Ogres Çeviri Türkçe
159 parallel translation
There seems to be the impression that the Kirbys are ogres or something.
Buralarda herkes Kirby'lerin umacı filan olduğunu düşünüyor.
Two men were carrying the girl, and they both were red ogres!
Dev cüsseli iki adam kızı kaldırmış götürüyorlardı!
Ghost stories, ogres, demons.
Hayalet hikayeleri, canavarlar, iblisler.
Well you're making them sound like ogres.
Onlardan sanki canavarlarmış gibi bahsediyorsun.
Giants, ogres, black knights, terrible tasks, fatal riddles!
Devler, canavarlar, kara şövalyeler, korkunç görevler, ölümcül oyunlar!
You're talking about them like they're ogres.
Onlardan canavarmış gibi bahsediyorsunuz.
Well, I mean, they're not ogres, but...
Onlar birer ucube değil, ama...
Ogres outside!
Dışarıda canavar var!
One of the ogres has been exposed to the gas, and transformed...
King Yama! Gasha dönüşüm geçirdi!
What's so scary about ogres?
Devler neden oldukça korkutucudur?
Ogres sleep in the day.
Devler gündüz uyurlar.
I hate ogres.
Devlerden nefret ederim.
No city noise, no flesh-eating ogres, no pollution.
Şehir gürültüsü yok, et yiyen canavarlar yok kirlilik yok
Some of those fairy tales can be frightening- - ogres and child-eating monsters.
Peri masallarının bazıları korkutucu olabilir - - devler... ve çocuk yiyen canavarlar.
Now Ogres, huh, they are much worse.
Devler çok daha kötüdür.
For your information, there is a lot more to Ogres than people think. - Example.
Bilesin diye söylüyorum, devler hiç de sandığın gibi değildir.
OK, A-a-m, Ogres are like onions.
- Örnek mi? Tamam... Devler soğana benzer.
Ogres have layers. Onions have layers.
Devlerin katmanları vardır!
Ogres are not like cakes.
Devler pastaya benzemez.
Ogres are like onions. End of story.
Devler soğan gibidir!
Oh, Shrek, remember when you said that Ogres have layers?
Devlerin katmanları olduğunu söylemiştin, hatırladın mı?
When you're a computer geek invading dungeons and fighting ogres, Jethro doesn't cut it.
- Bilgisayar manyağı olup da zindanlara girip canavarlarla savaşırken "Jethro" pek uygun olmaz.
- This is why nobody likes ogres.
- Iste ogre neden sevmediklerinin sebebi.ogres.
Ogres, yes!
Ogreler, evet!
We both acted like ogres.
Biz ogreler gibi davradik.
No ogres!
Ogreler yok!
Oh, no ogres.
Oh, yine ogreler yok.
Oh, no ogres!
Oh, Ogreler yok!
You see, ogres don't live happily ever after.
Görüyormusun, Ogreler sonsuza dek mutlu olamazlar.
Ogres don't live happily ever after.
Ogreler sonsuza dek mutlu yasayamazlar.
With giants and dragons and ogres and elves, and inanimate objects that speak for themselves.
Devler ve ejderhalar, canavarlar ve elfler... ve kendi kendine konuşan cansız nesneler.
Elves, giants, ogres and humans used to exist in harmony, but when King Florian was killed, allegedly by an ogre,
Elfler, devler, canavarlar ve insanlar uyum içinde yaşarlardı... fakat Kral Florian öldürüldüğünde, sözde bir canavar tarafından,
He has driven the ogres out, and he has put giants and elves to work as laborers and entertainers.
Canavarları kovdu... devleri ve elfleri işçi ve eğlendirici olarak işe koydu.
In your absence, the ogres have become impossible.
Yokluğunda, canavarlar çekilmez hale geldi.
The ogres were peaceful too, until they ripped your father to shreds.
Canavarlar da barışseverdi, babanı lime lime kesene kadar.
I could see that, as you were dangling over the boiling cauldron, no doubt lulling the ogres into a false sense of security.
Bunu görebiliyorum, kaynayan kazanın üzerinde sallanırken, sahte emniyet hissi ile canavarları uyuşturduğuna şüphe yok.
We had a little run-in with some ogres, but Char got the best of them.
Bazı canavarlarla küçük bir koşuşturma yaptık fakat Char onları yendi.
Well, except for the bit where we almost got eaten by ogres.
Şey, neredeyse canavarlar tarafından yenileceğimiz yer hariç.
Those ogres in the forest, they were after you.
Ormandaki o canavarlar, sizin peşinizdeydiler.
The ogres never planned to hurt her.
Canavarlar ona zarar vermeyi hiç planlamamıştı.
He told them he wanted to travel to Ogre Island... and rid the country of the terrible ogres that robbed and pillaged the land.
Onlara Canavar Adası'na gitmek istediğini ve ülkeyi soyup yağmalayan korkunç canavarlardan temizlemek istediğini söylemiş.
"I am going to fight the ogres on Ogre Island," said Momotaro.
"Canavar Adası'ndaki canavarlarla savaşmaya gidiyorum." demiş Momotaro.
And when he learned of where they were going... the monkey vowed to help them fight the ogres, too.
Nereye gittiklerini öğrendiğinde maymun da onlara yardım edeceğine söz vermiş.
The pheasant turned out to be fond of dumplings... but not fond of ogres at all... and decided to join Momotaro on his mission.
Sülünün de yiyecekten çok hoşlandığı belli olmuş. Ancak canavarlardan hiç hoşlanmıyormuş. Ve Momotaro'ya görevinde yardımcı olmaya karar vermiş.
Momotaro and his friends came ashore... and found an ominous fortress... full of terrible ogres of all kinds.
Momotaro ve arkadaşları kıyıya çıkmışlar ve her türden korkunç canavarlarla dolu bir kale bulmuşlar.
The ogres swung at him, but the quick Pheasant dodged their blows.
Canavarlar sopalarını sallamış fakat hızlı sülün onların hamlelerinden kenara kaçıp kurtulmuş.
With the guards distracted, Monkey climbed the wall... and unlocked the gate, so that Momotaro and Spotted Dog... could charge in and take the ogres by surprise.
Canavarların aklı orada değilken maymun duvara tırmanmış ve kapıyı açmış, böylece Momotaro ve benekli köpek içeriye hücum edip ansızın canavarlara saldırmışlar.
Pheasant pecked the ogres'heads.
Sülün canavarların kafalarını gagalamış.
At last, the ogres surrendered.
Sonunda canavarlar teslim olmuş.
But at some point, Momotaro goes off to defeat the ogres...
Ama Momotaro er ya da geç oni'yi alt etmeye gider. ( "Oni" için açıklama dosyasına bakınız. )
Samurai're all ogres!
Samurayların görünüşlerinden başka bir şeyleri yok!