English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Oke

Oke Çeviri Türkçe

52 parallel translation
ts a oke
Bu bir şaka.
What is this, some sort of masochistic j oke? ! How did that get in there?
Bu da ne bir tür mazoşist şaka mı?
Wait - I'll just look for my hat, oke?
Bekle şapkamı bulayım, tamam mı?
So you're the oke who's got everyone drinking each other's piss?
Yani, herkesin birbirinin sidiğini içmesini sağlayan salak sen misin?
You know, people say when we're on stage, it's more like "scary-oke."
İnsanlar biz sahnedeyken, şey diyor "korkutucu-oke". Korkunç yetenekli diye düşünüyorum.
There's at least 150 oke of meat.
150 okka et var bunda.
150 oke? On this cow?
Bunda mı 150 okka et var.
Karaoke, son?
Kara öke evlat?
In every prison there's a b oke who can get anything
Her hapishanede, ihtiyacın olan şeyi getirebilecek biri vardır.
I've never been to a dance-aoke bar before.
Daha önce hiç dans-oke bara gitmemiştim.
Promised this oke a drink.
Bir içki sözüm var.
Luckily, you're just two feet away from an oke with a knife, taking swipes at the back of your neck.
Şansa bak ki, senden iki adam ötede bıçak sallayan bir herif var ve...
Fuck, this oke's been shot across the road there.
Siktir, yolun karşısındakiler vuruldu.
Good. Because that would be a terrible oke.
İlk seferinde komik bile değildi.
That time in college was a oke.
Mide bulandırıcılar.
# She's broke, it's oke #
* Beş parası yok, ama fark etmez ona *
Except when some oke barks the dog after too many klippies and coke.
Tabii zekinin teki kolayı fazla kaçırıp köpeğini havlatmadığı sürece.
Just some oke asking about the surf here.
Burada sörf hakkında bir şeyler sordu işte.
"Oke".
"Oke."
Son, bring an oke of churchkela and dried fruit!
- Oğlum, tez bir okka sucukla pestil!
Şeker Agha, are you sure an oke isn't too much for you?
Şeker Ağa'm, sana dokunmasın bir okka?
- He calls this Gary-oke.
- Buna Gary-oke diyor.
Check this fucking oke.
Şuna bakın.
It's Gary-oke time. - SELINA :
Gary-oke zamanı.
Gary-oke is done, my friend.
Gary-oke'nin miadı doldu dostum.
It's time for Danny-oke now.
Danny-oke sırası şimdi.
- Danny-oke?
- Danny-oke mi?
- Oke.
- Tamam.
Oke, start dancing!
Tamam, dans etmeye başla!
You'll help me, right? Oke.
- Yardım edeceksin, değil mi?
Don't kill them! Oke.
- Onları öldürme!
Oh! Oke.
Tamam.
Oke, walking's out.
Pekala, yürümek mümkün değil.
It's larry-oke time!
Larri-oke zamanı!
Oke, I changed my mind
Tamam, fikrimi değiştirdim.
So they've come here to grab more territory, Oke.
Bu yüzden onlarda burayı ele geçirmek istiyorlar, Tamam.
You know the drill, Oke, Quick.
eğtimi hatırlıyorsunuz değil mi? , Tamam, Hızlı.
You kids ready for a little Culebra-oke?
Siz çocuklar küçük bir Yılan-tamam'a hazır mısınız?
♪ The gas gauge bro-oke ♪ ♪ It says half full ♪
# Benzin göstergesi de bozulmuş-muş Yarısını dolu gösteriyor #
- Oke, and.
- Tamam peki.
Wake up, you'll be oke.
Ayağa kalk Canopy, iyi olacaksın
Oké, I'll try the welding department.
Peki, kaynak bölümünü deneyeyim o zaman.
Oké.
Tamam.
Oké...
Peki, durun.
Oke.
Pekala.
Oké, at Jean-René? You know his address.
Peki o zaman, 9'da Rene'nin evinde, yeri biliyor musunuz?
Oké, Angela.
Peki Angela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]