Nicu Çeviri Türkçe
176 parallel translation
IV team to NICU.
IV takımı NICU'ya.
Let's get him up to NICU.
Yoğun bakıma götürün.
That baby you asked about last round? - Yeah? - He's in NICU.
Sorduğun bebek yoğun bakımda.
- NICU and Postpartum.
- NlCU ve Doğum Bakımı.
I'm going to NICU.
YB'a gidiyorum.
- She's in the NICU on a device that helps her heart and lungs oxygenate her blood.
- Şu anda ÇYB'da, kalbinin ve... ... ciğerinin kanına oksijen vermesine yardım eden bir alete bağlı.
You know, when your son was in the NICU, everyone gladly bent over to accommodate you because we all felt sympathy for you.
Oğlun çocuk yoğun bakımındayken herkes sana acıdığı için hoş görülü davrandı.
- Where's the NICU nurse?
- ÇYB hemşiresi nerede?
Call the NICU.
Dorgan, ÇYB'ı ara.
WOMAN Dr. Austin to NICU.
Dr. Austin yeni doğan yoğum bakım ünitesine.
Do Nuta and Nicu like their father being abroad?
Ama babam ısrarla bu konudan bahsediyor. Nuta ve Nicu babalarının yurtdışında olmalarından memnunlar mı?
Nicu, give me that chocolate.
O çikolatayı bana ver.
The furnace room in the basement and the incubators up in the NICU.
Bodrum katındaki kalorifer dairesi, BYB'deki kuvözler.
I'm not sending the parents upstairs with the mothers. The NICU then.
O anne ve babayı, bebeklerini emziren anneleri görmeleri için yukarı yollamam.
They're waiting for the NICU fellow.
Yenidoğan yoğun bakımından gelecek kişiyi bekliyorlar.
Notify the NICU team.
Yenidoğan yoğun bakımına haber verin.
Dr. Kovac, NICU is on line one.
Yeni doğan yoğun bakımı birinci hatta Dr. Kovac.
- Why hasn't he gone to the NICU? - You'd have to ask Dr. Kovac.
Neden yeni doğan yoğun bakımına götürülmedi?
Did we ever hear back from the NICU? - No. There was no need.
Yeni doğan yoğun bakımından haber geldi mi?
Call the NICU.
Yenidoğan yoğun bakımını arayın.
Call an OB / GYN for an emergency consult and notify the NICU.
Çaylak, acil müdahale için OBGYN i ara ve NICU ya haber ver.
Brought into the NICU three hours before the Hartig baby.
Bebek Hartig'ten 3 saat önce yoğun bakıma alındı.
Izzie, the Dr. Shepherds need an intern up in the N.I.C.U.
Izzie, Dr. Shepherd'ların NICU'da bir stajyere ihtiyacı var.
Your own service, state-of-the-art NICU and a salary that'll make you one of the highest paid surgeons in the northwest.
Kendi servisin olacak, ayrıca seni kuzey batının en pahalı cerrahı yapacak bir maaş veriyorum.
He needs to be checked out by the NICU.
Yeni doğan yoğun bakım ünitesini görmesi gerekiyor.
Cuddy put him on a two-week NICU rotation.
Cuddy onu iki haftalık YDYBÜ rotasyonuna soktu.
Spring Chase from NICU and I'll shut up about your date.
Chase'i YDYBÜ'den çıkar, randevun hakkında konuşmayayım.
NICU is short-staffed.
YDYBÜ kısa süreli bir iş.
Nobody's quit NICU in two years.
Kimse YDYBÜ'den iki yıldan önce çıkamaz.
I'm not working NICU because of you.
YDYBÜ'de senin yüzünden çalışmıyorum.
Chase shouldn't be wasting his time in NICU.
Kahretsin, Chase zamanını YDYBÜ'de harcamamalıydı.
Love working NICU?
YDYBÜ'de çalışmayı seviyor musun?
Taking your vacation time here, while drawing a salary in NICU.
Tatil zamanlarını burada geçirirken aynı zamanda YDYBÜ'den de maaş alıyorsun.
It didn't. The question is, what do they use in the NICU to bind it together?
Soru şu, YDYBÜ'de birbirine bağlamak için ne kullandılar?
- Go to the NICU.
- Yenidoğan yoğun bakımına git
I can't get to the NICU for at least 24 hours.
En az 24 saat yenidoğan yoğun bakımına giremem.
He's in the NICU.
Yenidoğan yoğun bakımında.
We don't need the nasty ER bugs in the NICU.
Yenidoğan yoğun bakımında acil servis mikroplarını istemeyiz.
The NICU nurse. Your mother was driving her crazy.
Yenidoğan yoğun bakımındaki hemşire.
Nicu, take this meat and jelly to cool down a bit.
Nicu, şu eti ve sütü al da biraz sakinleş.
Come on, Nicu, my stew is on the stove.
Haydi, Nicu, güvecim sobada.
Nicu, are you listening to me?
Nicu, beni dinliyor musun?
Come on, Nicu, say something.
Haydi, Nicu, birşey söyle.
With a sweet dedication to miss petroneIa, from mister nicu,
Bay Nicu'dan Gitarımı parayla dolduran
The baby's out, but the cord was wrapped around its neck, so... we had to take it to the NICU.
Bebek geldi ama göbek kordonu boynuna dolandığından bebeği yoğun bakıma götürmeleri gerekti.
I went to the NICU, I thought you'd be done.
NICU'ya gittim, bittiğini sanmıştım.
Just make sure they notify the NICU.
Bebek yoğun bakım ünitesine bildirsinler.
They're in the NICU.
Bakım ünitesindeler.
He's in the NICU.
ÇYB'da.
Nicu, go see where he is.
Nicu, git bak bakalım neredeymiş o?
I spent a month in the NICU.
Yenidoğan yoğun bakımında bir ay geçirdim.