No discussion Çeviri Türkçe
243 parallel translation
There'll be no discussion of this with the crew.
Bu konudan mürettebatın haberi olmayacak.
- There will be no discussion.
Tartışma falan yoktur.
If a man approaches you, no talk, no discussion.
Eğer bir erkek size yanaşırsa, tek kelime etmek yok.
"Oolong" is also good... we always drink it and there's no discussion.
Oolong çayı da iyidir. Her zaman bundan içeriz, tartışmaya da mahal yok.
There can be no discussion, Ernst Queller.
Hiçbir tartışma olamaz Ernst Queller.
Do what I ordered, no discussion, now you can leave.
Sadece dediğimi yapın, tartışma istemiyorum, şimdi gidebilirsiniz.
There's no discussion, no deliberation, no referenda as to which road to take.
Hangi yolun seçileceğine dair bir tartışma, müzakere, ya da referandum yoktur.
I run you. There is no discussion.
Seni çalıştıracağım.
- No discussion.
- Sizinle bunu tartışmayacağım.
I said to bed! No discussion!
Sana yatağa dedim!
THERE WAS NO DISCUSSION.
Hiç tartışma olmadı.
No discussion.
Tartışma değil.
No discussion.
Bu konuda tartışmayacağız.
- No discussion.
- İtiraz yok.
- We said no discussion.
- Tartışmak yok, demiştik.
No discussion?
Tartışmamak?
- But there's been no discussion.
Otur! Ama tartışılmadı.
With all due respect, unless you've got something a little bigger in your torpedo tubes, I'm not turning around, but I'm certainly willing to discuss this issue with you. No discussion!
Tüm saygımla, eğer daha büyük torpidolarınız yoksa, geriye dönmüyorum, fakat bu meseleyi sizinle tatışmaya razıyım.
Well, any hasty random discussion would be of no scientific value.
Aceleye getirilen bir görüşmenin hiçbir bilimsel değeri olmayacaktır.
I see no need for further discussion!
Daha fazla tartışmanın bir gereği olduğunu düşünmüyorum!
Obviously, there would have been no point in prolonging the discussion with her any further.
Açıkçası, onunla daha fazla tartışmanın ve sözü uzatmanın anlamı yoktu.
"No decision has been arrived at yet as to what the next step will be, but there's been some discussion as to whether the military should go in."
"Bir sonraki adımın ne olacağına dair henüz bilgi ulaşmış değil, ama ordunun duruma müdahalesi ile ilgili tartışmalar olduğu bildirildi."
The target has no real military value itself... but with these conferences, discussion groups and the like going on... there's hardly a day when there aren't a considerable number... of important general officers in residence.
... ama düzenlenen toplantılar nedeniyle neredeyse her gün çok sayıda önemli kurmay subay kalmak için oraya geliyor.
Then I see no need for any further discussion.
O zaman bende daha fazla tartışmaya gerek görmüyorum.
We're talking... The discussion here is based on whether one or the other is the central contradiction. - No, no...
Buradaki tartışmanın esas kaynağı asıl çelişkinin şu ya da başka bir şey olup olmamasıdır.
There's no room for discussion
Konuşacak bir şey yok!
I see no point in this trivial discussion, nor in my remaining here any longer, in as much as it is quite clear that you are -
Ne bu gereksiz tartışmaya, ne de artık burada kalmama gerek var.
There'll be no cross-discussion.
Tartışma yok.
Do we want to destroy everything for a stupid discussion on piecework times? ! No no no, and no.
Parça başı işteki zamanlamayla ilgili aptalca tartışmalarla her şeyi mahvetmek mi?
- No, just a small discussion with my husband.
Hayır, bu yalnızca aramızdaki küçük bir tartışmanın sonucu.
Reverend Runt this matter bears no further discussion.
Peder Runt... bu mesele burada kapanmıştır.
Let's have no more discussion.
Daha fazla tartışmayalım.
I want no further discussion.
Daha fazla tartışmak istemiyorum.
And if for no other reason than that, it shows that discussion should continue.
Başka bir neden yoksa müzakereler devam etmeli.
So hands off, no trespassing, end of discussion.
Yani dokunmak yok, geçmek yasak, uzak duracaksın ve tartışma bitmiştir.
No, they're having a very serious discussion.
Hayır, çok ciddi bir görüşme yapıyorlar.
There's no point to this discussion, Arlene.
Bak bunu tartışmanın anlamı yok, Arlene.
The chair recognizes no further discussion.
Başkanlık başka tartışma istemiyor.
No gun barrel, no velocity and weight problem. And all of that out of free discussion.
Namlu yok, ağırlık problemi yok, ve tüm bunlar serbest tartışma sayesinde çıktı.
Since I am not going to be told what is going on in this case of yours, Hastings, I can make no intelligent contribution to any discussion of it.
Senin bu davanda neler olup bittiği bana anlatılmadığına göre hiçbir tartışmada akıllıca bir katkıda bulunamam, Hastings.
Sarek, I see no reason to continue this discussion.
Sarek, bu konuşmaya devam etmek için bir neden görmüyorum.
No, no, it's unfair and narrow-minded. Let's stop this discussion right now.
Hayır, hayır, bu haksız ve dar görüş!
One problem is that no proposition has been set forth. As I understand "debate", people advocate or oppose something. Rather more sensibly, a topic has been proposed for discussion.
ABD politikasını eleştirmesiyle, entellektüel kesimin köle ruhuyla, sionizmin yol açtığı yozlaşmayla, medyanın saptırmaları ve hakim ideolojilerin kendilerini kandırması. üzerinde durarak sevilmeyen biri olmuştur.
No. Discussion over.
Hayır, tartışma bitmiştir.
No, it's the end of the discussion.
Hayır, tartışmayı bitirdik
Samuel... the word "civilized" has no place in any discussion of the affairs of this world.
Samuel! Bu dünyanın işlerini tartışırken "uygar" kelimesine hiç yer yok.
There's no need for further discussion.
Münakaşaya gerek yok.
So, Niles, did you have a discussion with Maris? No, but!
Maris'le konuştun mu Niles?
Oh, no! I have to go, because I'm late for my Green Eggs and Ham discussion group.
Gitmem lazım, çünkü Green Eggs and Ham * tartışma grubuma geç kaldım.
As far as the Marshall Plan is concerned, there was no normal discussion.
bildiğim kadarıyla Marshal Planı söz konusu olduğunda, Hiçbir normal karar yoktu.
They say no, end of discussion.
Hayır derlerse konu kapanır.
no disrespect 149
no difference 32
no dice 84
no distractions 49
no discipline 19
no dinner 26
no dillydallying 17
no difference 32
no dice 84
no distractions 49
no discipline 19
no dinner 26
no dillydallying 17