No one will ever know Çeviri Türkçe
263 parallel translation
No one will ever know what I went through.
Neler yaşadığımı kimse anlamayacaktı.
No one will ever know what he did for me in the war.
Savaş sırasında benim için yaptıklarını kimse bilemeyecek.
" No one will ever know.
"Kimse bir şey anlamaz."
No one will ever know you as I knowyou.
Kimse benim tanıdığım kadar seni tanıyamaz.
Certainly, no one will ever know that he came here. Could have been attacked in the woods.
Kesinlikle, kimse artık onun buraya geldiğini, korulukta saldırıya uğradığını bilmeyecek.
No one will ever know or care what happens to us.
Bize neler olduğunu ne bilecekler ne de umursayacaklar.
No one saw me come in, no one saw me leave, so no one will ever know.
İçeri girerken de, çıkarken de kimse görmedi, dolayısıyla asla kimse bilmeyecek.
No one will ever know we've been here.
Burada olduğumuzu kimse bilmeyecek.
No one will ever know.
- Hiçkimse bilmeyecek!
No one will ever know.
Kimse tam olarak bilemez.
No one will ever know the story of your father and mother now.
Anne ve babanın başına gelenleri artık kimse öğrenemeyecek.
No one will ever know.
Bunu kimse bilmeyecek.
As long as we are here, no one will ever know about Alexis.
Burada olduğumuz müddetçe, hiç kimse Aleksis'in durumunu bilmemeli.
I'll just toss it out of there and no one will ever know.
Onu oradan dışarı atacağım. ve kimse asla bilmeyecek.
No one will ever know what he did.
- Ne yaptığı bilinmeyecek.
No one will ever know, if we keep our mouths shut
Çenemizi sıkı tutarsak kimse bilmeyecek.
No one will ever know the exact number of people who lost their lives during the four years this planet became the stage for World War ll.
Bu gezegen İkinci Dünya Savaşı'na sahne olduğu 4 yıl boyunca hayatını kaybedenlerin gerçek sayısını kimse bilmiyor.
- No one will ever know.
- Kimsenin haberi olmaz.
No one will ever know what happened here I'll be a reputed gentlemen... as before
Burada olanları kimse bilmeyecek En saygın Beyfendi olacağım... Daha önce olduğum gibi
No one will ever know that we had visitors here today.
Hiç kimse bugün burada konuklarımız olduğunu bilmeyecek.
No one will ever know.
Hiç kimse hiçbir zaman bilmeyecek.
And now no one will ever know that they came here together.
Artık buraya beraber geldiklerinden kimsenin haberi olmayacak.
My one and only you No one will ever know how much I love you so
Kimse seni ne kadar sevdiğimi bilmeyecek.
No one will ever know we're there.
- Orada olduğumuzu kimse bilmeyecek.
- No one will ever know.
- Bunu kimse bilmeyecek.
No one will ever know these things... but you.
Burda yazılı olanları kimse bilmeyecek... Bir tek sen.
No one will ever know what happened.
Kimse ne olduğunu bilmeyecek.
No one will ever know these things... but you.
Kimse bunları öğrenemeyecek yalnızca sen.
No one will ever know.
Kimse asla bilmeyecek.
No one will ever know.
Kimse bilmeyecek.
Unfortunately, if our friend out there has its way,..... no one will ever know what you tried to do.
Malesef, ordaki dostumuzun kendi yöntemi varsa kimse ne yapmak istediğinizi bilemeyecek.
No one will ever know that you are here with us, as you will be for a long, long time.
Burada bizimle olduğunu hiç kimse bilmeyecek, tıpkı uzun süre burada olacağını bilmeyecekleri gibi.
No one will ever know that he was the one who tried to betray us and that the rebels killed him for the favour.
Onun bize ihanet eden kişi olduğunu ve asilerin iyilik olsun diye onu öldürdüğünü hiç kimse asla bilmeyecek.
No one will ever know it's there.
Kimse orada olduğunu anlamaz.
No one will ever know the utter happiness of our life together.
Kimse beraber olan yaşantımızın ne kadar mutlu olduğunu bilmeyecek.
Look, we can do it with this and no one will ever know.
Bak, bununla hemen halledebilirim ve kimsenin haberi olmaz.
In the dark, where no one will ever know or see.
Karanlıkta, kimsenin öğrenemeyeceği veya göremeyeceği yerlerde.
What is outside, no one will ever know.
Dışarıda ne var, kimse asla bilmeyecek. "
What is outside, no one will ever know.
"Dışarıda ne var, kimse asla bilmeyecek."
No one will ever know it's us.
Hiç kimse bizim olduğumuzu bilemez.
The point is, Dianne, if you pull the trigger, no one will ever know the truth.
Mesele su ki, Dianne eger tetigi çekersen, asla kimse gerçegi ögrenemeyecek.
If you turn that security camera around, you can sleep and no one will ever know.
Eğer o güvenlik kamerasını çevirirsen uyuyabilirsin ve kimse farkına bile varmaz.
No one will ever know.
Kimse bir şey anlamaz.
And now, no one will ever know him.
Artık şimdi, onu kimse bilmeyecek.
Oh, darling, I know he isn't good enough for Kay, but then no one is or ever will be.
Hayatım, Kay için yeterince iyi olmadığını biliyorum ama öyle biri hiç olacak mı ki?
Now I know how I love you... and no one will ever free me.
Şimdi seni nasıl seveceğimi biliyorum... ve hiç kimse beni bundan alı koyamaz.
No one can ever know what will happen tomorrow.
Yarın neye gebe kimse bilemez.
THAT IT CAN BE COVERED UP, AND NO ONE WILL KNOW IT EVER HAPPENED. THAT'S NO PROBLEM. BUT THEN HE WANTS US TO DO THIS
Ama başkan aynı zamanda 200 milyon amerikalıyı bunun... bir kutsama olduğuna dair inandırmamızı istiyor ki bu bir mücadele gerektirir.
No one but us will ever know.
Bunu bizden başka kimse bilmeyecek.
But... if one of you kills Wadsworth now, no one but the seven of us will ever know.
Ama, içinizden biri Wadsworth'u şimdi öldürürse yedimizden başka kimse bunu bilmeyecek.
I couldn't live one moment without the truth. No one will ever know it.
Gerçeği kimse öğrenemeyecek.