıyırdı.
You're fucking nicked, me old beauty!
Artık yakalandın tatlım!
- You nicked'em, didn't you?
- Bunları çaldın değil mi?
In them days you stayed lost, until they nicked you for being AWOL.
O yıllarda kaybolmuş bir çocuğu aramaya kimse gelmezdi.
We get nicked, chuck'em.
Yakalanacak olursak yok et.
You've nicked that bloody car, so take it back!
O arabayı çaldın, şimdi de geri götür!
I ain't nicked no car!
Ben araba filan çalmadım!
- I nicked the Transit from the centre. - When?
- Merkezden transiti çaldım.
I'm the geezer driving the wagon, I'll go up the road, I'll get nicked!
Ben araba süren moruğun tekiyim, yokuş yukarı çıkacağım, riske girerim!
If you saw someone in a skirt, you shot him and nicked his country.
Saçı sırrını açığa vuruyor! Bana bir nebze olsun benzemiyor!
Oh, we thought someone had nicked it.
Birinin çaldığını sanıyorduk.
You silly cow, you'll get us both nicked
Seni salak, başımızı belaya sokacaksın. Ne istiyorsun?
- I nicked them while he wasn't looking.
- Bakmıyorlarken arakladım.
- I only nicked him.
- Sadece yaraladım.
Pity she nicked all the presents.
Yazık ki, bütün hediyeleri kaptı.
If you saw someone in a skirt, you shot him and nicked his country.
Etek giyen birini gördüğünde, hemen öldürüp, ülkesine el koyuyordun.
That's my sketch and you bloody nicked it.
Bu skeç benimdi ulan, yürütmüşsünüz.
Just taking the money you nicked from my pocket.
Sadece benim cüzdanımdan aldığınız parayı alıyorum.
They nicked me, son.
Bana isim taktılar, evlat.
It's not nicked, is it?
- Çalıntı değil ya? - Ne?
What? It's not nicked.
- Çalıntı değil ya?
It looks like someone's nicked the Kango, isn't it, aye?
Görünüşe göre birileri matkabı çalmış, değil mi?
No, I haven't been nicked.
Hayır, hapiste değildim.
- They nicked it from Marvin Gaye.
- Marvin Gaye'den yürütmüşler.
He nicked it from Bach!
Bach'tan yürütmüşler!
Two, the third wounded man, James Teague, nicked by a fragment while standing near the triple underpass.
Bilin bakalım burası kimindi? Lee Harvey Oswald'ın. Bunu nereden biliyoruz?
We reckon he's nicked three to four million in the last five months.
Tahminimizce son beş ay içinde 3 ila 4 milyonuk mal çaldı.
The firemen nicked the bags!
- Hırsızlar!
She nicked you!
Seni bıçakladı!