English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Now i'm confused

Now i'm confused Çeviri Türkçe

260 parallel translation
Now I'm confused.
Kafam karıştı?
Dave, I've been so confused and troubled and now I'm not anymore.
Dave, kafam o kadar çok karman çormandı ki ama artık öyle değil.
And now I'm utterly confused.
Şimdi iyice aklım karıştı.
Major, right now, you got me about as confused as I ever hope to be.
Binbaşı, şu anda kafamı hiç ummadığım kadar karıştırdın.
Now, now, wait. Now I'm getting confused.
Aklım karıştı.
I'm confused why you haven't said anything until now.
Kafam karıştı. Bu zamana kadar neden hiç bir şey söylemedin?
Now, wait, I'm confused.
Bekle şimdi, Kafam karıştı.
Call me at home right now, OK? As soon as you get in. I'm very confused.
Beni hemen evden ara, olur mu?
I see time as a constant, whereas humans perceive time as flexible, hence the expression "Time flies when you're having fun", which until now has always confused me.
Mekikteki adamlarımı görmeliyim. Bana istediğimi verecek misin? Bunu yapacak araçlarım var.
I'm very confused right now.
Kafam çok karışık.
Now I'm very confused.
Kafam çok karışık.
Now I'm confused.
Şimdi kafam karıştı.
All right, now before I continue, just let me remind you that this is a dream, not to be confused with reality.
Devam etmeden önce bunun bir rüya olduğunu, gerçekle karıştırmaman gerektiğini hatırlatayım.
NOW I'M REALLY CONFUSED.
Şimdi cidden kafam karıştı.
And right now, she is torn and confused about her loyalties, and I don't know what I'm...
Ve şu anda, bağlılıkları konusunda kafası karışmış durumda. Ve ben ne yapacağımı... yani ne yapacağını bilmiyorum.
I'm as confused as you are, but the murder victim's played tricks twice now and you've been involved both times.
Ben de senin kadar şaşkınım ama kurbanlara iki kez oyun oynandı ve sen ikisine de dahil oldun.
You're confused right now and I'm sure that's very frightening.
Şu anda kafan karışmış ve bunun korkutucu olduğundan eminim.
But I just got hit by a car, and I'm a little confused right now.
Ama biliyorsun ki, biraz önce bana araba çarptı ve kafam karışık.
I'm all confused now.
Çok moralim bozuk.
Now I'm so confused. I'm living with Roy, and I don't know how to break it off with him.
Roy ile yaşıyorum ve ondan nasıl ayrılırım bilmiyorum.
- Now I'm really confused.
- Şimdi gerçekten kafam karıştı.
I have taken all those warm, grateful emotions and confused them with feelings for you, so now I am under the delusion that I am in love with you.
Tüm o sıcak, şükran dolu duyguları, senin için hissettiğim şeylerle karıştırıyorum ve böylece, bir yanılsamaya kapılıyorum. Sana aşıkmışım gibi.
I'm angry and I'm confused now.
Sinirliyim ve kafam karışık.
Okay. now I'm confused.
Şimdi hiç bir şey anlamıyorum.
Gee, now I'm confused.
Bunu dinleyecek kadar meşgul değilsindir. Şimdi kafam karıştı.
Well, I'm just a little confused right now about why I work here. Uh...
Burada çalışmamın nedeni konusunda kafam biraz karışık.
I'm mixed up, you've confused me now.
- Kafam karıştı, beni çok şaşırttınız.
Now, I-I'm confused, see.
Hayır, dur, kafam karıştı.
Now I'm confused.
Artık aklım karıştı.
- I'm just very confused right now.
- Şu an kafam çok karışık.
Ok, now I'm confused.
Gerçekten kafam karıştı.
Now I'm really confused.
Şimdi kafam karıştı.
Freshman year, if somebody said three years from now that I'd have any direction, any direction, and that you'd be confused about what you were doing, I wouldn't believe'em.
Çömez yılımız, eğer biri deseydi ki bundan üç yıl sonra Sen ne yapacağınla ilgili hiçbir fikrin olmayacak, hiç hem de Ve ne yaptığınla ilgili aklın çok karışık olacak dese, hiç inanmazdım buna.
I'm just kind of confused right now, I guess.
Şu anda kafam karışık gibi, sanırım.
I'm just kind of confused right now, I guess.
Kafam karışık gibi şu anda, sanırım.
I'm... really... really confused right now.
Şu anda aklım çok karışık.
- Now I'm confused. - God...
- Tamam ama şimdi kafam karıştı.
- Now I'm confused.
- Tanrım. - Şimdi kafam karıştı.
I, uh I'm so confused You- - you want to have a baby now? I do Do you?
Karen, Will ve Grace'e işlevsiz ilişkilerini tamamlamak için bu otel odasını tutmana çok sevindim.
And now, I'm just- - I'm so confused
Ve şimdi, Ben... kafam karışık.
And--and now, I'm just- - I'm just so confused
Ve... ve şimdi, ben öyle... Ben öylesine kararsızım.
But I'm confused because you like it now and I thought the tree house was a drag.
Aklım karıştı, beni buraya sürdüğünüzü sanıyordum ama şimdi beğeniyorsunuz.
My father raised me confused about what was right and what was wrong and I realize now how terribly wrong it all was. I wish I could have done something to stop it sooner.
Babam beni doğru ve yanlışı birbirinden ayıramadığım bir şekilde yetiştirdi ve bütün bunların ne kadar yanlış olduğunu şimdi görüyorum.
Sorry now, I'm completely confused.
Affedersin şimdi kafam tamamen karıştı.
Now I'm confused.
İyice kafam karıştı.
Now, your version of the story is that the shooter entered, fired and left immediately, so I'm confused.
Hikâyenin senin versiyonuna göre adam içeri girmiş, ateş açmış ve hemen gitmiş. Kafam karıştı.
Or if he's not, you can get surf and turf, though you risk looking like a pig, but some guys aren't turned on by a big appetite, and now I'm not just confused, I'm massively hungry.
Gerçi bir domuz gibi görünürsün. Ama bazıları, iştahlı kadınları sever. Hem aklım karıştı hem karnım acıktı.
Now I'm confused.
Benim kafam karıştı.
You've got a lot going on right now. I'm sure you're a little confused.
Jamie, şu aralar çok fazla şeyle uğraşıyorsun, eminim ki kafan biraz karışmıştır.
- Okay, now I'm confused.
- Tamam, şimdi kafam karıştı.
But now every time I see him, I get confused.
Onu her gördüğümde aklım karışıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]