Noisier Çeviri Türkçe

It's disgusting to see the head of a big company being noisier than his drivers.

Büyük bir patronun, şoförlerinden daha gürültücü olması iğrenç.

After it is written, we sprinkle the score liberally with sound effects, and then hire an author to write appropriate scenes to accompany the music, quiet scenes to coincide with the somber passages, and scenes of violence to synchronize with the noisier sections.

Müzik bestelendikten sonra, melodiyi ses efektleri ile birlikte serbestçe serpiştiririz, ve sonra da müziğe, boş aralıklara girecek sessiz sahnelere ve daha gürültülü bölümlere denk gelecek şiddet sahnelerine, eşlik edecek uygun sahneleri yazmak üzere bir yazar kiralarız.

Seems noisier here than outside.

Burası dışarıdan daha gürültülü.

Each day the crowd got bigger noisier, greedier.

Kalabalık her geçen gün büyüdü daha gürültücü ve daha açgözlü oldu.

only a bit noisier.

sadece biraz daha gürültülü.

Maybe a little noisier.

Belki daha gürültülü.

Even though you're a bit noisier than my ex.

Daha önce biraz daha gürültücü olmana rağmen.

And noisier.

Ve daha gürültücü.

I'd love to, but the door's noisier than our talking.

Çok isterdim ama kapının gıcırtısı bizim sesimizden fazla.

And it's even noisier than I thought!

Sandığımdan daha gürültülüymüş!

Oh, yes, some guests are noisier than others.

Evet, bazı misafirler diğerlerinden daha gürültücü.

The crowd grew thicker and noisier, and then there was an eddy in the middle of it and a man in shirt-sleeves was pushing his way across the street in the direction of the Morgan offices.

Kalabalık, yoğun ve gürültülü bir şekilde büyüdü. Birden ortasında bir girdap oluştu. Gömlekli bir adam, Morgan'ın ofisine doğru gitmeye çalışıyordu.

And we need to get you some noisier shoes.

Daha fazla ses çıkaran ayakkabılar almamız lazım sana.

The noisier we'll be stomping.

Daha fazla gürültü demektir.

Well, it's a lot noisier than it's ever been before.

Daha önce olduğundan daha çok ses çıkardı.

It's noisier than usual around here.

Ev her zamankinden daha gürültülü.

- It's usually much noisier.

- Burası genelde daha gürültülü olurdu.

I expected noisier displeasure.

Daha gürültülü bir öfke bekliyordum.

Hey, it's gonna get even noisier around here.

Daha da gürültülü olacak.