Nitrogen Çeviri Türkçe
603 parallel translation
And that's an oxide of nitrogen that is very hazardous, and I'm glad I have it in a bell jar.
Bu çok zararlı bir azot oksit, Cam kavanozun içinde olduğu için seviniyorum.
You can measure the different gas components in the sample and it contains helium, it contains argon, it contains CO2, it contains nitrogen and many other gas components.
Örnekteki farklı gaz bileşimlerini ölçebilirsiniz ; ve bu helyum içeriyor, argon içeriyor karbondioksit ve azot ve başka birçok gaz bileşimi içeriyor.
MANNING : But it's the concentration of nitrogen which catches her attention.
Ama Leonore'un dikkatini çeken, azotun yoğunluğu.
We have here quite a high signal coming from the nitrogen.
Burada, azottan yüksek bir sinyal alıyoruz.
Nitrogen is the most common gas in air, but the proportion in the sample is far too high.
Ancak örnekteki miktar çok fazla.
If so, it would support her growing conviction that the nitrogen could be coming from dead marine organisms, known to be nitrogen-rich, buried in the sea floor.
Eğer öyleyse bu, azotun deniz tabanına gömülmüş azot-zengini olarak bilinen ölü deniz organizmalarından geliyor olabileceği konusundaki büyüyen şüphesini destekleyecek.
So we can say from that that a lot of that nitrogen is biogenic nitrogen produced in ocean sediments and released during the subduction process.
Yani bu çok miktardaki azotun okyanus tortularında oluşan ve subdiksiyonı süreçleri sırasında açığa çıkan biyojenik azot olduğunu söyleyebiliriz.
This is being stewed up here and a lot of it is coming out as nitrogen and carbon dioxide from the volcano, which goes into the atmosphere, re-dissolves in the oceans, goes back through living material again.
Burada pişiyor ; ve birçoğu, volkandan azot ve karbondioksit olarak çıkıyor ; çıkanlar oradan atmosfere gidiyor ve okyanuslarda yeniden çözünüyor ; ve yeniden yaşayan materyale dönüyor.
The first year sees an abundant harvest, but then the soil is exhausted. There's no nitrogen and it turns sterile.
İlk yıl hasat bol oluyor, fakat sonra toprak nitrojen eksikliğinden yoruluyor ve verimsizleşiyor.
He'd look cute riding a stationary bicycle trying to work the nitrogen out of his system.
Nitrojeni sisteminden atmaya çalïsïp bisiklete binerken çok tatlï gözükür.
Principally nitrogen and glycerin.
Temel olarak nitrojen ve gliserin.
Gradual loss of nitrogen, calcium, phosphorus.
Kademe kademe azot, kalsiyum ve fosfor kaybı.
There's some nitrogen, a little water vapor and other gases but only the merest trace of hydrocarbons.
Bir miktar azot, biraz su buharı ve diğer gazlardan da vardır fakat hidrokarbonlara dair sadece ufak bir iz bulunur.
Yes, as a matter of fact, now that you bring it up, the additive was 3 parts carbon, 5 parts hydrogen, 1 part nitrogen, 3 parts oxygen.
Evet, madem gündeme getirdiniz, söyleyeyim, katkı maddesi 3 parça karbon, 5 parça hidrojen, 1 parça nitrojen, 3 parça da oksijendendi.
"There is equally the devastation in nitrogen... nitrogen, equally..."
"Bir de aynı tahrip gücüne sahip olan nitrojen vardır... nitrojen, aynı..."
Oxygen-nitrogen atmosphere.
Oksijenli-nitrojen atmosferi.
Atmosphere, oxygen-nitrogen.
Atmosfer, oksijen, hidrojen.
- The nitrogen cycle. lt has to be.
- Nitrojen deviri. Olmalı.
We were to use liquid air with extra nitrogen.
Azot oranı yüksek sıvı hava kullanmalıydık.
Oxygen-nitrogen atmosphere, some krypton, argon, neon.
Oksijen-nitrojen atmosferi, biraz kripton, argon, neon.
I've rechecked the sensors, captain. Gamma Hydra IV checks out as a Class-M planet with a conventional oxygen-nitrogen atmosphere, normal mass.
Gamma Hydra IV, M Sınıfı bir gezegen olarak görünüyor normal hacimli bir oksijen-nitrojen atmosferine sahip.
It's type-M, oxygen, nitrogen, and it's listed as Taurus II.
M tipinde. Oksijen, nitrojen var Taurus II olarak isimlendirilmiş.
Nitrogen, 140.
Nitrojen, 140.
Class-M type planet. Oxygen-nitrogen atmosphere.
Sınıf-M tipi gezegen, oksijen-nitrojen atmosfer.
All the nitrogen is locked into the nitrates.
Bütün nitrojen nitratların içinde kilitli kalmış.
Atmosphere, 78 percent nitrogen, 21 percent oxygen.
Atmosfer % 78 nitrojen, % 21 oksijen.
Oxygen-nitrogen atmosphere, suitable for human life support.
Oksijen-nitrojen atmosferi. İnsan hayat desteği için uygun.
Interior atmosphere : Conventional nitrogen-oxygen.
Dahili atmosfer, alışılagelmiş nitrojen-oksijen.
Nitrogen bubbles in your blood cause the pain.
Kanındaki nitrojen baloncukları acıya neden oluyor.
Oxygen-nitrogen atmosphere suitable for human life support.
Atmosfer insan hayatına elverişli.
Atmosphere oxygen-nitrogen.
M-sınıfı, atmosfer oksijen ve nitrojen.
Perfect oxygen-nitrogen atmosphere, sir.
Mükemmel bir oksijen-azot atmosferi.
Hydrogen, carbon, nitrogen and oxygen.
Hidrojen, karbon, nitrojen ve oksijen.
Carbon monoxide and nitrogen oxide will be.30 parts per million.
Havada milyonda 0,3 oranında karbonmonoksit ve azotoksit bulunacak.
Carbon, hydrogen, nitrogen and oxygen readings are up.
Karbon, hidrojen nitrojen ve oksijen çıktıları okunuyor.
Free hydrocarbon radicals, excess nitrogen, carbon dioxide. And, not poisonous but very damn curious...
doğal halde hidrokarbürler, aşırı miktarda azot, normalin üstünde karbon dioksit, zehirli olmayan... fakat acayip derecede tuhaf.
After being placed in a sleeping bag and wrapped in a special plastic casing, Mr. Berkowitz was now ready to be housed in his capsule filled with liquid nitrogen.
Bir uyku tulumuna geçirilip plastik korumalıkla sarmalandıktan sonra Bay Berkowitz sıvı nitrojenle dolu yeni evine yerleştirilmeye hazırdı artık.
Inert nitrogen, high concentration of carbon dioxide crystals, methane...
Atıl nitrojen, karbondioksit kristallerinde yüksek yoğunluk, metan...
By December 1, green plants had released copious amounts of oxygen and nitrogen into the atmosphere.
1 Aralık'tan itibaren yeşil bitkiler, çok bol miktarda oksijeni ve azotu atmosfere vermeye başladılar.
A place with blue nitrogen skies oceans of liquid water cool forests soft meadows. A world positively rippling with life.
Mavi nitrojenden gökyüzü ile, sivi haldeki okyanuslariyla, serin ormanlariyla, yumusak çayirlariyla, her yerinden hayat fiskiran bir dünya.
We've taken the nitrogen and methane in its atmosphere irradiated it in the lab with electrons of the sort that are beamed at Titan from Saturn's magnetic field and we made this stuff which matches, almost perfectly, the observed properties of the Titan haze.
Atmosferinden nitrojen ve metan alarak Satürn'ün manyetik alanında oluşan Titan'dan alınmış elektronlarla karıştırarak Titan sisine çok benzeyen bir yapı elde edebiliriz.
He tried gasses... oxygen, nitrogen, hydrogen... with no success.
Gazlar denedi. Oksijen, azot, hidrojen fakat başarıya ulaşamadı.
When it hits our atmosphere, the oxygen and nitrogen molecules in the air glow like giant fluorescent lightbulbs.
Atmosferimize ulaştığında havadaki oksijen ve azot molekülleri dev floresan lambalar gibi ışıldar.
Or hydrogen, carbon, nitrogen, oxygen, phosphorus, sulfur the elements that are essential for life.
Veya hidrojen, karbon, nitrojen, oksijen, fosfor, sulfur, bu elementlerse canlılığın vazgeçilmezleridir.
Six, carbon, and seven, nitrogen.
Altı, karbon, ve yedi, nitrojen.
Nitrogen...
Nitrojen...
We're about to put this in some liquid nitrogen.
Bunu sıvı nitrojene koymak üzereyiz.
I measure a saturation of nitrogen gas in the body tissues and fluids.
Vücut dokusunda ve sıvısında, yoğun nitrojen gazı ölçümlüyorum.
Nitrogen saturation means he's got the bends.
Anlaşılan nitrojenin yoğunluğu ona vurgun yaşatmış.
Nitrogen from fertilizer.
Azotlu gübre.
Why do nitrogen nodules cling to the roots of plants?
Nitrojen yumruları, bitkinin köklerini niye sıkı sıkı tutarlar.