English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Now all of a sudden

Now all of a sudden Çeviri Türkçe

320 parallel translation
Now all of a sudden she rambles off with that fat wolf.
Şimdiyse aniden şu yaşlı kurtla dışarı çıkıyor.
Look at you. Dr. Petersen, the promising psychoanalyst, is now all of a sudden a schoolgirl in love with an actor, nothing else.
Kendine bir bak Dr. Petersen, ümit vadeden psikanalist şimdi birden bir oyuncuya aşık olan bir lise kızına dönmüşsün.
Now all of a sudden, we have to economize.
Şimdi ise birden bire tasarruflu olmamız gerekiyor.
Now all of a sudden you don't feel like it.
Şimdi birdenbire isteğin olmuyor.
And now all of a sudden Alissa makes an appearance.
Ve birden Alissa çıkageliyor.
Now all of a sudden you want to confess?
Şimdi her şeyi itiraf etmek istediğini söylüyorsun?
Now all of a sudden, I don't know what I'm selling.
Sonra birdenbire, ne sattığımı ben de bilmiyorum.
Why now all of a sudden?
Neden birdenbire?
Now all of a sudden I'm yelling the same stuff at them.
Şimdi birdenbire onlara aynı şekilde bağırdım.
You quit? - I quit. First you only smoke after meals, then just once or twice a day... and now all of a sudden you're quitting.
İlk başta yemekten sonra içersin, sonra günde bir ya da iki kez... ve şimdi tamamen bırakıyorsun.
And now all of a sudden, it's just magically, it's just broken? Phoebe, tell her?
Ve bir anda büyülü bir şekilde, kırıldı mı?
Now all of a sudden, he's Ross this really great guy that I can't have.
Şimdi aniden, Ross benim için sahip olamadığım mükemmel biri oldu.
Now all of a sudden anybody who's not Nightwatch gets fired?
Birden bire Gece Bekçileri'ne katılmayanlar işten mi çıkarılacak?
Two hours ago, you were floating. Now all of a sudden...
İki saat önce mutluluktan uçuyordun.
Now all of a sudden you want to play?
Birden oynamak mı istiyorsun?
Now all of a sudden, everything's like "Brock this" and "Brock that"... and "my tattoo."
Şimdi ise birdenbire, herşey "Brock şöyle", "Brock böyle"... ve "dövmem" oldu.
Now all of a sudden, you're gonna trade in your Nikes... for a pair of shoes you can't even walk in.
Ve şimdi aniden ayağındaki Nike'ları... yürümesini bile beceremediğin bir çift ayakkabıyla değiştireceksin.
Now all of a sudden, bere be is, be sees tbls sort of Nazi group, ultra rigHt-wing organization among the police force taken from the Brazilian death squads back in tHe'50s.
Birden... 1950'lerdeki Brezilya ölüm mangalarından devşirilip... polis kuvvetlerine katılmış... aşırı sağ kanattan bir tür Nazi örgütüyle... karşı karşıya gelir.
I mean, I guess it's issues, you know, that were underlying that we never really dealt with, and then now all of a sudden, just exploded.
Sanırım hiç gün ışığına çıkarmadığımız sorunlarımız vardı ve bir anda patlayıverdik.
- So now all of a sudden, you wanna help that fuck, Schillinger, huh?
- Ne oldu da birden, Schillinger salağına yardım etmek istedin?
Now, all of a sudden, he makes his move... like he was sure you'd never get out of here... except in a box.
Şimdi birden bire harekete geçiyor... sanki senin buradan ancak tabut içinde çıkabileceğinden... eminmiş gibi.
Now you turn up all of a sudden- -
Şimdi birdenbire ortaya çıkıp...
Now, all of a sudden, butter wouldn't melt in your mouth.
Şimdi birdenbire sesin soluğun çıkmıyor.
But now, all of a sudden, I just can't wait.
Ama şimdi, birdenbire sabırsızlanır oldum.
And now, all of a sudden, you're acting like this.
Şimdiyse aniden bu şekilde davranır oldun.
That shit is emptier than a michael bay joint. You're just over it now, all of a sudden?
- Ne yani birden, her şeyi bıraktın mı?
Now, all of a sudden, in walks a bagel.
Birden Yahudi çöreği geldi.
Now it'll be ant-ant-ant for a couple of days Then all of a sudden "oh, mum, I've bought a sloth"
Şimdi de karınca, birkaç gün karınca, ondan sonra hop anne, tembel hayvan ya da garip toynaklı tapir aldım diye çıkarsın.
And now, all of a sudden, there is a girl.
Şimdi de aniden bu kız çıktı ortaya.
I see. So now that I feel that you should live with me, now, all of a sudden, you feel differently, right?
Şimdi ben seninle yaşamak istiyorum, sense...
Just the meaning that before... a minute, an hour before, you were part of a family, you were part of a wife or a husband, and now, all of a sudden, everything is dead.
Bir dakika, bir saat önce bir ailenin bir üyesi, karısı ya da kocası olduğunu düşünmek ve sonra aniden bir bakmışsın her şey yok olmuş.
Her condition was stable when I left San Francisco, and now, all of a sudden...
Ben San Francisco'dan ayrılırken durumu iyiydi ama şimdi birdenbire...
I've met with you five times now, and all of a sudden...
Bu çok kötü gözüküyor. Seninle tam beş kez görüştüm ve sen şimdi aniden...
Except all of a sudden now this guy Strom falls right in my lap out of sheer luck.
Ama şimdi birden bire gökten kucağıma Strom düştü.
Al, every night you go to bed whining, "I wanna die, I wanna die." And now, all of a sudden, you want more birthdays?
Al, her gece "Ölmek istiyorum, ölmek istiyorum" diye ağlayarak yatağa giriyorsun.
You don't know what you're looking for, or if you're going to find it, or even if it exists, and now, all of a sudden -
Ne aradığımızı, bilmiyoruz onu bulmak için gidiyoruz. Ya da eğer varsa bile, ve şimdi, birdenbire.
Now, all of a sudden, I feel... so funny.
Ama şimdi birden, kendimi tuhaf hissediyorum.
What does every state all of a sudden have to have it's own tube now?
Birden bire bütün devletlerin kendi borularının olması nereden çıktı?
And when autumn comes all of a sudden, like now,
Sonbahar aniden geldiğinde, şimdi olduğu gibi,
Oh, so, what, now you're an M.D. all of a sudden?
Yani şimdi doktor mu oldun?
Now, all of a sudden, you torch your fucking mattress knowing it's gonna end you up in the hole.
Şimdi durduk yere lanet yatağını tutuşturuyorsun, Üstelik bunun seni "Deliğe" attıracağını bilmene rağmen.
It's just what I need, especially now, I could start getting big all of a sudden
Buna ihtiyacım vardı yoksa çuvallarınız kanlanacak.
We were so blinded by all of a sudden paying back our debts that we overlook the now painfully obvious reality that we have no idea what we're doing!
Borçlarımızı ödeyeceğiz diye heyecandan gözümüz kör oldu. Bu işten anlamadığımız gerçeğini göremedik.
After which, you proceeded to steer me away from the business as much as possible, but now, since you're dating my father, all of a sudden I'm worthy of an internship.
Ondan sonrada beni bu işten olabildiğince soğuttun. Şimdi Los Angeles'da staj yapabilecek biri mi oldum? Sırf babamla çıktığın için mi?
Last week, she was tearing apart my drawing... and now, all of the sudden, she gives me an "A."
Geçen hafta çizimlerimi yerin dibine batırıyordu ve şimdi durup dururken bana "A" verdi.
What, all of a sudden now you're worried about Cyril?
Ne, aniden Cyril için üzülmeye mi başladın?
- Why now, all of a sudden?
- Neden şimdi öyle oluyor?
Now, all of a sudden I'm offending your golf buddy.
Şimdi de golfarkadaşını kaçırdım.
Now, all of a sudden, you're here every night.
Şimd, aniden, her akşam buradasın.
Now, all of a sudden we're a neighborhood?
Şimdi, birdenbire komşu mu olduk?
But only now, not before, but now, all of a sudden, it's become a real pain in the ass... really quick.
Şimdi, önce değil. Sonra birden baş ağrısına dönüşür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]