Oaky Çeviri Türkçe
39 parallel translation
"An oaky finish." Oak!
"Ve meşemsi bir bitiriş" Meşe, meşe!
well, does it taste oaky?
- Tadı nasıl, lezzetli mi?
And a tad on the oaky side.
Ve biraz da meşe tadı.
What does "oaky" mean?
Meşe ne demek?
A nice oaky Chardonnay or White Zin.
Güzel meşede dinlenmiş bir Chardonnay ya da White Zin.
Demons are more astringent, with a sort of a oaky...
İblisler daha ekşidir, biraz...
What is a nice, oaky Chardonnay?
Meşede beklemiş Chardonnay nasıl?
It's an impertinent little cabernet with oaky overtones and just the hint of a floral finish.
Arsız aromalı bir Cabernet. Meşemsi üst notaları ve çiçeksi bir bukesi var.
Well, I'm led to understand that this particular year is... light on the palate, a little oaky, but with an affectionate aftertaste.
Bu yılın şarapları için damağı rahatsız etmez ama biraz kuvvetlidir diyorlar. İçtikten sonra bıraktığı tat çok etkiliymiş.
Creamy, salty sweet, an oaky nuttiness.
Kaymak gibi, tuzlu, baştan çıkarıcı bir lezzet.
It's musky with an oaky finish.
Meşe kokusu katılmış mis gibi.
Kinda sorta an oaky afterbirth.
Aynı meşe tadında plasenta sıvısı gibi.
It had a nice, oaky finish.
Hoş ve güçlü bir şey olmuştu.
That's oaky.
Tamam.
There could be enemies around, oaky?
Etrafta düşmanlar olabilir, tamam mı?
Speaking only for myself, I smoke for that fine oaky flavor Wi-with just a hint of lavender.
Kendi adıma konuşmam gerekirse iyi bir meşe tadı ve Hint lavantası için sigara içiyorum.
Oaky.
Pekâlâ.
Too oaky, I guess.
- Sanırım, fıçıda fazla beklediğini düşünüyor. - Diane...
A little oaky and cheap, but still... best Saturday night I've had in a long time.
Biraz meşe tadında ve ucuz, ama yine de uzun zamandır geçirdiğim en iyi cumartesi gecesi.
Eh, sauvignons are a little bit oaky for my palate.
Sauvignon'lar damak tadıma pek uymuyor.
Oaky.
Tamam.
I think they're getting a little "oaky."
- Bence onların biraz tadı kaçmış.
Oaky... with a surprising bubblegum finish.
Pekâlâ. Sürpriz bir şekilde sakızlı bu.
Oaky, this one's a maybe.
Peki, bu belki olabilir.
And, if anything, it's more oaky than citrus.
Ayrıca limondan daha çok meşe gibi.
Don't listen to anything he says, oaky?
Onun söylediklerine kulak asma, tamam mı?
With an oaky finish.
Ağızda meşemsi bir tat bırakıyor.
"Oaky finish" was a nice touch.
"Meşemsi tat" yeterince iyiydi.
It's a light, oaky taste, very fruity.
Hafif meşemsi bir tadı var, çok meyvemsi.
It's just a fast-acting benzo with just a hint of barbiturate and a vibrant, oaky aftertaste.
Endişelenme. İlaç hemen etkisi gösterip seni dinç kılar ve ağzında tat bırakır.
Oaky?
Meşemsi mi?
Aromatic, oaky, with an undertone of a mother's...
Aromatik, meşemsi, bir annenin...
A little too oaky for my tastes.
- Damak zevkime göre biraz meşemsi.
Smoky. Oaky.
Dumanlı... odunsu..
Does it have an oaky, barbecue-y taste?
Meşemsi ızgara gibi bir tad mı?
You call that oaky?
- Meşemsi mi diyorsun buna?
and then I pump it all out through this shoe to give it that oaky timbre.
ve bir güveçte yankısını kaydettim, yaklaşık 3 saat sonra bu ayakabıdan yaptığım pompayla, meşe ağacı tınısı oluşturdum.
A 2003 red something. I bet it's very oaky and corky and full of fruity legs.
Eminim çok odunsu, mantarsı ve meyve parçacıklarıyla doludur.
Pour a nice, oaky chardonnay down Samantha Bowers's throat, so she can give us what we need to nail Edward, all right?
Samantha Bowers'ın boğazından aşağı chardonnay şarabı dök, tamam mı?