English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Nightclubs

Nightclubs Çeviri Türkçe

256 parallel translation
In search of Josephine, Juve and Fandor continued their inquiry in nightclubs on Montmartre.
Josephine'i aramakta olan Juve ve Fandor araştırmalarını Montmartre'nin gece kulüplerinde devam ettiriyordu.
I thought you didn't like nightclubs, Chick.
- Şehirde tanıdığın kimse var mı?
I refuse to be dragged around nightclubs every night.
Bunlar benim için fazla derin düşünceler ama annem bunu hep şöyle özetler :
Christopher acts up at expensive nightclubs, all right.
Eşi Veronica artık nadiren geliyordu. Anne olmanın verdiği mutluluğa karşı koyamamıştı.
We're bringing you a little gal that's new to nightclubs and almost everything else.
Gece kulüpleri dahil hiçbir yere çıkmamış olan bir bayan sunuyoruz.
First to feel the effects of the economic disaster which sweeps the country are the nightclubs, the speakeasies, and the bootleggers who serve them.
Ekonomik felaketin etkisini ilk hisseden sektörler gece kulüpleri, gizli barlar, ve içki kaçakçıları oldu.
People are going to nightclubs and restaurants.
İnsanlar gece kulüplerine, lokantalara gidecekler.
Dances, prizefights, nightclubs, wrestling bouts.
Dansa, boks maçlarına, gece kulüplerine, güreş müsabakalarına.
I've met some pretty funny ones in bars and nightclubs.
Barlarda ve gece kulüplerinde bir kaç gülünç olanıyla tanıştım.
- Nightclubs like New York.
- New York'daki gece kulüpleri.
... in wide-open, shameless, black-market nightclubs.
... alenen, utanmazca, karaborsa yapılan gece kulüplerinde birlikteler.
Bright lights and theaters and furs and nightclubs.
Parlak ışıklar, sahneler, kürkler, gece klüpleri...
I'm going out to the nightclubs, the dance halls.
- Dışarı. Gece kulüplerine dans salonlarına, hatta pavyonlara.
There's carnival and vaudeville, Ringling Brothers, nightclubs.
Karnaval var, vodviller, Ringling Kardeşler, gece klüpleri.
But I don't see you taking me to nightclubs and movies lately.
Ama yine de ne zamandır beni gece kulübüne... -... ya da sinemaya götürmüyorsun.
I never have fun at nightclubs.
Gece kulüplerinde hiç eğlenemem.
And as for nightclubs, where do we get the money to pay a hostess?
Hele bu gece kulüpleri... Konsomatrise verecek parayı nereden bulacağız?
I'm through hustling for nightclubs, for you or for anybody else.
Senin ya da başkasının adına gece kulübü çığırtkanlığı yaptığım yeter.
You know, nightclubs, theaters, stuff like that.
Bilirsin, gece kulüpler, sinemalar falan.
She's used to nightclubs.
O gece kulüplerine alışıktır.
- Nightclubs?
- Gece kulüpler mi?
Transportation, a loan agency for bookies, real estate, hotels, nightclubs.
Taşımacılık, bahisçiler için kredi, gayrimenkul, oteller, gece kulüpleri.
Nightclubs, mostly.
Gece kulüplerinde.
- What nightclubs?
- Ne tür gece kulüpleri?
We spent half our time in town in bars and nightclubs.
Zamanımızın yarısını kasabada barlarda ve gece kulüplerinde geçirdik.
There are a few nightclubs, sir.
Birkaç gece kulübümüz var, efendim.
I do want to talk to you about your stories... and I know you must be awfully sick of nightclubs by now.
Hikayelerin hakkında seninle konuşmak istiyorum. Gece bulüplerinden sıkılmış olmalısın.
The lights. The big cars. The music in the nightclubs.
Işıklar, otomobiller, gece klüplerinde çalan müzikler.
Music, champagne, nightclubs!
Müzik, şampanya ve gece klüpleri!
The only stunts I do are in nightclubs.
Yaptığım tek uçuş oyunu gece klüplerinde yaptığımdır.
He's a family man, never seen in the nightclubs.
Bir aile reisi, gece klüplerinde asla görülmeyen.
No, not exactly on a stage... but I sung in nightclubs, a lot of them.
- Hayır, çıkmadım. Ama pek çok gece kulübünde şarkı söyledim.
Cafés and bars and nightclubs.
Kahveler, barlar ve gece kulüpleri.
To some nightclubs with no one you know.
Tanımadığınız kişilerle birkaç gece kulübüne.
I won't easily forget the nightclubs of Granada.
Dağıldık. Granadanın gece kulüplerini sevmedim.
Break any nightclubs lately?
Son zamanlarda barlara gittin mi?
I love going to nightclubs.
Gece kulüplerine gitmeyi seviyorum.
Hospitals are becoming more like nightclubs.
Hastaneler gittikçe gece kulüplerine benzemeye başladı.
You know, nightclubs and... That's all.
Bilirsin, gece kulüpleri vesair.
Washington reports Garland Humphrey Lynch... is fond of movies, nightclubs, fishing, amusement parks, and he frequently establishes liaisons with women of Oriental descent.
Washington raporları : "Garland Humphrey Lynch filmlere, gece kulüplerine, balıkçılığa, lunaparklara düşkündür." "Ve çoğunlukla doğu kökenli kadınlarla ilişki kurmaktadır."
Let's go back to our detective novel, with fast cars and guns and nightclubs.
Yine o macera hikayemize dönelim ; ... hızlı arabalar, gece klüpleri ve silahların içinde geçen hikayemize.
Nightclubs or girls, that sort of thing.
- Gece kulüpler, kızlar veya öyle şeyler.
You can always go back to nightclubs.
Yine gece kulüplerinde söylersin.
- I don't wanna go back to nightclubs.
Gece kulüplerine dönmek istemiyorum.
Its one of Valmonts nightclubs.
Valmont'un gece kulüplerinden biri.
WHICH THEY CALLED "THE GANG" AND USED TERROR TO TAKE OVER NIGHTCLUBS, BILLIARD HALLS GAMING CASINOS AND RACE TRACKS.
Köpekbalığı HARRY ORGANS... bir çete kurarak gece kulüpleri, bilardo salonları, kumarhaneler ve yarış pistlerini ele geçirmek için şiddet kullandı.
Polyakov took me to all the nightclubs in Paris to see the americans.
Polakov Amerikalıları görmeye Paris'teki tüm gece kulüplerine götürdü beni.
Brooklyn is loaded with guys that own candy stores, two cars and go to nightclubs.
Brooklyn dükkanı, iki arabası olan, gece klübüne gidenlerle doludur.
Someday they got to put a bounty on gardenia girls in nightclubs.
Meşgul çünkü.
There are only nightclubs at this hour.
Bu saatte sadece gece kulüpleri açık olur.
"I'm not one of those GI wolves that hang around nightclubs. " Give me a key and I'll meet you at home. "
'Bana anahtarını ver, seninle evinde buluşayım.'

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]