Offenses Çeviri Türkçe
294 parallel translation
We have new laws, Evremonde, and new offenses since you were here.
Yeni yasalarımız var, Evremonde, ve yeni suçlar. Burada olmanız gibi.
Didn't you know striking a superior is one of the most serious of military offenses punishable in some cases with death?
Üstünüze vurmanın bazen idam gerektiren en ciddi askeri suçlardan olduğunu bilmiyor musunuz?
Although these appear to be first offenses. In view of the brutal nature of the assaults. I have no alternative.
İlk kez suç işlemiş olmanıza rağmen saldırıların şiddeti göz önüne alındık ta, yapacak şey kalmıyor ve kamçıyla on kez dövülmenize hükmediyorum.
Thirty-nine thefts, 33 burglaries, 18 robberies, seven assaults five morals offenses in the past 30 days.
39 çalınma, 33 hırsızlık, 18 soygun, 7 saldırı 5 ahlak suçu. Hepsi son 30 günde.
His glory not extenuated, wherein he was worthy, nor his offenses enforced, for which he suffered death.
Ne hak ettiği yerde şanı şerefi küçültülmüş ne de ölmesini gerektiren suçları büyütülmüştür.
"Fourteen similar offenses in the past six months."
"Altı ayda on dört kez benzer suçlardan tutuklanmış."
You are also accused of some minor but still serious offenses.
Ayrıca bazı küçük fakat önemli şeylerle suçlanıyorsunuz.
All your offenses, listed in Article 530 - rape, corruption of a minor, etc. - are nullified by marriage to the offended party.
Suçların kapsamı Madde 530'da listelenmiştir - Irza geçme, reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme, vesaire -... türünden suçlar, mağdur ile evlilik halinde hükümsüz olur.
All five have been undergoing treatment for drug offenses.
Beşi de ilaç suçundan tedavi görüyordu.
Mr Governor, on investigation, many of the offenses have been proved minor.
Sayın Vali, bildirilen birçok suç önemsiz bulundu.
Under authority of the Holy Office of the Inquisition... by reason of certain offenses... committed against His Majesty's Most Catholic Church... the following is summoned to give answer... and submit his person for purification... if it be so ordered...
Kutsal Engizisyon makamının yetkisiyle Majesteleri'nin Katolik Kilise'sine karşı işlenen bazı suçlar sebebiyle ismi geçen kişi yanıtlar vermek ve gerekli görülmesi durumunda tasfiye edilmesi için çağrılmıştır...
The communiqué, now known to the public, that concerns the kidnappings constitutes, for the authors of these offenses, a new attack on established order, additionally aggravated by an extortion attempt on the legitimate government.
İletişim amaçlı bildiridir Son kaçırma olayları ile ilgili. Bu suçların kaynağına varmak için
Of course, more serious offenses are dealt with in this fashion.
Tabiki, daha ciddi suçlar bu şekilde cezalandırılacak.
Well, guess you can't afford to commit too many offenses.
Sanırım fazla suç işlemeye cesaret edemeyebilirsin.
I see that you've got juvenile offenses dating back to when you were 12.
Daha 12 yaşındayken suç işlemişsin.
It is one of the most stupid offenses ever.
Sana birşey söyleyeyim. Bu şimdiye kadar işlenmiş en aptal suçlardan biridir.
"The big offenses... " Blond Elda and all her daughters... "... easily fall for them. "
"Büyük günahları Sarışın Elda ve kızları kolayca işler."
- His offenses are their own punishment.
- Yaptıklarıyla kendini cezalandırıyor aslında.
Many unnatural people roam free to commit great offenses against the gods.
Birçok normal olmayan kişi tanrılara karşı büyük bir savunma göstermek için dolaşır oldu.
According to this Viktor spent three years in the army and six on a forced labor camp for drug offenses.
Burada Viktor'un üç yıl asker olduğunu ve uyuşturucu suçundan altı yıl çalışma kampında yattığı yazıyor.
I am very proud, revengeful, ambitious, with more offenses at my beck... than I have thoughts to put them in, imagination to give them shape... or time to act them in.
Mağrurum, kinciyim, ihtiraslıyım, ve daha öyle suçlar var ki içimde... Ne düşünce yeter onları anlatmaya, Ne hayal onlara biçim vermeye... ne de zaman onları işlemeğe.
" For it must needs be that offenses come into the world ;
" Gerek görüldüğü için dünyada kötülük de var.
There were two offenses.
İki suç var.
You know some of you rich men must retort but all the world cannot be bribed into condoning your offenses.
Biliyorsunuz ki siz zenginler karşılık vermelisiniz, ancak suçlarınızı örtmek için tüm dünyaya rüşvet veremezsiniz.
Listed offenses : civil unrest...
Kayıtlı suçları : Kamuya rahatsızlık vermek...
These are serious offenses.
Bunlar ciddi suçlar.
This was over a ten-year period for such offenses as not finishing all his food having an extra pair of socks in his cell, keeping an untidy cell smuggling food from the dining room, crumbs, in fact, for a pet lizard.
On yıldan fazla bir süredir ; yemeğin hepsini bitirmeme,... hücrede ekstra bir çift çorabı olma, hücreyi dağınık tutma,... yemek salonundan yemek kaçırma, ekmek kırıntısı dökme, kertenkele besleme gibi suçlara uygulanıyor.
I see the list of offenses.
İşlediği suçların listesini görüyorum.
I am proud, revengeful, ambitious, with more offenses than I have thoughts to put them imagination to give them shape, or time to act them in.
Çok kibirliyim, kindarım, hırslıyım bir anda öyle kötülükler geçirebilirim ki aklımdan ne düşüncem kavramaya yeter ne de zamanım gerçekleştirmeye.
These are all criminal offenses.
Bunların hepsi ceza gerektiren suçlar.
There is no need to add murder to your list of offenses.
Saldırında ki cinayet listenize yeni isimler eklemenize gerek yok.
Very serious offenses aboard this station, Mr. Tosin.
Bu istasyonda, çok ciddi suçlamalar, Bay Tosin.
The Nebraska Family felons of over 150 Class A offenses...
Nebraska Ailesi, 150'yi aşkın A sınıfı suç işlemiş...
Now, certain offenses cause files to be flagged.
Belli suçlarda dosyalar işaretlenir.
In the criminal justice system, sexually-based offenses are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
Do not punish us for our offenses.
Bizi kusurlarımız için cezalandırma.
We do this to prevent second offenses.
Biz, ikinci suçları önlemek için bunu yaparız.
In the criminal justice system... sexually-based offenses are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system, sexually-based offenses are considered especially heinous
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
Punishment for your offenses will be denial of a 48-hour pass for 60 days.
Suçunun cezası olarak 60 gün boyunca 48 saat fazladan nöbet.
Mr. Verger, I don't need to know about the sex offenses.
Bay Verger, cinsel tacizle ilgilenmiyorum.
In the criminal justice system... sexually based offenses are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
Canada won't extradite on capital offenses unless you waive the death penalty.
İdam cezasıyla yargılanacaksam Kanada beni iade etmeyecektir.
He says they won't extradite on capital offenses?
Ölüm cezasının iadeye mani olacağını söylüyor.
The Supreme Court was unequivocal... in its 90 ruling... under the Charter of Rights and Freedoms of the Canadian constitution... concerning the matter of extradition on capital offenses.
Kanada Yüksek Mahkemesi Anayasasının Temel Hak ve Özgürlükler yasasının 9-0 maddesine bağlıdır.
Your Honor, given the nature of the offenses charged, the People request an order of protection barring the defendant from entering the family residence or from coming within 100 yards of his children.
Sayın Yargıç, iddiaların ışığında sanığın aile evine girmesini ya da çocuklara yaklaşmasını önlemek için mahkeme emri talep ediyoruz.
NARRATOR : In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
NARRATOR : In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar, bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar, bilhassa çirkindir.
Thirdly, the National Liberation Movement is willing to free the consul of Brazil and the American employee in exchange for the liberation of all prisoners accused or convicted of political offenses, or linked to political offenses, currently imprisoned inside and outside the capital.
Üç : Ulusal Bağımsızlık hareketi Brezilya Konsolosunu ve ABD memurunu serbest bırakmak istemektedir.