English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / No feelings

No feelings Çeviri Türkçe

1,675 parallel translation
Or you'll end up like those old judges... who have seen too much and who have no illusions and no feelings any more.
Yoksa sonun şu eski yargıçlar gibi çok şey gören ama hayalleri olmayan, hissiz biri gibi biter.
During all that time you had no feelings for the people, the Jewish civilians that you shot?
"Kurşuna dizdiğiniz Yahudi sivillere ateş ettiğiniz bu zaman diliminde..." "... bu insanlara hiç acımadınız mı? "
She's got no opinion, no feelings one way or the other.
Bir fikri, şu veya bu şekilde hissettiği bir şey yok.
"There could have been no two hearts so open no tastes so similar no feelings so in unison."
"Bu kadar açık iki kalp benzer iki tat ahenkli hisler olamazdı."
As if money is God and there are no feelings nor emotions before it.
- Sanki para Tanrı duyguları yok yada önceki hisleri
You see, because no matter how much you care for her, she's got no feelings for you.
Ne kadar çok değer verdiğini umursamazlar, Senin için hiçbir şey hissetmezler,
There's no feelings here.
- Neyin hoşuna gittiği önemli değil.
I have no feelings!
Hiç bir his yok!
Can you honestly tell me you have no feelings for him?
Bana dürsütçe onu karşı hislerin olmadığını söyleyebilir misin?
There are a lot of strong feelings. Were. No, are.
Aranızda çok güçlü duygular var.
My personal feelings towards you, no matter what they may be, have nothing to do with this.
Benim sana karşı olan kişisel duygularım, ne olursa olsunlar bununla hiçbir ilgisi yok.
Fez, there are no unresolved feelings.
Fez, Netlestirilmemis duygular yok burada.
Just because you divorce doesn't mean you no longer have feelings.
Birinden boşanmak, ona karşı artık hiçbir şey hissetmediğin anlamına gelmez ki.
So, no hard feelings?
Yani, bana kızgın değil misin?
There are no right answers Follow your feelings...
Hiçbir zaman doğru cevap yoktur. Sadece duygularını takip et...
A child has no more feelings than that dog over there.
Çocukların şurada duran köpekten fazla duygusu yoktur.
Is there no-one in the company who you share feelings with?
Duygularını paylaştığın bir arkadaşın yok mu?
- No hard feelings.
- Darılmaca yok.
- No hard feelings, huh?
- Darılmaca yok, tamam mı?
So no hard feelings, right?
Çok acımadı öyle değil mi?
No hard feelings kid.
Kusura bakma evlat.
No hard feelings.
Duygulanmazsınız.
Just that I hold no hard feelings.
Kimseye kırgın değilim.
No hard feelings, right?
Darılmaca yok, tamam mı?
- Nah, no hard feelings.
- Hayır, gücenmek yok.
No hard feelings?
Gücenmedin ya?
No hard feelings.
Üzülmeyin.
And you obviously got some pretty strong feelings for that no one, and you're dead wrong to put me in the middle of it.
Belli ki o "hiç kimse" ye karşı bir şeyler hissediyorsun ve beni buna karıştırmayı düşünüyorsan, hiç deneme.
Hey, I hope there's no hard feelings,'cause I thought your whole extreme pickle thing was really cool,
Hey, umarım bana kızmadın, sıra dışı turşu fikrinin gerçekten iyi olduğunu düşünmüştüm,...
Sorry about last night, and no hard feelings.
Dün akşam olanlar için özür dilerim. Bana kızmayın.
Oh, no, never any feelings.
Duygu yok, asla. - Evet tabii. Duygu yok.
Whatever. No hard feelings.
Ne istersen, hiç fark etmez.
Got no heart? - Are you trying to hurt my feelings?
- Duygularımı incitmeye mi çalışıyorsun?
In which case, he says he'll understand and there's no hard feelings.
Hayır dersen anlayacağını, alınmayacağını söyledi.
No hard feelings, all right?
Küslük yok, tamam mı?
So you can see there are no hard feelings... if you want your Incardination for your church so much... if you want it so badly, there's always a way.
Gördüğün gibi kötü hisler yok. Kilisen için enkardinasyonu çok istiyorsan bunu gerçekten istiyorsan, her zaman bir yolu vardır.
No herd feelings, boy.
Darılmaca yok, evlât.
No, you shouldn't, but my parents do have feelings.
Hayır, duymamalısın ama annemlerin de duyguları var.
- No hard feelings?
- Alınmak yok.
No hard feelings, okay?
Alınma yok.
I've left some free passes for the boys and girls, Mr Hunt, just to show there's no hard feelings.
Kötü bir şey olduğu hissi kalmasın diye, Bay Hunt çocuklar için biraz davetiye bıraktım.
I'm talking about feelings- - why they feeling this... this plummet from masters of the universe to abject fear to humiliated fury and no awareness of it.
Duygulardan bahsediyorum. Neden, kendilerini... kainatın efendileri gibi görürlerken, farkında olmadan... rezil olma korkusuna kapılıp birden öfkeleniyorlar.
And now that we have a quorum, I just want to let you guys know there's no, uh, hard feelings.
- Madem ki yeter sayısı var bilmenizi isterim ki alınma olmasın.
No. Lana, this has nothing to do with my feelings.
Hayır Lana, olanların hislerimle bir alakası yok.
No, his feelings.
Hayır, onun duyguları
Feelings? A child has no more feelings than... that dog over there.
Tanrı insanlara iyi ve kötü kan vermiştir.Sonuç budur.
Is there no one in the company who you share feelings with?
Bunları bulmuş olabilirsin. Güzel söylediniz, Bayan Eyre.
I can no longer hide my feelings for him.
Ona karşı olan duygularımı daha fazla gizleyemem.
After all, Christopher is Rory's father, and we wanted him to know there were no hard feelings.
Sonuçta Christopher, Rory'nin babası. Alınmadığımızı bilmesini istedik.
Now, one at a time, I want you to express your feelings, using "I" emotion language, and no judging or "you" statements.
Şimdi bana duygularınızı anlatmanızı, ancak bunu yaparken... "Ben" kelime dilini kullanmanızı,... ve karşınızdaki yargılayarak ya da "Sen" diye ifadeler kullanmamanızı istiyorum.
No but it would just be sad if your feelings changed because of age.
Bir gün 34 yaşında olacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]