English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Not usually

Not usually Çeviri Türkçe

1,434 parallel translation
- that's not usually recommended. - Well, there's a family there.
- Orada bir aile var.
I'm not usually into that stuff, but I actually feel girly
Genelde böyle şeyler yapmam ama bu beni bir kız gibi hissettirdi.
Well, I'm not usually one to come up with a plan, but do you have one of those skirts?
Genelde bir plan ortaya atan biri değilimdir, ama bu eteklerden elinizde hiç var mı?
Not usually.
Genelde hayır.
Not usually your style
Sizin tarzınıza uygun değil.
Burtynsky : I'm not usually known for portraits... but I couldn't resist on this one, where she's probably —
Genelde portre çekmem ama bu sefer kendimi tutamadım.
I'm really not usually like that.
Genelde öyle değilimdir.
Well, that's not usually something women carry.
Genelde kadınların taşıdığı bir şey değil.
He's not usually this bad.
Aslında bu kadar kötü değildir.
Truth is, it, s not usually me who, s doing the Waiting.
Genelde bekleyen kişi ben olmazdım.
Well, you're not usually the secret-keeping type.
- Sen sır saklayan bir tip değilsindir.
I'm not usually the kind...
Aslında ben böyle...
I'm not usually an early riser.
Ben erken kalkan biri değilim.
- It's not usually an option in real life.
Bu gerçek hayatta pek rastlanan bir şey değil.
I'm not usually a morning person... but I kinda like knocking a soul off first thing... get the rest of the day to myself.
İşlerini sabah halleden biri değilimdir, ama sabahları ilk iş ruh avlamak güzel oluyor.
NO, NOT USUALLY.
Hayır, genelde değil.
You're acting like you're going to rescue a person, not recover a body, and on this job that's just not usually the case.
İşimizde bunu pek görmesek de... bu kez bir ceset değil... canlı birini kurtaracakmış gibi davranıyorsun.
I lay back and not do what I usually do on election day.
Geriye yaslanıp, seçim günlerinde normalde yaptığım şeyleri yapmam.
I'm usually not this awkward, but... you're just so extraordinarily beautiful.
Genelde bu kadar uygunsuz davranmam, ama... gerçekten olağanüstü güzelsiniz.
He's not the Hogfather we usually have!
O bizde her zaman olan Hogfather değil.
That's because when an officer is murdered on the job, you usually find them within minutes, not two days after the fact.
Çünkü görev esnasında vurulan memuru birkaç dakikada buluruz. Olaydan günler sonra değil.
They, uh, their gig is to get rid of creatures they're not pleased with, and, uh, usually, they find'em within two days after their 18th birthday.
Amaçları... Sevmedikleri yaratıklardan kurtulmaktır. Ve genellikle 18. yaş günlerinden sonra... 2 gün içinde bulurlar.
And it's usually not until that thing is about to be taken away from you that you realize how wrong you've been, that you realize how much you really need it, how much you love it.
Ve yanıldığımızı genelde o şey, bizden alınmak üzereyken anlarız. Ona ne kadar ihtiyacımız olduğunu. Onu ne kadar sevdiğimizi.
Perhaps, but I usually do the finding, not the other way round.
Belki ama genelde kendim arar bulurum bu şekilde değil.
You may not know this because you're a man, but victims of groping usually know who's suspicious.
Siz bunu bilemeyebilirsiniz çünkü bir erkeksiniz. Fakat taciz kurbanları genelde şüpheliyi bilirler.
Which is usually not the reaction that I get.
Beklenilen reaksiyon bu değil aslında.
- When I'm not working, I'm usually training.
- Çalışmıyorsam antrenman yaparım.
He's usually not that rude.
Normalde bu kadar kaba değildir.
Red for hot, blue for not, yellow's usually the ground.
Kırmızı akım, mavi boş. Sarı genelde topraklama.
It's usually not tied to a specific location.
- Aynı muhite bağlı kalmaz.
So much so that it's usually only their mistakes that lead to their apprehension, you know, not - not some sort of a predictive analysis, not-not, uh...
O kadar ki genelde onları anlamamıza yardımcı olan şey yaptıkları hatalardır. Yani, bir çeşit çözümlemeli analiz, değil, uh...
And, look, we know it's not what you usually get.
Bundan daha fazlasını kazandığının farkındayız.
I usually spend them with Peyton, but not this year.
Genelde Peyton ile geçirirdim ama bu yıl öyle olmayacak. Bu arada onunla ne oldu?
My work is usually on a higher plane. I'm not so used to the whole dead body thing.
Benim işim biraz daha farklı Büyle ceset işleriyle pek üğraşmamıştım
Even in the odd case where someone dies, it's usually because of blood loss, not because the shark ate the person.
Hatta nadir olan ölümlü vakalarda bile ölümler kişi yendiği için değil kan kaybından gerçekleşir.
It's not my place to say. But the da doesn't usually prosecute in self defense cases.
Bunu söylemek bana düşmez ama savcı nefsi müdafaa durumunda genelde dava açmaz.
But it's usually not that bad.
Ama aslında kötü bir şey de değil.
Not usually.
Genellikle hayır.
Hmm, that kind of wind usually means that a ghost is mad, so maybe she led you to her mother, and not just to apologize.
Hmm, genellikle böyle bir rüzgar hayaletin çılgın olduğunu gösterir, belki de seni annesine yönlendirmek istedi, sadece özür dilemek için değil.
But we're not usually awake at the same time.
Jesse'i aradığınızdan beri görmedim.
- Not the women you usually date.
- Genelde çıktığın kadınlar davranmaz.
Well, I know I'm not the one that usually apologixes in this relationship but I'm sorry about everything.
İlişkimiz boyunca genelde özürleri dileyen taraf ben değildim. Ama bu sefer, yaşadıklarımız için çok üzgünüm.
Usually that would've done the trick, But it turned out this was a problem Not even alcohol could solve.
Genellikle bu, olayı çözerdi, ama başka bir problem ortaya çıktı alkolün bile çözemeyeceği.
Good, because usually when I kiss a guy, it ends in tears. His, not mine.
İyi, çünkü... genellikle bir erkeği öptüğümde, iş gözyaşlarıyla biter.
Not the kind of toys that a grown man usually plays with.
- Hobim bu benim.
I don't know, how many does it usually take for a girl to find you not gross?
Bilmem ki, bir kız seni iğrenç bulmamak için kaç tane içmeli?
Usually I have to take a bathroom break halfway through a race like this, but... not today.
Normalde bu tip koşuların yarısında kesilirdim ama bu defa öyle olmadı.
A ricochet's usually not deadly, but it sure feels that way.
Sekmeli kurşun genelde öldürücü değildir,... ama gerçekten öleceğinizi hissettirir.
She's not usually like this.
Genelde böyle değildir.
Convincing a bully to back down... is usually just a matter of showing you're not afraid ofhim.
Bir zorbayı ikna etmek, her zaman,... büyük bir sorundur. Ondan korkmuyormuş gibi görünmelisiniz.
Not exactly sure what that is,... but it usually comes after pimping and it's not good.
Tam olarak ne olduğundan emin değilim, Ama genellikle pezeveklikten sonra gelir ve iyi değildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]